1. fakirlik ya da yetersizlik sebebiyle icraate geçiremedikleri fikirlerdir.

    mesela benim şöyle bir fikrim var. konularında uzman, yetkili abilerimizi(celal şengör, ilber ortaylı gibi) uzman oldukları konularda ders ders video çekip bunu akıllı telefon aplikasyonu, internet sitesi yapmak. hem eğitimin seviyesi artar, hem de öğrencilerin elinin altında değerli kaynaklar bulunur.

    ikinci bir fikir, sürekli kredi kartı, cart kartı, curt kartı oluyor. ulan starbucks da bile kahve kartı var. işte ben bu sistemi kıracak bir sistem düşündüm. 1 tane kart olacak. o kart digital ortamda içinde sayısız karta sahip olacak. mesela dnr'a gittik, kartı verdin, kasiyer soracak, efendim yapı kredi bankasından mı çekelim ziraat bankasından mı diye? dnr kartınız var mı diye sormayacak. orada görecek, puanı oraya direk geçecek.

    1.sini yapana hayır duası okurum ama 2.sini yapıp beni görmezlerse çok pis söverim.

    (bkz: aynştayn was here)
  2. 7-8 yaşlarındayım. bir akşam evde otururken elektrikler kesildi, bizimkiler mum vs. yaktılar doğal olarak. bi süre önce de babam dünya haritalı ışıklı bir küre almıştı.^:halen odamda durur^ elektrikler kesilince insanlar televizyonun dışında başka uğraş alanları buluyorlar genelde. ben de mum ışığında küre üzerindeki ülkeleri incelemeye başladım. tesadüfen cebimdeki bir kaç bozuk parayı da elime aldım. bozuk parayı dünyaya yaklaştırdığımda bir de ne göreyim? dünya üzerinde çember şeklinde ışıklı bir alan. mum ışığı önce paraya, paradan da dünyaya yansıyordu.

    hemen annemlere dönüp bir keşif yaptığımı anlattım. eğer uzaya devasa bir ayna yerleştirilirse dünyanın karanlık tarafını aydınlatır, böylece her an gündüz olurdu.

    tabii dünya üzerindeki her yerin gündüz olması pek de işimize yarayabilecek bir durum değil. çocuk haliyle o kadarını akıl edebilmiştim. ama yıllar sonra bu konuya baktığımda benzer planlar gördüm. 24 saat güneş enerjisinden yararlanmak için uzay boşluğuna ayna şeklinde uydular yerleştirmek gibi fikirler var.

    bu da böyle bir anımdır.
    ulgan
  3. 10-11 yaşlarındayken evde yanlışlıkla komünizmi bulup babama fikrimi anlatmıştım. bunu düşünmemi tetikleyen olay da neden bir sürü gsm şirketinin olmasıydı. o zamanlar turkcell'liler telsim'lilerle bedavadan konuşamıyordu. annemin telefonundan babamı aramak isteyince "para gidiyor arama boş yere" diye cevap alıyordum...

    sonra birden zihnimde şimşekler çaktı. tüm telefon şirketlerini kapatalım, yerine devlet bir tane açsın, tek telefon şirketi o olsun, böylece herkes onu kullanır babamla bedavadan konuşabilirdim! sonradan aslında evleri de sadece devlet yapsın, onu da o yapsın bunu da o yapsın derken; e dedim her seyi devlet yapsın parasını da topluca veririz.

    öyle de bir işsizlik...