1. başlığı görür görmez aklıma gelen ilk isim!

    kadın resmen kabusumuzdu. evet, anlatmaya başlıyorum ama baya uzun.

    bir akşam vakti odada arkadaşlarla takılıyoruz. kapı açıldı ve bavuluyla birlikte acayip güler yüzlü bir kadın girdi. biz de gülerek karşıladık tabi. hepimizi öptü, tanıştık vs. boş yatağı gösterdik, boş dolabı da gösterdik. tamam dedi yatağının üzerine oturdu. o oturuşla bir daha hic kalkmadı. akşam 8 gibi geldi gece 1 oldu kadın oturuş pozisyonunu hiç bozmadan, botunu, atkısını, montunu hic cıkarmadan oturdu. bak saat daha fazla geç olmadan aşağıdan yastik, yorgan, nevresim al dedik. tamam dedi ama gitmedi. gece 1 oldu, biz yatiyoruz artık ışıkları kapatacağız dedik. olur kapatın dedi. e yorganin yastigin yok dedik. olsun, sorun degil dedi. ışığı kapattık yattık. kız yatakta hala montuyla atkısıyla botlarıyla oturmaya devam ediyor. kimse bir bok anlamadı tabi. neyse karanlıktaki gölgesiyle yattık biz. sabah bir uyandık kız aynı pozisyonda oturuyor ama uyuyakalmış.

    bundan sonraki süre ise daha tuhaf. her gece sabaha karşı odaya tanımadığımız kişiler dalıyor, arkadaşı sabah namazı için uyandırıyor. kızların sesine hepimiz uyanıyoruz ama bizim yeni oda arkadaşı tövbe uyanmıyor. resmen kavga sebebi. sabahın 5'inde üç dört kız geliyor "abla" uyan abla uyan diye bunu dürtüyor. uyanana kadar. daha sonra öğrendik ki şimdinin fetö terör örgütü, bir zamanların hoca efendilerinin cemaat üyesiymiş ve bir süreliğine devlet yurtlarındaki kızlar için görevlendirilmiş. kendi söyledi. (yurt müdürü ve memurları bu evrede kandırılmakla meşguller)

    canımıza tak eden olay ise kadın hiç yıkanmıyordu sözlük! yok yıkanmıyor. geleli 1 ay olmuş hiç yıkanmadı. ve kokusundan öleceğiz. zaten kıç kadar odada 8 kişi kalıyoruz her şey yeterince zor. bir de kadın kıyafetleriyle uyuyor! kot etek, eteğin altında tayt, kazak, hırka, başörtüsü her şeyiyle uyuyor işte. neyse aramızda konuştuk. birimiz düzgünce, arkadaşı da kırmadan biraz daha temiz olmasını söyleyeceğiz. peki kim konuşacak. tabii ki ben... neyse aldım karşıma düzgünce anlattım, karşılıklı sorumluluktur, kişisel temizliktir,yurt şartlarıdır vs. diye. tamam dedi, çok özür dilerim dedi. havlusunu aldı (havlusu varmış biz şok), duşa gitti. tam 3 saat hiç cıkmadı. kontrole gittik yanına, kabinden hic su sesi gelmiyor. kendisi iyiyim, yıkaniyorum diyor ama hiç su sesi gelmiyor. bu işten hicbir sey anlamadık. yıkanıp yıkanmadığını da pek anlamadık. ama sonra da bir şey değismedi. yine yıkanmadı... daha doğrusu ayda bir kere yıkanıyordu. o da sanırım gusül içindir.

    bir gün de hiç unutmam vize haftası ve malum arkadaşın öğleden sonra saat 3'te vizesi var. vizeden önce biraz kore dizisi izleyeyim bari dedi ve dizi izlemeye başladı. saat 1 oldu hala izliyor, saat 2 oldu hala izliyor. bak 3'te vizen var kacıracaksın diyoruz cevap bile vermiyor. saat 3 oldu hala izliyor. aksam 5-6 oldu, bilgisayarı kapatti ve aaa akşam olmuş vize kaçtı tüh dedi. e biz seni uyardık dedik, duymadım ki dedi. neyse yaa aman gitsem de kalırdım zaten, ne güzel dizi izledim işte dedi.

    hatun resmen bir sene hepimizi trolledi. bir sonraki sene de kendisini görmedik. bu anlattıklarım yarısı bile değil. gerçekten çok tuhaf biriydi.