-
onun gibi yöneticim olsun her gün mesai olsa da farketmez dediğim lider -
abi adam sürekli şapkadan başka bir tavşan çıkarıyor. kim madrid maçına kadar kurtarıcıların kalinic ve sloukas olacağını düşünürdü ki ? rakibi bu kadar iyi analiz edip sonra onun eksik taraflarına göre hücumunu savunmasını revize eden hiç beklenmedik adamları kahraman yapabilen başka bir coach var mı avrupada ?
uzun lafın kısası seviyoruz be! -
başarısız olmasını istedikçe başarılı olan takımın başarısının sebebi. aziz başgan bir çıldırsa da kovsa şunu. -
kendisinin gelmesini sağlayanlardan birinin aziz yıldırım olmasının sebebi, obradoviç'in tutkusunu beğenmesinden çok, aziz yıldırım'ın içinde bulunan sansasyonel transfer yapma sevdası olduğu düşüncesindeyim. zaten obradoviç gelmeden hemen önce, yaşanan bir önceki sezondaki büyük fiyaskodan sonra paraları boşa giden ülker grubu, ipleri yönetimin (başkanın adamlarının) elinden aldı ve şubeyi murat ülker'in has adamı ahmet özokur yönetmeye başladı. zaten obradoviç gelir gelmez de nedim karakaş'ın pasifize edilmesi buna kanıttır. ilk sene, yeni bir oluşumun henüz oturtulamaması yüzünden konulan hedefler bakımından başarısız geçmiştir. 2.sezonunun başında gherardini'nin göreve gelmesi ile bugünkü başarıların kaynağı tamamen oluşturulmuştu. nitekim o sezon final four geldi, ancak kulübün bu seviyeleri oynama tecrübesizliği, vasıfsız yerli oyuncularla birleşince aslında yine obradoviç'in vizyonuna uygun bir sezon bitirişi olmadı. ancak bu sezon yerli safraların atılması ve daha mücadeleci oyuncuların transferiyle aslında tam obradoviç'in felsefesine uygun; mücadeleci, topu paylaşan, adeta kurşuna kafa atacak, savunmada vidaları gevşetmeyen ve açıkçası çok daha karakterli oyunculardan kurulu bir takım oluşturuldu. o yüzden bugünün sinyalleri baştan hissedilmişti zaten, hatta geçen sene madrid'te kaybedilen yarı final maçından sonra salonun önünde bir avuç taraftara gidip özür dilemesinden, gelecek seneye çok daha başarılı, daha iyi bir takım oluşturacağının sözünü vermesinden belliydi. sözünü tuttun büyük reis, madrid'i yenersek dünyanın en mutlu insanı olurum demiştin geçen sene, bizim mutluluğumuz için tek yeterli şey senin varlığın. çünkü o, 8 euroleague şampiyonluğu ve avrupa'nın en iyi koçu boşu boşuna olmadı. bir tanım yapmak gerekirse de; dünyanın en mütevazi, en egolarından arınmış, en başarılı spor insanı. ama fazlasıyla da tanrı. -
euroleague tarihinin en başarılı koçu.
laboral maçından sonra soyunma odasında takımdaki tüm oyuncuların anlayabileceği dilde "bir tane kaldı" yazan avrupanın en büyük koçu.
onun neler yaptığını konuşmaya gerek yok. ama onu merak edenler için niye en başarılı olduğunu şu sözlerle anlatabiliriz: basketbol oynadığı dönem takım antrenmanlarına gitmek onun için çok lükstü. öyle ki, kilometrelerce uzaktaki evinden sahaya gelmek aşırı külfetliydi. toplu taşıma kavramının henüz şehrinde yeni başlamış olması ve maddi açıdan sıkıntı içinde olması, antrenmanlarını evlerinin yanındaki potada yapmasına neden oldu. bir gün babası ona bir bisiklet aldı ve artık takım antrenmanlarına gidebilecekti. takımıyla 2 sezon geçirdi. bu süre zarfında etrafında gördüğü destekle nba seçmelerine katılmak üzere amerikaya gitti fakat şans yine onun yanında değildi.
geri geldiğinde takımından başkasını düşünemezdi, tekrar borac cacak ekibine katıldı. 2 yıl sonrası partizan'ın yükselen yıldızı keşfetmesiyle beraber partizan ekibine katıldı. daha iyi imkanlarla, daha iyi ekiple, daha iyi koşullarda oynama fırsatı bulmuştu. kariyerinin kalan 7 yılını partizan ekibinde geçirdi. bu yıllar içinde; 1 kez yugoslavya lig şampiyonluğu, 1 kez yugoslavya kupası, 1 kez korac kupası kazandı.
