1. tes
  2. Ölmek ne kötü şey. Antalya' da yaptığı bir konserde, beklediğinden çok çok fazla insan gelmiş ve anlattığına göre o konserin heycanını günlerce üzerinden atamamış. yüzünde, düşmeyen bir tebessüm ile günlerce uyuyamamış, yemek yiyememiş.
    Yani -beni sizler yarattınız- sözünün arkasında durarak, halka gereken sevgi ve muhabbeti göstermiş. Bir arkadaşımın babası kamyon şoförüydü. kim bilir kaç sene önce, şehirden şehire ev eşyası nakletmek için yola çıkmış. Sabahın erken saatlerinde, zeki müren'in bodrumdaki evine varmış. O Eşyaları yerleştirirken Zeki müren hemen, arkadaşımın babasına evin salonunda bir kahvaltı hazırlatmış. O kadar kibar ve içten davramış ki sanki gerçek değil gibi. Bir sanatçının böyle olması gerekiyor: Mutfakta, müştemilatta değil evinin salonunda kahvaltı ikram edecek kadar alçak gönüllü, Teşekkür etmeyi bilecek kadar görgülü ve en önemlisi de bunu kameraların önünde şov amaçlı yapmayacak kadar da kişilikli... Yalanlarla kimseyi oyalamamış bir insan o. Kendi kişiliğini açıkça yaşamış. Kendinden utanmamış.


    Ve bir de şu şarkıyı söyleyip, yüreğimizi dağlamış:

    Gitme sana muhtacım
    Gözümde nursun başımda tacım
    Beni öldür öyle git
    Yaşamak için senin sevgine muhtacım...

    Muhtacım ellerine, muhtacım sözlerine
    Ruhumu ısıtacak sımsıcak nefesine
    Gitme...