• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
yusuf ile kenan - ömer kavur
babaları gözlerinin önünde kan davasına kurban giden iki kardeş, yusuf ile kenan, çareyi istanbul’a kaçmakta bulur. köyden gelen bu iki çocuk hayatta kalan tek akrabalarını, ali amcalarını, aradıkça istanbul’un büyüklüğü ve kirliliği sebebiyle umutsuzluğa düşerler. tüm aramalarına karşın ali amcalarını bulamazlar. artık umutlarını iyice kaybettikleri bir anda böcek lakaplı bir çocukla ve bir çocuk çetesiyle tanışırlar. ağabey yusuf çete reisi çarpık kerem’in sağ kolu olur. hırsızlık yapmaya, ezildikçe ezmeye, hayattan bir nevi öç almaya girişir. kenan ise abisinin yolundan gitmez ve tornacıda çıraklık yaparak bir gecekondu ailesinin yanında yaşamaya başlar.


  1. yusuf ile kenan, ömer kavur'un yönettiği, senaryosunu ömer kavur ve onat kutlar'ın birlikte yazdığı 1979 yapımı bir film. filmin çekimleri birkaç haftada bitti, kısa bir süre sonra gösterime girdi. ancak filmi izlemeye giden oyuncular beklemedikleri manzarayla karşılaştı. sansür kurulunun yasakları nedeniyle film budanmış, 90 küsur dakikadan 70 dakikaya indirilmişti.

    film altın portakal'a gönderildiği sırada kapkara bir bulut kapladı sinema dünyasının üzerini. 1979 yılında sansür kurulunun yarışmaya katılan üç filmi yasaklaması üzerine tüm yapımcı ve yönetmenler festivalden çekildi. 12 eylül'de yaşanan askerî darbe ile beraber iki festival iptal edildi. cezaevlerinde işkencelerin yapıldığı, tankların sokaklara indiği dönemde iki genç oyuncunun yolu da ayrıldı bu sırada. cem davran (yusuf) oyunculuğa tiyatro ile devam etti, tamer çeliker (kenan) ise abisinin 'bir eve bir tiyatrocu yeter' sözünü kulağına küpe yapıp oyunculuğu bıraktı.

    1979 senesinde yasaklanan altın portakal ödülleri, 32 yıl sonra 2011 yılında verildi ve cem davran, yusuf rolüyle en iyi çocuk oyuncu ödülü’ne layık görüldü. film, ayrıca 1980’de milano film festivali’nde büyük ödülü kazanarak sinemamızın o dönemde yurtdışındaki sayılı başarılarından birisini elde etti.

    yusuf ile kenan, bir yandan türkiye’nin yakın tarihindeki en bunalımlı dönemi olan 1980 darbesi’nin arifesini ince detaylarla sergilerken öte yandan sokak çocuklarının yaşamını daha önce benzeri görülmemiş gerçekçi bir dille gözler önüne serer.