1. ne denir bilmiyorum! bir şeyler değiştirir mi onuda bilmiyorum. ancak biz yinede safımızı belli edelim arkadaşlar.

    ekşide başlığı açtığımda girdiğim peşin notu buraya girmemiştim lazım olacak gibi yazayım en iyisi o peşin notu: çok farklı düşünceleri olan, bu konu hakkında aşmış fikirlere sahip, sizde dana kesiyonuz eheheh gereksizleri için gizli bir sayfa açılmış; ctrl + shift + w tuşlarına tıklayarak oraya ulaşabilirsiniz.

    Yulin Köpek Yeme Festivali'ni Durdurun
    !---- spoiler ----!

    Yulin Köpek Yeme Festivali'ni durdurmak için acil yardımına ihtiyacımız var. 21 Haziran 2015'te gerçekleşecek festivalde, sayısız masum köpek öldürülüp yenilecek. Dünyanın en vahşi festivali, Çin'de yıllardır süren bir gelenek. 2011 yılında tepkiler üzerine festival iptal edilmişti. Bu yıl da festivalin iptal edilip, yasaklanmasını sağlayabiliriz.

    Eğer festival yapılırsa, insanoğlunun en iyi dostları köpeklerin binlercesi, acı çekecek, kesilecek, ölene kadar dövülecek, canlı canlı derileri yüzülecek.

    Zamanımız çok az. Bu köpek katliamı gerçekleşmeden, seslerimizi birleştirip binlerce masum canı kurtarabiliriz. Şimdi hep beraber, kendini koruyamayan bu masum canların sesi olalım. Onları kurtarmak demek insanlığımızı da kurtarmak anlamına gelecek.

    Sen de patini kaldır ve imzanı ekle!

    !---- spoiler ----!
    queen
  2. önce şu kişi olmadan bunu yapamazsın, şu kadar şu olmadan bunu diyemezsin bakış açısı bence insanların itiraz etme, baş kaldırmalarına karşı en etkili olduğu zannedilen üstü kapalı "otur sesini çıkarma" mesajı verme yöntemi.
    bir duruma, vahşete karşı vicdani sorumluluk duyarak herhangi bir yöntemle karşı duruş sergileyen kişiye "ama bak daha başka neler var" demeden ya da aptalca diye ötelemeden önce gerekçelerini anlamaya çalışmak gerekiyor. her sabah kahvaltıda sucuk yiyip sonra başlığı açılmış kampanyaya imza da verebilir, hayvanlara karşı her türlü şiddetin bilincinde olan bir vejetaryen ya da vegan da olabilir, bilemeyiz. bu kişinin kendi iç hesaplaşması ya da kendi iç tutarlılığı ile değerlendirilmeli ve her eylem kendi özelinde anlamlı.
    bu kampanyayı buradan öğrendiğim için bir süredir soğuduğum youreads'e bir kez daha ısındım şimdi.
    eziyet edilerek vahşice katledilen tüm hayvanlar için de keşke buna benzer kampanyalar olsa. evet keşke Hindulardan önce bu ülkenin içinden kurban bayramlarında binbir eziyete maruz bırakılan hayvanlar için de ses çıkarılsa. İstediğimiz sorudan başlayabiliriz be güzelim, mesele yok.
    çok şey öğrendiğim Etin Cinsel Politikası kitabı bütünlüklü algıya ket vuran kayıp gönderge sisteminin nasıl işlediğini çok iyi anlatır :
    "... et yiyeni yediği hayvandan hayvanı da markette satılan biçiminden yalıtan kültürel duvara kayıp gönderge denir. kimse kahvaltısının en büyük keyfi olan sucuğunun bir zamanlar nefes alan ve ne zaman özgür kalacağı beklentisi ile esaret altında günlerini geçiren bir canlıdan geldiğini ve sucuk olabilmek için korkunç ve kanlı bir süreçten geçmesi gerektiğini düşünmek istemez; çözümü göndergeyi kaybettirmekte bulur. kayıp göndergenin var olabilmesi için nesneleştirme-parçalama-tüketme biçimindeki şiddet döngüsünün tamamlanması gerekir. pornoda parça parça tüketilen kadın bedeni ile sofrada parça parça yenen hayvan bedeni arasında her ikisinin de özünde sömürülmemesi gereken varlıklar olduğunu yadsıyan erkek egemen zihniyet vardır. erkeklik inşasının bir kısmı et yemek ise, bir başka kısmı da ötekileştirilmişlerin bedenlerini denetim altında tutmaktır."
    mesut