1. düşünüyorum uğraşıyorum bir türlü kendime bir pay çıkaramıyorum. halbuki kapış gidiyor, ben de bir şeyler almalıyım hissi geliyor, yok diyorum bana bir pay.

    eminönünde balık ekmek izdihamı gibi yaşanıyor olaylar. yine kenardan bakıyorum, payımın miktarını bilmediğim gibi, bu belirsiz miktarı almak için kimlere ne yapabileceğimi de bilmiyorum. mesela ite kaka en öne geçsem ne olur, birilerine bağırsam küfretsem serbest midir? ortada bir medeniyetsizlik, açlık, hiçlik, fırsatçılık olduğu kesin. peki ben bunun neresindeyim benim payım ne hiç bilmiyorum. bakakalirken pas geçmiş oluyorum.

    kısıtlı bilgiyle büyük fikirler oluşmaz. ha bakarsın cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı çağırır durumu nedenleriyle izah eder, gösterir. o zaman bı fikrim belki oluşur. orada olmak nedir, ordunun sınırı geçmesi, savaşması, savaş için mazeretler olması, birilerini korumak, birilerini öldürmek yine eksik yanlarım olacak. bilmiyorum, bilgi eksikliğinden fikir çıkaramıyorum. bilmeden konuşmam bekleniyorsa ancak bu kadar konuşabiliyorum.

    gönül isterdi amerika'yı suçlu çıkarabilmeyi, duvara bayrak asmayı ya da savaş karşıtı olarak sahnelerde parlamak fena olmazdı. ama olamadı, bunu da pas geçtik. gene iktidarda bir pay sahibi hissedemedik. ama olsun sorumluluklarda da pay almamış oluyorum. bilgim isteğim dışında her ne yapılıyorsa oralarda sonuçlarını da sorumlu olanlar düşünmeli.

    insanlara söylemek istiyorum, bilgimiz, isteğimiz ve eylemselligimiz olmayan olaylarda, ne sorumluluk, ne acı, ne sevinç, ne başarı, ne kayıp hiçbiri bize ait olmuyor. böyleymiş gibi davranmak hoşumuza gidiyor biliyorum ama öyle değil.
    abi
  2. askerlerimizin elinde telefon, askeri muhimata keceli kalemle birseyler karaladigi ve sosyal medyada paylastigi operasyon. memleket isimlerinden, sehit adlarina, besiktas kadrosundan, siyasilere kadar yazilmayan sey kalmadi. niye yapiyolar anlamadim ve anlamadigim diger buyuk nokta askeriyedeki laubalilik. bu askerler niye her zaman online? operasyon bolgesinden niye sadece resmi kaynaktan bilgi verilmiyor? savas uzmani yada askeri bilgi sahibi bir insan degilim ama askerimizin laubalilikten cok sorun yasadigini dusunuyorum. zamaninda suleyman sah turbesi tasinirken ortada hicbir catisma olmamasina ragmen bir sehit vermistik. yanlis hatirlamiyorsam tank kapagi kafasina dustugu icin sehit olmustu askerimiz. sonra sigara icen bir askerin tank basinda fotografi servis edilmisti. sahte midir bilinmez ama turk askerinde bir disiplin sorunu oldugu kesin. cephanelikte patlayicilara ellerinde son model telefonla keceli kalemlerle poz vererek hasir nesir olmalarini yakistiramiyorum. birini dusurup patlatsalar tarihimizin en aci manzalarindan biri cikacak ki zamaninda bir cephaneligimiz hala nedeni bilinmeyen bir olayin sonucu patlati bir suru askerimiz sehit oldu. kisaca savas ciddi bir durum ama biz ciddi degiliz. olumun oldugu yerde daha ciddi birsey olamaz. insanlar oluyor, askerimiz oluyor olduruyor bunlar ciddi seyler. umarim bu ciddiyetsizlik son bulur.

    zamaninda amerikan askerinin irakta musluman mahkumlar ile verdigi pozlari elestirdik. bizim askerimiz ile karsilastirdik. dusmanina bile saygi duyan atalarimizi anlatik. halbuki laubalilikte amerikan askerlerinden farkimiz kalmamis. bunu bircok operasyon sonrasi gordum ve gormeye devam ediyorum.
  3. bugün 12 şehit vermişiz yaralılar da var. yaralı deyip geçiyoruz ama ne durumda oldukları hakkında hiç bi fikrimiz yok belki tanınmaz haldeler belki yürüyemeyecekler belki sabaha kadar 12+1 olacak bilmiyoruz. sosyal medyada basında 12 şehit için yazılıp çiziliyor sürekli geçen haftaki 5 şehitten bahseden yok çünkü haber değeri bitti onların, arada birer ikişer oluyorsa onlardan haberimiz olmuyor da olabilir çünkü toplu olmadığı sürece bizi ilgilendirmiyor, çift basamaklı olmadan duymamıza gerek yok.. bir de sanki telafi edecekmiş gibi 12 şehit verdik ama şu kadar terörist ele geçirildi diyor. onda toplam sayı veriliyor da şehitleri günlük sayıp sabaha sıfırlıyoruz. yapacağınız siyasete de dış politikaya da...

