• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
zaman zaman içinde günlükler (1970-1986) - andrey tarkovski
“kötü bir düşünce: kimsenin sana ihtiyacı yok, kendi kültürüne tamamıyla yabancısın, onun için hiçbir şey yapmadın, sen hiçbir şeysin. ama avrupa’da ya da başka bir yerde sscb’de en iyi yönetmen kim diye sorulduğunda, cevap tarkovski. fakat burada tek kelime edilmiyor. ben sanki yokum, yaşamıyorum, boşlukta yer kaplamayan bir şeyim. hiç kimsenin sana ihtiyaç duymaması, baş edilmesi çok zor bir duygu. ben de daha aşağı birinin gücüyle ayakta durmaktan nefret etmeliyim. isteğim, bir insanın hayatını doldurmak, ya da değişik hayatları...

“kendimi çok kısıtlanmış hissediyorum. ruhum içime sıkıştırılmış durumda, başka bir hayat alanına ihtiyacım var... kendimle ilgili anıları okuyorum da ne üzücü, tam bir rus öyküsü. tatmin olmamış bir hırsla kendini yiyip bitirmiş çocuksu, saf bir kişilik. mutsuz, çok mutsuz bir adam!.. oysa benim tek isteğim, bir şeyler yaratmak...”


  1. tarkovskinin günlüklerde ev yapımı için yazdığı reçete ve reçetenin içinde alınacak malzemelere haracanacak paranın yetersizliği konusunda duyduğu endişe iç burkar. hiç hazzetmediği söyleşilere para kazanmak için gittiğini yazar, sovyetlerin ayağını kazmasını defalarca belirtir; ve ekler: italya"da dahi ilan edilen bir yönetmen, kendi yurdunda neden beş parasız ve değersizdir?
    nostaljiyi çektiği ve italya"da yaşadığı günlerde (neredeyse her rusa özgü) ana yurduna duyduğu özlem de kederlendirir. ovaları, çayırları, ailesini, çocuğunu, büyüdüğü evi, gezdiği sokakları özler. goethe"nin, şairi anlamak için şairin vatanına gitmelisin cümlesini not düşer; ülkesinden uzak kalışın acısını en basit haliyle anlatır.

    daha idiotu, hoffmanın hikayesini, doctor faustus ve aydınlık günü çekecekti. lakin, kısa hayatına yedi film sığdırıp, kansere yenik düştü.
    kısa yaşamını bu fotoğraf özetler: https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/ff/fe/ba/fffebabc2cfa61eb734043f29e427267.jpg

    bir günlük okumanın, o günlüğü bitirmenin en etkileyici kısmı veya yanı, finalidir. aslında ona final de diyemeyiz. ölüm, kırılma anı ve anidir. bir roman biter, bir günlük yarıda kesilir böylelikle. cesare pavese"nin "yaşama uğaşı" da benzer hüzünle bitmişti. pavese son satırda, artık yazmayacağım, deyip intihar etmişti.
    tarkovksinin koyduğu mühürün de geri kalır yanı yok: "ölecek miyim?"