1. dostoyevski yeraltından notlar kitabına şu cümleyle başlar: ''ben hasta bir adamım. gösterişsiz, içi hınçla dolu bir adamım ben. sanıyorum, karaciğerimden hastayım. doğrusunu isterseniz, ne hastalığımdan anladığım var, ne de neremin ağrıdığını tam olarak biliyorum.'' kitap ilerledikçe anlarız ki o hastalık karaciğer hastalığı değil nihilizmdir. ''her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır'' diye devam eder rus yazar. hatta daha ileri gider ''bilinç bir hastalıktır'' der. işte bu bilincin arkasındaki felsefe nihilizmdir. karakter hayata tutunmak için bir neden arar. başka insanları hayata bağlayan hiçbir şey onun için bir neden değildir. o neden'i arar, bulmak zorundadır, çünkü eğer bulamazsa hayatın bir anlamı olmadığı ortaya çıkacaktır. bulamaz ve çıkan sonuç kocaman bir hiç'tir. hiçlik ve anlamsızlıkla baş başa kalan insan ya bu anlamsızlıkla devam eder hayatına ya da aktif nihilizme geçip hayatına son verir. işte bu noktada neden ''inadına'' yaşamaya devam etmeliyiz sorusunun cevabını fransız yazar albert camus veriyor. (bkz: sisifos söyleni)

mesaj gönder