-
seni düşündüğümde
neden kalbim hızla çarpmaya başlıyor hâla
neden hâla bir yerden çıkıverecekmişsin gibi geliyor
kış geçeli çok oldu oysa
yaz da geldi bak
çiçekler neşeyle açıyor
kuşlar pencereme konuyor
mutlusundur da şimdi
yazı severdin çünkü
mutlu olduğunu düşünmekte bana yetiyor... -
ne şiirler belirir bende
uykuya dalmadan önce
kalkıp yazmaya üşenirim
uykuya dalınca unuturum sonra
katili olur şiirlerimin üşengeçliğim
sabaha pişmanlıkla uyanırım. -
"ben eteklerine dereler
çizdiğiniz o büyülü dağ
içimde kaynayan
sinsi volkana aldırmadınız
uzaklardan gördünüz
adımı özlem andınız
üzerine bol hüzünlü
türküler yaktınız"
...
diye devam ediyor. -
ahmet kaya'nın yakamoz şarkısını öylesine severim ki; şarkıyla olan bir anımı kağıda dökmüştüm, yağmurlu bir akşam sessiz sessiz ağlarken:
en sevdiğim şarkı çaldı radyoda
uygunsuzca yakalandım
film şeritleri geçti gözümün önünden
hatıralarımı hatırlattı şarkı
ya da hatıralarım hatırlattı bilemem
indim taksiden
sahile yürüdüm
vardım sonra
oturdum bir banka
bir of çektim en içten
izlemeye başladım
denizi gemileri yakamozu
yağmur yağıyordu
gözyaşlarım döküldü yanağımdan
gözyaşlarım yagmura karıştı
ah şu geçen gemiler
beni alsalar da öyle ilerleseler
duymadı hiçbiri oysa
yanıma gelen köpeğe sitem ettim bunu
başını öne eğdi
şarkı hâla kulağımda
bu şarkı nereden biliyor sessizce ağladığımı
nereden biliyor ıslandığımı
o da ıslanıyor mudur acaba
üzülürüm eğer öyleyse
üşütebilir çünkü diye
hayır ağlamıyorum hayır
gözüme denizin güzelliği kaçtı
biliyorsundur ama
ahmet kaya yanılıyor olamaz ya
yakamozdur artık o
bazı geceler görebileceksindir artık onu -
sol omuzumdasın bu aralar
başımla birlikte yaslayıp seni,
düşünüyorum
siyah şapkanı
gülüşünü,gözlerini..
bulutlu ya havalar
biliyorum ya yağmuru sevişini
hatırladım yine
"canım rüyalarım gerçek mi oluyor ne.?" deyişini..
ezmeden düşen damlaların hiçbirini
aldım başımı erkenden gidiyorum
bir türlü sevemedim "hoşçakal" deyişimi.. -
sevgilime yazmıştım. düşünün ilk defa bir sevgilime şiir yazmıştım. şiir yazdığım insanlar genelde uzaktan uzağa sevdiklerimdi. ilk defa böyle yakınlıkta birine yazmıştım. değdi mi, tabii ki de değmedi amına koyayım!
hani bir lunapark klasiğinde
kendimizi çarpışan otomobillerde buluruz
gülüşürüz
saçların gülüşür karanlıkta
görülür diğer çarpışan otomobillerde
biz ufak çocuklara kızarız
kız çocuklarına çarpmayız
unuttun mu
biz iyi yürekli insanlarız
kendimizi metro girişinde avuturuz
sıcak bir sarılma bekler bizi
gözlerini
gözlerin sarılmak için yalvarır da
kolların kıpırdamaz ya
ben bulurum kendimi saçlarının gülüşünde
saçların gülüşmekte hala
soğuk bir rüzgar kaplar metroyu
karadeniz'e benzer ellerimiz
hırçınlaşır gitmemek için
hani bir türküye kaptırırız kendimizi
hani bulamayız kendimizi
karadeniz belirir tekrardan
hani derler ya ;
karadeniz işler adamın içine
karadeniz gibi işledin kendini içime
aklıma başka bi tane daha geldi editi :
denize döküldü ayakları
belinde bir tutam saçıyla
ilerledi, ilerledi
mavi renk olmaktan çok uzakta
eğildi suya
bir şeyler fısıldadı
deniz duruldu önce
sonra dalgalandı
bakıyorum da gökyüzüne
bakıyorum da denize
renkleri solmuş
renk olmaktan uzak mavi
kadının ciğerine dolmuş
not : güzel insanlar, sevdiklerinize söyleyin beğendiyseniz şiirlerimi. fakat sosyal mecralarda paylaşmayın lütfen. densizin biri çıkıp "bak hacı ben yazdım." diyor deliriyorum. yani paylaşmak güzel elbet ama "aramızda kalsın" iyi okumalar... -
ayaklarım üşümesin hiç.
onlar benim.
ellerim üşüsün,
eğer uyumuyorsam.
onlar benim değil.
şimdi anlıyorum,
neden ellerine bakar insan,
kendini tanıyamadığında.
savunacak bir baba,
sığınacak bir anadır
yalnızlığın çaresi. -
kabussuz yarım akıllı gecede
dilsel bir hataydı yaptığı
avucundaki ölüme hiçlik demişti
sakin kalamazdı bu boşlukta
sinmiş cesaretini bir meyvenin suretine sakladı
farklı bir maktul arıyordu kendine
gülümsemeyi bilmeyen,
açlık dengesizliği hızlandırdı
nefes kokusu körpe
çığlık aç bir hayvan
gözler çukurlarında kanıyor
görüyorlar geceyi
çığlığı
hatasız bir gündü bugün
şatonun içi ruhsuzlukla çırpınıyor
fareler ziyafet için kuytuda bekliyor
daha hızlı öyleyse
şükredilen bir alkış için
alkışlayan tanrı için. -
ciğer har olmuş
kurum tutmuş soluk borusu
öksürse is
ağlasa zift
bu yangın doğuştan mıdır
bu kapkaralık soğuktan mı -
izmir'den ayrılmanın hüznünü anlatan akrostişim^:swh^
istemiyorum bu şehirden ayrı kalmak
zor geliyor, bu bahar havasından
matemle ayrılıyorum yeniden
istemiyorum bu şehirden ayrı kalmak
rastlaşırız bir gün belki yeniden