    ırkçılıksa ırkçıyım, teröristlikse teröristim ne işimiz var bizim orada? bizi de tehdit ediyor tamam da asker göndermekten başka seçenek yok mu yani? illa asker gidecekse neden türk askeri gidiyor 3 milyon suriyeli var sadece bizim sınırlarımızda hadi yarısı çocuk olsun gerisi burada yatarken neden türk askeri şehit oluyor? sınırdan geçerken bizi beklemeyin diyerek giden askerlere ayrı bir faydası olacak gibi yemek yapıp yollayanlara ayrı laflarım var da bir şey demiyorum. vatanın sağ olduğu olacağı yok.
  4. efrîn kantonu idari meclisi eşbaşkanı dr. osman şêx îsa'nın açıklamasına göre;

    “erdoğan dünyayı terörle tehdit ediyor. kendisi gibi düşünmeyen herkesi de terörle suçluyor. uluslararası kamuoyuna çağrımız da bu işgal ve direniş karşısında sessiz kalmamalarıdır” diyen osman şêx îsa şunları söyledi: “efrîn’de daha büyük katliamların önüne geçmek için halkımızı şehba ve şêrawa bölgelerine çektik. türk devleti efrîn’e bayraklarını asmış olabilir. bizim çekilmemiz bir yenilgi değil, mücadelenin daha da büyütülmesi ve her yere yayılmasıdır. türk devletinin işgaline karşı mücadelemiz her alanda devam edecek. savaş yeni taktiklerle yeni bir aşamaya geçmiştir.”



    açıklamada, ''saldırıların başından beri aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların bulunduğu 500 sivil türk devleti faşizmi eliyle şehit olmuş, bin 30’dan fazla sivil de yaralanmıştır. ayrıca 820 qsd savaşçısı şehit'' bilgisi verildi.

    (*:anf)

    öso'nun geçtiği yerlerde köyleri yakıp yıkması, hırsızlıkları ve tarihi eserlere zararları bir kenara, hala efrîn'in gerçek sahiplerinin bu katliamcı ve cihatçı çeteler olduğunu söyleyen herkesin menfaatçi namusuzluğuna diyecek bir şey bulamıyorum. sivillerin kentten çıkarılma kararı doğru bir karardır. kawa heykelinin tahrip edilmesi elbet bir temsiliyet taşıyor. türkiye, öso ile beraber yıktığı, öldürdüğü işgalci ortaklığının bedelini de ödeyecektir.

    hem ülkede ki terör ve milliyetçilik çığlıklarıyla büyük resim'ci kitleye karşı duran muhaliflerin arasında ki uçurumu, hem kontrol ettiğini zannettiği ve para/toprak ile rüşvet vererek kürtlere karşı birlik edindiği cihatçıları büyütürken bu bedeli verecektir. götünü yayarak saldırın aslanlarım demek ile, başkasının kanıyla milliyetçilik yapmak ile savaş çığırtkanlığı yapmak ile olmuyor. herkese terörist diyen bir adamın kuyruğuna takılmış giden insanların, "x'ci değilim ama" diyen insanların bu vicdan ve zihin eksikliği beni çileden çıkarıyor.

    daha önce demiştim yine diyeyim; milliyetçilik diye kızıl elma diye damarınıza basarak sizi nasıl kendi iktidarını koruma planlarına kurban ettiğini görmek için dahi olmaya gerek yok.

    ödtü öğretim üyesi prof. hüseyin bağcı, habertürk'te "bugün 4 bin kişiye çıktı, yarın 5 bin kişiye çıktı... biz neyin tartışmasını yapıyoruz, fasulye tanesi mi sayıyoruz?" diye yalnızca kullanılan dilieleştirdi. kendisini çiğ çiğ yemedikleri kaldı. twitter'dan tabi ki yüce devletimizin yanındayım, kimse vatanseverliğimi sorgulamayaz minvalinde döktürdü hemen. sonra da düşünce özgürlüğümdür, dedi. yani gözü dönmüş bunların. bu insanların mı sivillerin güvenliğini düşündüğüne ve onlara dikkat etmek için elinden geldiğini yaptığına inanacağız. bu kafanın tek bir düşüncesi var "hepsi zaten pekakalı, biz gerekirse şehri yıkacağız ama orayı temizlememiz lazım, sivil zayiat olabilir bu savaşta".

    daha fazla insan kaybetmeden, bu kirli politikaların bitmesi temennisiyle.
  5. Suriye’deki muhaliflere yakınlığıyla bilinen Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR - Syrian Observatory for Human Rights), Türkiye’nin 20 Ocak’ta başlattığı Afrin’e yönelik operasyonda; havadan ve karadan bombardımanlar sonucu 43'ü çocuk 289 sivilin yaşamını yitirdiğini ve yüzlerce sivilin de yaralandığını açıkladı. Hayatını kaybedenler arasında Afrin’de yaşayan Kürt, Arap ve Ermeni halklarından insanlar bulunuyor.

