• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
zorba the greek - mihalis kakoyannis
hayattan fazlaca bir beklentisi olmayan mutsuz ingiliz yazar, yunan asıllı basil'e (alan bates) yunan adalarından biri olan girit'te bir maden ocağı miras kalmıştır. hayatına yeniden bir çeki düzen verme umudunu taşıyarak adaya gelen basil burada aşırı davranışları olan, kaba saba ama hayata şehvetle bağlı orta yaşlı bir yunan olan alexis zorba (anthony quinn) ile tanışır. kendisini adeta himayesine alan zorba'nın kendisine kabul ettirmeye çalıştığı hayat tarzının bir parçası da yenilgileri umursamamaktır. zorba'ya göre yenilgiler hayatın kaçınılmaz parçalarıdır ve ancak yenilginin sürekli olarak tadılması ile hayatın zaferlerinin tadına varılabilir.

zorba sayesinde yunanların dünyevi zevklerini keşfettikçe basil'in hayata bakış açısı git gide değişmeye başlar.


  1. kitabını okuyan herkesin kesinlikle izlemesi gerektiğini düşünüyorum. anthony quinn'in muhteşem oyunculuğuna sadece şapka çıkarılır. kendisi hayallerimdeki zorbadır ve masaüstümde arka plan görselidir.

    ayrıca anadolu üniversitesi iletişim bilimleri fakültesi/ 2014-2015 çağdaş edebiyat ve sinema dersi final sorusudur.
  2. kitabı zaten ödüllü, her okuyan beğeniyor. ben okumadan ahkam kesmeyeyim ama filmi oldukça etkileyiciydi. yakında kitabını da okumak istiyorum. sinema'nın güzelliği hem müzik, tiyatro, hikaye birden çok güzellik barındırabiliyor. bu film için de bu gerçek değişmedi. her şeyden önce girit adası'nı anlattı (film girit adası'nda çekildi mi bilmiyorum) girit adası'nı ekrandan görmüş olmak bile yeterliydi. diğer taraftan ekranda bir yunan, bir amerikalı bir fransız üzerinden dönen ve benim anladığımdan çok daha fazlasını anlatan bir hikayesi vardı. anthony quinn'i başta tanımakta zorluk çektim film 1964 yapımı ve kasvetli yağmurlu bir siyah beyaz filmi ve anthony quinn oyunculuğu ile filme damgasını vurdu, sadece filmin müzikleri için yeniden izleyebilirim.
  3. Dün gece tekrar izlediğim mükemmel film.

    Köye ilk girişleri sırasında, yarı ingiliz yazarı "amerikalı geliyor" diye karşılamaları da ilginç. Daha önce buna dikkat etmemiştim.

    Şu gülümseyişte andığım şeyler bi bilinse.