1. ekşi sözlük'te bugün yayınlanan entry'e göre en son ankara'da görülmüş. arkadaşın yazısı :

    geçen güvenpark'ta otobüs beklerken durakta önümde zart diye durdu bu efsane otobüs. içinde birtakım insanlar vardı. duraktaki birtakım insanlar buna bindi ve bir bilinmezliğe doğru kaybolup gittiler.

    http://i.imgur.com/bdHIwhg.jpg
  2. insanların kendine yer açmak için kaba etlerini yoğun şekilde kullandığı efsane hattır. hasbelkader ön kapıdan binerseniz yolculuk boyunca kaba etlerle itile itile arka kapıya varırsınız. hele başında dikildiğiniz koltuğun boşalması ile maruz kalacağınız kaba et şiddeti daha da artmaktadır.
  3. hindistan'daki otobüsler bunun yanında ingiliz otobüsü kalır, siz hayal edin gerisini.
  4. kavacık köprüsünde; boğaziçi yöresinin anadolu yakası insanlarının 500T ye bir koşuşu vardır ki aşırıya kaçmış bir polyanna ruh halinde chariots of fire açılış sahnesini görülebilir.
    chariots of fire - opening scene

    ancak gerçek hayat böyle değildir.
    her istanbullunun bir gün kaçınılmaz olarak bineceği hat olabilir. ancak kavacık köprüsündeki 500T izdihamını görmeyen de hiç 500t anısı anlatmasın bence.
  5. birkaç defa metroların henüz çalışmadığı bir saatte evden çıkmam gerektiği için maltepe taraflarından sabahın kör saati nasılsa boştur inancıyla bindiğim efsane otobüs.

    ilk seferinde elbette ki namı kendinden önce gelmişti ve resmen heyecanlanmıştım. her şeye hazırlıklı olmama rağmen sabahın o saati oturamamak gibi bir ihtimali aklıma bile getirmemişken rahatça tutunabileceğim bir yer bile bulamamıştım.
    insanların bakışlarında tecrübenin getirdiği bir acımasızlık hakimdi. elim kaysa ve tutunduğum yeri bıraksam gözümün yaşına bakmayacaklardı sanki. kitabımı düşürsem centilmen bir beyefendi eğilip parlayan beyaz gülümsemesiyle kitabımı bana uzatmayacaktı. hayır, burası gerçek dünyaydı. bitmeyen yollarıyla, uyuyan amcalarıyla, örgü ören teyzeleriyle, ödevlerini yapan gençleriyle, kavacık köprüsü'nde gelen "gene geç kaldım" hissiyle, yerdeki çerez kabuklarıyla.. burası 500t idi. öyle ki dünyamız tehlike altında olsa, karantinaya alınıp insan ırkının devamlılığını sağlayacak her koşula sahip nadir topluluklardan biriydi belki de.
    zor yoldan öğrenmiştim.
  6. atarlı şoförleri var. sıcak havada klima açmıyor adam. istediği durakta indirme hakkını kendinde saklı tutuyor. varın siz bir daha düşünün bu işi.
  7. iddia ediyorum türkiye'nin en uzun mesafeli şehiriçi toplu taşımasıdır...
    topkapı'dan tuzla şifa mahallesine gitmek akıl karı değildir; şoförleri ondan atarlıdır...
    sabahları özellikle felakettir, akşamları ise tek başınıza binmemeniz yararınıza olur...

    not: bir tanıdık tarafından muğla'da görülmüştür, hiç şaşırtmamıştır...

    not2: bir de 22:00'dan sonra levent'e gitmeye kalkarsanız -500l o saatte olmadığından- 4,60.-tl vermek çok fena koymaktadır; hatta şoför akbil basıyorsa 5,00.-tl istemektedir...
  8. soğanlıktan kartala gittiğimde kullandığım oluyor. ona binmek pişmanlıktır. hele ki otobüs eski ve doluysa. tavsiye dışı otobüs numarası.
  9. fidan koysan varana kadar ağaç olur öyle bir hat.
  10. tuzlada arkadaşlar haftasonu ne yapıyorsun diyince istanbula gelicem diyorlar. bu da onları bize getiren otobüs hattı. bazılarının evi gibi. sabah traş olup binip, bize geldiğinde inceden sakalları çıkmaya başlamış arkadaşlarımız var. bu dramdır.