1. bir arsaya bir apartman yapılacaksa arsanın atıyorum %10'u ağaçlık alan olmalıdır minvalinde bir yasa getirilse ve bunu uygulamayanlara ağır para cezaları uygulansa. zaten gereksiz büyük evlerde yaşıyoruz bence.
    bir de boş bir arsa var diyelim bu arsaya atıyorum 2 yıl bir yapı yapılmayacaksa ağaçlandırma zorunluluğu getirilse ve yine uygulanmazsa ağır para cezaları verilse.
    benzer bir uygulama var mı bilmiyorum varsa cahilliğime verin (gerçi varsa da uygulandığını sanmıyorum pek). ama şu dediklerim yapılsa hem görüntü kirliliğinden hem çevre kirliliğinden hem hava kirliliğinden bir nebze kurtulurduk bence.
  2. çöpte buldukları kitaplarla kütüphane yapan temizlik görevlileri ve markete gelişinde sürekli kitap reyonunda kitapları inceleyen yaşlı teyze için ona koltuk yapan market haberini okuduktan sonra aklıma gelen fikirlerin üzerine merak ettiğim youser fikirleri.
    mesela ben polikliniklerde sıra bekleyen insanların oyalanması için içi çeşitli kitaplarla (hatta özellikle sağlık kitapları ilgi çekici olanlarından ya da kültürel ve entelektüel seviyeyi biraz olsun arttırabilecek her çeşit kitap ve dergi) dolu ufak bir kütüphane olsa diyorum. aynı şekilde insanların sıra beklemesi gereken ptt, banka, devlet dairesi gibi herhangi bir yerde de olabilir. vardır hatta belki böyle yerler ama yeterince özenli ve ilgi çekici olduğunu sanmıyorum. daha ilgi çekici olması açısından çizgi romanlar çok iyi olabilir hatta.
    vatandaşlara geri dönüşümlü çöplerini gerekli yerlere ulaştırmaları karşılığında ufak bir miktar da olsa para ya da devletle ilgili işlerinde kullanabilecekleri kupon ya da jetonlar verilse. bak adı bile hazır; e-para ya da e-jeton. bunlar belki de hali hazırda ufak çapta denenen fikirlerdir bilemiyorum ama yoksa eğer güzel bir uygulama olur bence.
    ev kadınlarının daha sosyal olması açısından da bir fikir var aklımda. ancak kendi annemden biliyorum ahşap boyama kursuna her zaman gidemiyordu çünkü boyalar pahalıydı ve kendini eve yük oluyor gibi hissediyordu. bence bu yüzden birçok kadın bu kurslara gitmiyor. işte tüm masrafların devlet tarafından ya da bağışçılar tarafından karşılandığı ve sadece el işi değil yüzme gibi sportif aktivitelerin de yer aldığı kadın kahvehaneleri ya da kadın merkezleri (kabul güzel bir isim bulamıyorum) yapılsa ya da varsa yaygınlaşsa da ev hanımları toplumda daha aktif olsa. yüzme bilen kişi sayısı artsa ve insanlar böyle zevklerden geç de olsa tat çıkarsalar.
    mesela 6-12 yaş arası tüm çocukların bir spor veya sanat dalı ile ilgili kursa gitme zorunluluğu olsa ya da okulda bu branşlardan ders alıp yarışmalara ya da takımlara girme zorunluluğu olsa. yani devlet bu alanlara yönelmeyi okullarla zorunlu hale getirse. hatta lise ve üniversitelere girişte bunlar ek puan getirse. beden-resim ve müzik dersleri boş dersler olarak geçirilmese ve çocuklar az da olsa bu konularda daha aktif hale gelse mesela çok güzel olurdu. hatta talent show kültürü gelse ülkeye ve çocuklar yeteneklerini gösterip alanlarında yarışarak notlarını yükseltmeye çabalasa. yani kitaplara sorulara gömülmeseler. yaş sınırı tamamen benim örneklemem bu arada.
