-
bence küfürbazdan çok, küfür etmeyi tercih etmeyen yazar vardır. bakın olay ne biliyor musunuz? kişi, bulunduğu ortamdan etkilenir. ortam ona şekil verir. mesela inci sözlük'e girin. yazar olun. yazmaya başlayın. kendinizi, tyler durden'ın evindeymiş gibi hissedersiniz. içinizdeki küfürü tercih eden kişilik ortaya çıkar. hiç küfür bilmiyorduysanız da orada öğrenmeye başlarsınız.
sonra mesela ekşi sözlük var. aslında eskiden ayarı çok iyi koruyordu. ne inci sözlük gibi kendinizi kaosun, vandalizmin ortasında bulmuş gibi aykırı hissediyorsunuz, ne de lordlar kamarasında gazete okuyup, içki içer gibi. birkaç sene öncesine kadar, yazarlar hem esprili, hem yer yer küfürlü hem de kaliteli yazıyordu. küfürü hiç tercih etmeyen de vardı, küfürlü yazan, ama bunu yazısına güzelce yediren de.
daha sonra ekşi sözlük siyasete fazla girdi. özellikle en büyük olay gezi eylemleriydi. ondan sonra ekşi sözlük siyasi foruma döndü. akplisi, chplisi, hdplisi, mhplisi derken herkes birbirine laf sokmaya başladı. "gerilim yükseldi." kilit terim gerilim. gerginlik. artık küfür kullanmayan adam bile o havaya girdi ne yazık ki ve siyasi rakibine, diğer partiliye ana avrat küfretmeye başladı. bugün geldiği hal ortada. sanki cephe savaşı veriliyor. bir gün bir kesime yarayacak, manipülatif, dezenformasyon içeren bir başlık açılıyor. hemen o kesimden insanlar gelip yazıyorlar, karşı tarafa küfürler ediyorlar. hemen sonra karşı taraf aynı taktikle gelip başlık açıyor, o tarafın insanları küfürlü yazıyor. kimse kimseyi dinlemiyor, okumuyor. küfürlü yazdığı için değil, karşı düşünceden diye insanlar birbirini engelliyor.
youreads'te de küfürbaz yok demek yanlış olur. belki burada ve ekşi sözlük'te yazarlığı bulunan ama burada kitap, film hakkında konuşup, ekşi sözlük'e dönünce orada siyasi başlıklarda afedersiniz ana bacı bırakmayan yazarlar vardır. önemli olan ortam. o yüzden diyorum. eğer youreads güncel siyasetten uzak durmayı başarırsa, safi küfür barındıran yazıları çok az görürüz. eğer burası da o siyasete bulanırsa(sanki ülkede siyasete bulanmayan sanatçı,grup,mecra,kurum kalmış gibi), o zaman gerginlik artacak, ve küfürlü yazılar yazarlar görmeye başlayacağız.
son olarak da şunu diyeyim. ekşi sözlük, türkiye'nin en çok ziyaret edilen sitelerinden biri olduğu için bu kadar kargaşa, küfür, hakaret var. insanlar dışarıdan okuyanları etkilemeye çalışıyor. sanki o yazarlar sihirbaz da dışarıdan siteyi okuyan insanlar seyirciymiş gibi, onların "gösterilerini" seyrediyoruz. burada küfür olmamasının bir sebebi de şu anda az hit alıyor olması olabilir. belki güncel siyasete hiç girilmediği halde, site çok popüler olursa aynı küfürlü, bol küfürlü, anlamsız derecede bol küfürlü, hakaretli yazıları felsefe, bilim, eğitim, sanat başlıklarında göreceğiz.
dipnot: bir sitenin siyasete bulaşmasından bahsederken sitenin yöneticisi, modundan falan bahsetmiyorum o da yanlış anlaşılmasın. sitedeki yazarların çoğunluğunun iradesine bağlı güncel olaylara girip girmemek. -
youreads'te salon beyefendisi, sokakta inşaat işçisiyim. -
o küfürler gün gelecek patir patir dokulecek bu sayfalara ulen( burada tebessum var). sonra donup bu ilk zaman entrilerine bakilip, vay agzini kiridgimin dunyasi, buralar ne guzelmiş o zamanlar denilcek. hani bazen oyle durumlar oluyor ki insan bi "agzini kirim" ile geciştiremiyor. işte öylesi anlarda uzay bosluguna gonderiveriyor ya insan kallavi bir kac kufru ondan sey ettim yani, yoksa keşke hep böyle kalsa buralar.
bir de kufurden kasit ne o da muhim. oyle agiz ishali olmus gibi saga sola saldirmak ise, kisinin kendisini alcaltmasindan baska bir sey degildir. sumbulzade vehbi efendinin padişaha yazdigi meshur şiiri bilenler bilir.
