• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.59)
amores perros - alejandro gonzalez inarritu
octavio adındaki genç sorumsuz kişiliklidir ve erkek kardeşi ramiro'nun karısı susana'ya büyük bir tutkuyla aşıktır. ramiro ise serserinin tekidir. katıldığı tüm festivallerde ödül kazanan film, kimilerine göre milenyumun ilk başyapıtı olarak adlandırılmaktadır. istanbul film festivali'nde de gösterilen film büyük beğeni toplamıştır.


  1. octavio: planlarımız ne olacak?
    susana: sen ve senin planların. babaannem ne derdi biliyor musun? tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından söz et
  2. alejandro gonzález iñárritu'nun ilk uzun metrajlı filmidir.
  3. inarritu'yla tanışmama vesile olduğu için bendeki yeri her zaman en tepede olacak filmdir.
    utanarak söylüyorum ki çok geç keşfettim bu filmi. sanırım 2010 senesiydi ve kafamı dağlara taşlara vurmak istemiştim bunun için.

    geçen iki buçuk saatte sinirlendim, ağladım, gülümsedim. "demek suratıma yediğim her tokatta daha da güçsüzleşeceğim ama tekrar tekrar izleyeceğim bunu" dedirtti bu film bana. nitekim izledim de.

    birbirinden ayrı üç hikaye bir trafik kazasında buluşuyor. o klasik buluşmalardan öte daha "inarritu tarzı" diyebileceğimiz bir buluşma elbette ki bu. ve oluşturduğu bu çember etrafında sevgi, umut, bağlılık, ihanet, nefret, para, saplantı, entrika. günahlar, cezalar. sınıfsal göndermeler. her şeye yer veriyor. yani yine hayatı anlatıyor bize.

    her bir soundtrack filmin içine iyice çekilelim diye üzerine düşenden daha fazlasını yapıyor. hata arayan mutlaka bulur. bandajların çıkarıldığı sahne misal. bana kalırsa hiç önemi yok. başlı başına özene bezene yapılmış, kurgu ve oyunculuk harikası bir film.

    nihayet “çünkü bizler aslında kaybettiklerimiziz” diyor. bakakalıyoruz.

    belki de ülkemizde film isimlerinin korkunç tercümelerinin arasından sıyrılabilmiş nadir filmlerden ayrıca. kimileri çok arabesk buluyor. ben seviyorum nedense.
    "paramparça aşklar, köpekler"
    köpek gibi aşklar, aşıklar.
    köpek aşkı. köpekler.
  4. her bir ana karakterin köpeği ile ayni hikayeye paylaşması çok düşündürücüdür. hayatın bir kaç saat içine damıtılmış özetidir.
  5. nasıl film çekilir üzerine bir başyapıt. planlar ve kurgu hayret verici. filmleri izlerken ben olsam nasıl yönetirdim sorusunu sorarım kendime. nasıl anlatırdım?

    film yapı itibariyle hayatın kendisine benziyor. senaryo bu hayattaki hikayesi birbiriyle kesişen karakterlerin noktalarını ortak bir bağlamda anlatmakta. özellikle köpeklerin buradaki bağlayıcı rolü aşktan daha kuvvetli. yalnızca kurduğumuz noktaların yani aşk ve köpeklerin bağladığı üç farklı hikayede para sürekli kullanılmakta. buradan nereye ulaşabileceğimi pek kestiremesem de yönetmenin yola çıkarken bu konuyu yardımcı bir öge olarak kullandığını düşünmekteyim.

    filmi izlemeyenler için alttaki paragraf spoiler içerebilir,
    !---- spoiler ----!

    üç farklı hikayeden ikisi parayı kazanıp isteklerini yerine getirmek üzerine bir yola çıkmıştır. son hikaye manken kızın evli bir adamla beraber olup kaza sonucu bacağını kaybetmesi para özelinde bir bağlantı kurmasa da ailesini terk edip mankenin sevgilisi rolünü üstlenen beyzadenin parası olmadığı için parkeleri onartmaması ve daha sonrası parkeleri kırıp köpeği günlerce kurtarmaması söylenebilir. ancak bu üç hikayede kiralık katilin kızına kavuşamaması, köpek dövüştüren genç adamın abisinin karısıyla kaçamaması, manken kadının bacağını kaybetmesi sonuçlarına ulaşarak bir batağın içinde kalmışlardır. sonuç olarak üç hikaye de bu noktada istediğine ulaşamamış, yenilmişlerdir.
    !---- spoiler ----!

    her sahnesi iyi düşünülmüş, üstünkörü geçilen sahneleri çok fazla gözüme çarpmadı. ancak karakterlerin kendi hikayelerinde amaçlarına ulaşmak için aldıkları mesafe, yaptıkları hamleler filmin seyirci için biraz kompleks hale gelmesine neden oluyor.

    kaza sahnesinin gerçekçiliğinden bahsetmek gerek. kazayı canlı canlı görsek ancak bu kadar izlenim elde ederiz. abartıdan uzak, tamamen gerçek.

    köpek dövüşlerinde ise bu kadar gerçekçiliği yakalayamamışlar. o sahnelerin çok daha sert olmasını bekliyordum. çekimdeki zorluklardan dolayı olduğunu düşünüyorum. bir hayvansever olarak köpeklerin kavga sonrası planları bile benim için rahatsız ediciydi. köpekleri uyuşturup kullandıklarını düşündüm. gerçekliği kavga sonrası görüntülerle gözler önüne sermeye çalışmıştır. ancak dediğim gibi köpek dövüşleri dehşet vericidir. bilemiyorum belki de bu noktada bıraktığı için teşekkür etmeliyiz.

    tekrar izlemem gerektiğini düşündüğüm filmler arasına girmiştir. birkaç gün daha bu film aklıma gelecektir muhakkak. görüntüler ve hikaye kafama biraz yerleşsin, zaman bulunca tekrar izleyeceğim.