    Dün itibariyle Türkiye (TSK) ve bağlı cihatçı grupların (ÖSO) kent merkezine girdiğini belirten Gözlemevi, Afrin’de yaşayan 200 binin üzerinde insanın yerinden edildiğini aktardı.

    kaynak1 kaynak2 kaynak3

    ÖSO'lu cihatçıların şehre girdiklerinde ilk yaptıkları şey Demirci Kawa heykelini yıkmak ve şehri yağmalamak olmuş.

    Demirci Kawa heykelinin yıkılışı

    Pro-Turkish forces pillage Afrin after taking Syrian city

    Bundan 2 ay öncesine kadar Afrin, Suriye'nin savaşın ve çatışmaların yoğun bir şekilde sürdüğü bölgelerinden göç alan ve görece huzurlu bir yerleşimdi. Şimdi olanlara bakın. Ne barışçıl ne adıyla müsemma bir Zeytin Dalı operasyonu değil mi?
  6. "daha işimiz bitmedi"
    "münbiç'e de gireceğiz"
    "oraları tamamen temizleyeceğiz"

    bu savaş tamtamlarını her duyduğumda istisnasız midem ağzıma geliyor. bunlara tahammül edebilen, hatta coşkuyla karşılayan bir güruh var, biliyorum. ama bu güruh kalabalık mı? gerçekten çoklar mı? televizyon karşısında sıcak çaylarını yudumlarken dinledikleri bu sözlere keyifle kafa sallayan insan sayısı o kadar çok mu? umudumu kaybettim...
  7. 57 gün çok fazla savaşcı olmayan arazilerde 10-15 km iceriye bile nadir noktalardan girilmişken 2 günde şehir merkezine girilebilmesine galiba kamuoyunda kimsenin şasırmadığı, hiçbir şy de sormadıgı harekat. daha önce ypg'nin " taktik değişiklik olacak" dediği, bugün de salih müslim'in yaptığı "sivillere müdahale olduğu için hareket edilemiyor, siviller icin uluslararası bir destek de yok, siviller tahliye edilip gerilla taktiğine geçilmiştir" minvalindeki açıklamasıni sanırım yine türkiye kamuoyunda kimse umursamadı.

    uzun süre şehir merkezi çevresine bombardımanlar yapıldı, yine rusya'nın izniyle yapıldı. yoksa ilk günler de şehir merkezini havadan bombalayabilirlerdi. ilk etapta şehir merkezini ele gecirmediklerinde siviller terk etsin diye ellerinden geleni yaptılar. çünkü sivil ölümleri artarsa ayaklarına dolanacakti. hatta bunun icin cadırkentler de kurmuşlardi.

    şehrin elektrik ve su şbekeleri de bombalanip ele gecirildiğinde ve dünyadan bu koca orduya ses çıkarılmadıgi için sivilleri sehirden uzaklaştirdılar, fakat! o da ne? bazı tsk-öso gücleri bazı köylerden cıkışları kapatmışlardi. savaşın basından beri tsk-öso yani natonun 2. gücünün siviller üzerinden tehdit edecek duruma düştüğünün göstergesidir bu.

    "bir uzlaşma var" diyenler yanıliyor bence. ucaklara karsi alan savunması yapılamayacaği için belli ki taktik degiştirildi, birkac gun onceden söylenildi. yeraltina ve daglara cekilen kuvvetler daha az kayipla daha az mühimmatla gerilla savaşı vermeye belli ki önceden hazırlanmıs.

    bu savaş yıllarca türkiyenin başına bela olacak bir savaştır. bu iktidar halkın gerçekten mayasını bozmuş, iki gundur okuduklarimiz bunu gösteriyor. çanakkalede inonüde kocatepede izmirde savaşanlardan kafa kesip tecavüz edenlere dönüşenler mi kurtaracak acaba bu ülkenin gelecegini. sözlüklerin leş ortamı tvlerden bile kötü. midemi bulandıriyor artık. değerli olan her şey itibarsızlastirıldı. savaş bittiğinde ellerinde kalacak olanla yaşayabilecekler mi acaba bu "malum partili degilim ama onlar da rerörö" diyenler
  8. "Afrin'e gitmek için" başvuru yapan eski MHP'li il başkanı, 'bedelli asker' oldu


    birgün-link