şiirin hikâyesi şöyle:
bir gün padişah vehbi efendi’yi yanına çağırır ve: bana öyle bir şiir yaz ki, bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. ve işte sonuç aşağıda:
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
salınarak giderken arkandan ben sokayım,
ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç,
düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
herkese vermektesin, bir de bana versene,
avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
sen her zaman gelesin, ben vehbi’ye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
adam küfür etmiş mi, etmiş. ama baksana, dersin ki nakiş işlemiş. -
küfür, fikirleri beyan ederken kullanılan bir tercih nesnesidir.tercih diyorum çünkü insan isterse fikirlerini beyan ederken küfrü tercih etmeyebilir.
siz hiç bir kuyumcunun "altın var altına gel" diye bağırdığını duydunuz mu? değerli malı olan bağırmaz, küfür etmez.bağırmak küfür etmek değersiz malı satma uğraşıdır.
küfür bir kişisel tatmin aracıdır ve sadece basit fikirlileri tatmin edebilir.
hayatımın her döneminde bırakın küfür etmeyi sesini yükseltenlerden bile uzak durmayı tercih ettim.
dediğim gibi, kaliteli bir fikir veya düşünce küfre ihtiyaç duymaz. -
feminist arkadaşlar eril küfürlerden hoşlanmıyor, cinsiyetçi buluyor ki bu doğru.
ama arkadaşlar daha temelde yanlış olan bir şeyde de etik aranmaz. küfür eden kızlar bile olmayan donanıma rağmen aynı şekilde küfür ediyor. küfürün eril olmasının sebepleri var. ama çok uzun hikaye vaktim olduğu bir ara ayrı bir başlıkta başka bir konu anlatırken bu konuya da atıfta bulunmaya çalışacağım. -
içlerinden küfür ediyor olduklarını değiştirmez -
edince siliniyor diye olabilir. -
olaya tek bir açıdan bakarsak:
konuşma dili var yazı dili var; her konuştuğumuzu yazmıyoruz, yazmamalıyız, öyle ya! duygu ifadesi eksikliği mi çekiyorsunuz? noktalama işaretleri var, onlarla da tonlama yapabilirsiniz pekala. ironi de var sonra, küfürden daha etkili bir yol olarak. mmm... başka ne var? daha çok şey var, siz tek ki o etkiyi yaratmak isteyin - artık nasıl bir etkiyse o-. -
(bkz: ben arada sövüyom ama kusura bakmıyonuz dimi) -
mümkün olduğu kadar nezih bir dil kullanılsın, lütfen. küfür sanki konuşmanın olmazsa olmazıymış gibi sunulmasın. günlük hayatta hep böyle olabildiğince bayağı konuşuluyormuş ve bu da gayet normalmiş gibi davranılmasın.
günlük yaşantıda her yerde her zaman küfürlü argolu konuşan insanlar mıyız?
bunun normal, sıradan bir eylem gibi kabullenilmesini istemek ve yadırgayan kişiyi yok feminist yok eril bilmem ne yorumlamalarıyla saf dışı bırakmak, küfrü makul göstermeye çalışmak sinir bozucu.
eğer ortak bir kararla şimdi bu ağır argoya bir set çekmezsek, burası da bayağılaşır. terk edilesi bir mekan haline gelir. bence yöneticiler küfürlü içeriklere müdahale etmeliler.
yeni şeyler öğrenmenin hazzını yaşamak için burda olanlara, ölmeden önce bir çok şey bilmek isteyenlere kendinizden iyi şeyler ulaştırmak varken; sözlüğü pislik çukuruna dönüştürmeyin. okur'ları çöpün içindeki incileri arayan aramak zorunda olan kişilere dönüştürmeyin. bu sözlüğü de yavaş yavaş suyu çekilen kuraklaşan göller gibi diğer sözlüklere benzetmeyin.
bırakın küfürsüz de gülünüp eğlenebilecek keyifle öğrenebilecek bir sözlüğümüz olsun!