1. evrim

    evrim hakkında onlarca teori arasından benim aklıma en çok yatan şu ; tüm kozmoz evrim geçirir atomlar yapısı itibari ile değişmeye mahkumdurlar.evrim hakkında bu kadar çelişkide kalmamızın sebebi insanoğlunun tarihinin evrimi anlamasına yetmemektedir.zamanın göreceli olduğunu daha önce görmüştük,insan için ortalama ömür 80 yıl diyelim,insanoğlunu tarihi için (yamulmuyorsam) 200.000 yıl diyelim,samanyolu galaksisi 13,2 milyar yaşında... 13.2 milyar yılın sadece 200.000 yılı insanoğlu burada.

    toparlayacak olursak evrim vardır ve bize göre çok yavaş işler.bazı arkadaşlar 50-100 senelik bir periyot la incelemiş evrimi bu yanlış.burada ki anahtar ölçeği büyütmek,atomunun yapısını ve atom altı parçacıkları anlayabilmekten geçer.

    örnek verdiğin zürafayı atomlar oluşturur,charles darwin'i atomlar oluşturur,seni beni atomlar...atomlar değişebiliyorsa onların oluşturduğu her şey iyi ya da kötü yönde değişebilir.

    atomların doğal yollarla değişerek bir şeyler oluşturması ise tamamen rastlantısaldır.13,2 milyar yıl atomların kanki olması için yeterli bir süredir.ortamında oluşan her türlü atom birlikteliği, yapısını ve kendisi korumak ister ama daha güçlüsüne karşı koyamaz.karmaşık bir sistem hali alan bu kankiler bir süre sonra (burada yazar yüz binlerce yıldan bahsediyor) yaşadıkları ortama daha uygun daha kompleks bir yapı içerisine girerler,bazıları bilinç kazanır (bkz: insan)

    bu nokta dan sonra insanların (bkz: doğal seçilim) dediği ayrıştırma işlemi başlar.atom sayısı tirilyonlara ulaşan kompleks ve bilinç/içgüdü sahibi biyolojik yapılardan kusurlu olanlar elenerek,kusurlarını bir alt nesile / atom kompleksine aktarmaları engellenir.türler arasında bile doğal seçilim mekanizması acımasızdır.zihinsel/bedensel güçsüz olan (atomları yanlış kankiler ile oluşmuş) yok olur.dolayısı ile bir alt nesile sadece en iyi kombinasyona sahip türler geçebilirdi,200.000 yıl öncesine kadar böyleydi en azından...

    200.000 yıl önce insanoğlunun diğer türlere göre rastlantısal olarak daha iyi bir kombinasyona sahip olmasından kaynaklı doğal seçilim mekanizması bozulmaya başladı,bozulmaya başladı demeyelim de bir süreliğine insan eli ile askıya alındı diyelim.artık insanoğlunun doğal seçilim yolu ile genlerini bir alt nesile aktarmıyordu.bir alt nesile tamamen keyfi olarak genlerini aktarmaya başladı.oluşmaması gereken kompleks yapılar ortaya çıkmaya başladı ve genetik / atom kankilerin de kusurlar vardı,fakat insanoğlu bunu görmezden gelerek üremeye devam etti,artık kompleks yapısındaki kusurları başka atom birliktelikleri ile kapatabiliyordu.atomlara bir yere kadar hükmedebiliyordu.

    (hastalanıp ölmemiz gerekirken kendi yaptığımız ilaçları/atom kullanarak yaşamaya devam etmek)
    (ormanda aslan tarafından öldürülecek iken kendi yaptığı tüfek /atom ile yaşamaya devam etmek)
    (volkanik zehirden ölecek iken kendi yaptığı gaz maskesi /atom ile yaşamaya devam etmek)

    şimdi evrim ve olan bitene kısaca baktığımıza göre gelelim insanoğlu / doğal seçilim paradoksuna...

    insanoğlu kısacık tarihinde atomlara o kadar fazla hükmetmeye değiştirmeye başladı ki,artık kozmoz'da bize ayrılan minnacık bölüm bozulmaya başladı.milyarlarca yıldır iyi yönde giden kompleks yapı 200.000 bin yıldır kötüye gitmeye başladı.yukarı da şöyle bir cümle kurmuştuk;

    "ortamında oluşan her türlü atom birlikteliği, yapısını ve kendisi korumak ister ama daha güçlüsüne karşı koyamaz."

    bu cümleye geri dönecek olursak, insanoğlu kısıtlı bilinci ve doğal seçilime karşı koymasından dolayı ortaya çıkan kusuru "ego"su yüzünden ,milyarlarca yıldır kusursuzluğa ulaşan atomları kafasına göre değiştirmesinden, karşı koyamayacağı bir atom birlikteliğini gazabına çok yaklaştı.insanoğlunu oluşturan şartlar (atom birliktelikleri/kombinasyonlar) artık onu istemiyordu ve ondan çok daha güçlülerdi...

    "doğal seçilim" kozmoz'un milyarlarca yılda ulaştığı bir kusursuzluk,200.000 yıllık götü boklu insanoğlu onu alt edemez.doğal seçilim her zaman çalışır,çünkü biz kusurluyuz ve yok edilmemiz gerekli.

    yıllar sonra gelen edit : atom çoğu insanın anlayıp algılayabileceği en küçük yapı taşı olduğu için özellikle kullanılmıştır. basit ve sade bir dil kullanmak konuya uzak insanlarıda fikre çeker. yoksa bu iş parçacıkdan girer sicimden çıkar, aslolan ana fikirin zerkidir.

mesaj gönder