• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
ziverbey köşkü - ilhan selçuk
ilhan selçuk, "ziverbey köşkü"nde geçirdiği işkenceli sorgulama günleri üzerine açıklamalar yapmayı hiç düşünmüyordu. neden düşünmediğini, daha pek çok ziverbey köşkü olaylarını ve yazılı olarak verdiği ifadelere yerleştirdiği mesajlı akrostişlerini bu kitabında bulacaksınız.
erenköy işkence merkezinin "ilişki ağı" konusundaki bir soruya yanıtı şöyle ilhan selçuk'un:
"erenköy köşkü sunay-tağmaç-türün cuntasının işkence merkeziydi. 12 mart yapısı içinde özel bir yeri vardı. çünkü 1. ordu'nun bulunduğu istanbul bölgesinde faik türün, kendi yetkilerini kullanarak özel operasyonlar yaptırabiliyordu. basın da istanbul'da olduğuna göre, burada yaşandı birçok şey. insanlar tutuklanmaya, gözaltına alınmaya, kovuşturulmaya başlandı, davalar birbirini izledi. bu karmaşa içinde aydınlık olan şudur: 12 mart döneminde erenköy'de, ziverbey'de zihni paşa köşkü diye anılan (ya da ziverbey köşkü) yerde faik türün ve memduh ünlütürk buyruğunda bir işkence merkezi kurulmuştur. bu işkence merkezinde de birçok aydın tezgahtan geçirilmiştir."


  1. ziverbey köşkü: 12 mart muhtırası sonrası ilhan selçuk'un işkence gördüğü erenköy'de bulunan bir işkence merkezidir. ilhan selçuk gördüğü işkence sonrası işkencesini yazılı savunma vermeye ikna edip, yazılı savunmasında her cümlenin sondan ikinci kelimesinin ilk harfleri ile işkence gördüğünü belgelendirmiştir. (bkz: akrostiş)

    12 mart'a dogru turkiye (i)flasa gidiyordu. demirel iktidari giderek yogunlasan (s)aibe altindaydi. universiteli gencler sokaklarda, meydanlarda hatta universite binalarinin catilari altinda (k)atlediliyorlardi. devletin gucleri, aydinlari, askerleri, yargiclari, sorumlulari, sagduyu sahipleri (e)ndise icindeydiler. gidis (n)ormal degildi. anayasa cercevesi ve yonelislerine gore davranmak isteyen devlet memurlari ve sorumlularina, siyasi iktidar adeta (c)eza tertipliyordu. siyasi iktidar aydin yazarlari (e)zmek amacindaydi. toplum yasaminda (a)nayasa uygulanmiyordu. bazi cevrelerde bir ordu mudahalesi (l)uzumlu goruluyordu. politikaci
    (t)oplulugu suursuzdu. memleketseverler (i)stirap cekiyorlardi. bu durumda (n)e yapmaliydi? once bir fikir (d)aginikligi vardi. tek cikar yolu (a)taturkculuk'te goruyorduk. ancak atatukculugu gunun kosullarina gore derinligine ve genisligine butun boyutlariyla (y)orumlamak gerekiyordu. iste devrim dergisi bu (i)htiyactan dogdu. ancak dergi cikarmaya yetecek para bulmak gercekten (m)esele idi.

    yakın tarihimiz hakkında 80 ihtilali konusunda bir çok yazılı kaynak bulabilirsiniz fakat 12 mart döneminin koşullarını, aktörlerini ve adım adım 70'lerin sonundaki kaos ortamına nasıl sürüklendiğimizi gösteren iyi bir kaynak.

    edit: kitaptan söz edip cemal madanoğlu'ndan söz ötmek olmazdı. türk askeri darbeler tarihin en karizmatik generalidir. ilgileneler (bkz: cemal madanoğlu)