    din derslerini sayıca arttıracaklarına çocukları daha eğitimli yapacak konularda eğitim verilse. ben de müslümanım mesela ama din derslerinde baskıcı bir şekilde islam tarihi öğretilmesindense teoloji ve düşünme biçimleri ve ahlak felsefesinin karşılıklı konuşma ile irdelenmesini daha uygun buluyorum. hatta bu derste sınav yapılmasa da yerine münazara şeklinde öğrencilerin fikirlerini belirttiği bir düşünce alışverişi ortamı olsa. bir antik yunan ortamı hayal ediyorum liselerimizde youreads.
    fransız liseleri gibi yabancı eğitimli liselerde sanat tarihi öğretiliyor mesela arkadaşım bir resme bakıp "barok tarzda bu" yorumunu yapabiliyorken ben de kültürlüyum diye geçiniyorum. mesela resim derslerinde habire 23 nisanla ilgili resim çizin baskısı yapmak yerine sınava tabi tutulmadan çocuklara böyle bir sanat nosyonu kazandırılsa.
    bir de yetişkinlik hayatında ihtiyaç duyulan şeylerin öğretildiği sınav yapılmayan hayat bilgisi kıvamında mini dersler okutulsa. mesela devlet dairelerinde işimiz düşünce yapılması gerekenler, görgü kuralları, acil birşey yoksa acil servisin meşgul edilmemesi gerektiği, resmi birşey yapılacaksa izlenmesi gereken yollar, vatandaşlık hakları gibi lifehack kıvamında şeylerin öğretildiği bir mini ders hepimizin yetişkinlik hayatını kolaylaştırırdı.
    hayır yani yüce devletimin parası ayakkabı kutularında helâk olmasındansa buraya harcansın istiyorum.
    daha çok fikrim var ama sizinki de göz tabi bunu okuyacak. o yüzden varsa dünya için iyi bir fikirleri, youser'ları bunları paylaşmaya davet ederim.
  3. resmi yerler de dahil olmak üzere her yerde a4 yerine a5 boyutunda kağıtlar kullanılmaya başlanması. israfa gerek yok. süper fikir bence.
  4. dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin tek yolu, herkesi bunun şimdi gerçekleştiğine inandırmaktır. çünkü iyi kişiye göredir ve sonuçta her fikir sahibinin çabası kendi ideolojisini başkalarına yaşatma çabasından ibarettir. eğer herkesin kendini en iyi hissedebileceği bir şey arıyorsak, bunu aşırı gelişmiş enerji teknolojisine eşlik eden bir simülasyon ile sağlarız muhtemelen, bu daha iyi bir şey midir derseniz... kim bilir?
  5. uzun yazı yazarken paragraf kullanmak.
  6. çalışma saatlerinin günde 3 saate indirilmesi, pazar ekonomisi yerine kamusal bir ekonomi, teknolojinin gerçekten demokratik planlama amacıyla kullanılması ve internet teknolojilerinde serbest denetim ile teknolojinin güvenli bir araç haline getirilmesi...
  7. adab-ı muaşeret kurallarını her kanaldan yayalım.
    okullarda bunun için bir ders olsun.
    maddeleri için reklamlar çekilsin.
    her trende uyan gerizekalıların bile öğrenmesi için trend olsun.
    uymayanları dışlayalım demiyorum ama bu kurallar yayılıp benimsendikçe insanlar zaten uymayanları hayatlarında istemeyecekler.
    saygı ve görgü ile sonsuza kadar mutlu mutlu yaşayalım.
    parov
  8. özellikle büyük şehirlerde en az bir hastahanenin 7/24 açık tutulması. hem nezle olan gecenin köründe acilde kalabalık yapmaz hem trilyon dolar harcadığımız aletleri her gün 16 saat fişi çekik tutmamış oluruz hem de kanser hastasına mr çekimi için 7 ay sonrası gün verilmez.
  9. butun devlet daireleri ve burokrasinin b'sinin dahi gectigi her bir yerden insanlari alip yerlerine onlarin isini yapan bilgisayarlar koymak. simdiki islevsiz e-devlet gibi degil de ciddi ciddi e-devlet olmak yani. estonya yapiyor bunu. buradan onlara alkislar. isterseniz e-sirket falan da acabiliyorsunuz hatta. lukse bakar misin...
  10. tek çare sosyalizm