basketbolun günümüzdeki imkanlarının olmadığını göz önüne alınca, ortalama 25 yıl sürmesi gereken kariyeri 11 yılda son bulduktan sonra partizan ekibinin onu teknik ekipte görmek istemesi ve teklif yapması üzerine partizan'ın başına geçti. 32 yaşında ilk koçluk deneyimini partizan ile yaşayan genç obradovic, 2. yılında euroleague şampiyonluğuna uzandı. o zamanlar turnuvanın ismi fıba euro league'ti. bu şampiyonluk, partizan'ın euroleague'de ki ilk ve tek şampiyonluğu oldu.
şampiyon kadronun dağılmasıyla beraber partizandaki vakti dolmuştu. sıradaki durak joventut badalonaydı. joventut aralarında jordi villacampa*, raul lopez, rudy fernandez ve ricky rubio gibi isimleri çıkartan ve dönemin güçlü takımları arasında yer alan bir takımdı. obradovic joventut'un tek euroleague şampiyonluğunu da orada geçirdiği tek sezonda kazandırmıştı.
artık ülkesi için milli takımını yönetmeye hazırlanıyorken karşısına başka bir fırsat çıkmıştı: real madrid. bu süreç, milli takım çalışmalarını bir kaç yıl uzamıştı. real madrid'in 8. şampiyonluğunu kazandıran obradovic, 3 yılda 1 şampiyonlukla madrid'den ayrıldı. benetton, 3 takımla 3 euroleague şampiyonluğu yaşayan koçu takımına almak için mücadelere başlamıştı. yugoslavya milli takımındaki görevini sürdürürken benetton'ın teklifini kabul ederek 2 yıllık anlaşmayı imzaladı. bu süre zarfında imkanların gün geçtikçe iyileşmesi, kulüplerin daha iyi koşullarda, daha iyi salonlarda çalışması, koçların arasındaki rekabet düzeyini de arttırmıştı. fiba dönemi sona eriyor, artık euroleague şirketi organizasyonu üstleniyordu.
1999 yılında adını euroleague tarihine yazdıracak imzayı attı. panathinaikos ile ilk şampiyonluğunu, organizasyonun değiştiği 2000 yılında kazanan obradovic, panathinaikos'un 6 şampiyonluğunun 5 tanesini kazandırarak, 9 kez finale takımını çıkartıp 8 kez şampiyon olmuş ve euroleague tarihinin en başarılı koçu olmuştu.
2013 yılında yeni bir maceraya hazırdı. bu kez fenerbahçe'nin projesinde yer alacaktı. bu proje, daha önce üstlendiği görevlerden daha farklıydı. üstelik istanbul'a kupayı ilk getiren koç olmak demek, euroleague kariyeri boyunca karşılaşmadığı sevgi ve ilgiyi fazlasıyla göreceği fenerbahçe taraftarının gönlünün efendisi olmak demekti. tamamlanan ülker sports arena ile gerek avrupa için gerekse dünya için en üst düzey standartları karşılayan bir arena, güçlü bir ekip, ve başında efsane bir koç. bu takım, tüm rekorları kırmak için her şeye sahipti. ve kısa sürede çok şey başardılar. avrupanın en büyüğü olmak için mücadele ettiler fakat bu kezde birileri engel oldu. obradovic kötü giden maçın devre arasında tüm sezonu hatırlatan konuşmasını gerçekleştirdi ve burada olma amaçlarını hatırlattı. taraflı ve adaletsiz yönetilen maçın ardından odaklanılan tek nokta 2017'de kupayı almak. böylelikle 11'de 9 yapmak.
işte obra faktörü böyle bir şey.
bir destan.
efsane. -
başarı, asalet, ahlak, centilmenlik, hırs, irade, öğretmenlik, vizyon, sürekli gelişim, yenilikçilik, sorumluluk, adalet , rakibe saygı gibi kavramların tamamını üzerinde barındıran, dünya'nın ilk ve tek spor adamıdır.
bu kavramların bir çoğunu üzerinde barındıran onlarca spor adamı mutlaka vardır ama hepsini birden üzerinde barındıran bir tek sensin king obradovic... -
fenerbahçe'nin başına gelmiş en güzel şey :) çok seviyoruz çok -
bir fatih terim değil. -
oyuncularinın gelişimi üzerinde etkisi çok büyük. en önemlisi de winner bir koç. -
başkan olacaksa başkanlık sistemine evet diyeceğimiz adam gibi adam