• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
arkadaşım zekai - ismet tokgöz
öyküleri ve denemeleriyle tanıdığımız yazar ismet tokgöz, üniversite yıllarından yakın arkadaşı arkadaş z. özger’i sıcaklığını her zaman koruyan anılarla, kimi zaman da şiirlerinden yola çıkarak yaptığı çözümlemelerle, anı, deneme türleri arasında gezinerek anlatıyor.

ismet tokgöz’ün, arkadaş z. özger’i acısı, melankolisi, yalnızlığı, çocukluğu, hastalığı, ilkgençlik anıları, anne sevgisi, sevdası, dostluğu, şiiri gibi izlekler üzerinden anlattığı yazılardan oluşan kitap arkadaş’ın dünyasına farklı kapılar aralıyor.


  1. şimdi senin uzanıp yattığın otlarda
    yarın yeni bir yeşillik büyüyecek…
    arkadaş z. özger

    1948 doğumlu. bursalı. yirmi beşinde sokakta ölü bulundu. işçi bir ailenin çocuğu idi. kent 16, soyut, forum, papirüs, yordam, dost, yansıma dergilerinde ve ulus gazetesinin kültür-sanat sayfasında şiirleri yayımlandı. yirmi beşlik ömürden, kısa bir düş seyrettirir, “arkadaşım zekai çoklar sokağında bir yalnız.”

    zeynep aliye’nin “bert bey” başlıklı öyküsünden etkilenen ismet tokgöz, “acısına değinen kayda değer bir yazı” olmadığı düşüncesinden doğar elimizdeki kitap. iyi ki… diyorum. şiirleri dışında, geçmişi hakkında bir detay yoktu kaynaklarda. zekai’nin hem çocukluğundan, ilkgençliğinden, anne sevgisinden, acılarından, sevdasından bahseder ismet tokgöz. arkadaş’sız geçirdiğimiz kırk dört yılın boşluğunu kapatır. hakkında ilgili bilgilere ulaştıkça, daha fazla merak doğuyor. bu yüzden biraz daha ayrıntılı ve hacimli bir yapıt olsaydı…

    sağ bacağım topaldır benim ve incelmiştir
    onunçin incedir yüreğim
    onunçin aksarım hayata ve denize

    arkadaş zekai özger’in şiirlerine baktığımızda, titizlikle, dura duraklaya okunduğunda, hayatının tüm ayrıntıları, incelikleri şiirlerde görünür. çocukluğunda yakalandığı bir hastalık neticesinde sağ bacağı topaldır. bedenindeki acısını duyumsatır şiirinde. arkadaş zekai, ilkgençlik dönemlerinde bursa halkevi oda tiyatrosu’na katılır. oyun provalarında cebinde şiirle dolaştığını, şiirlerini göstermeye çekindiğini anlatır ismet tokgöz. cebeci’den kızılay’a yaptığı yürüyüşlerini, kurtuluş parkı’nda birlikte dolaşmalarını, piknik’te oturup yemek yemelerini anlatan tokgöz’ün, arkadaş’ın acısının ele alınmamış olmasının nedenini şöyle dile getirir, “onun şiirlerini ‘bireyci şiirler’ ve ‘toplumcu şiirler’ olarak tasnif eden, acısını anlattığı şiirlerini ‘bireyci’ olarak niteleyen ve neredeyse görmezden gelerek aslolanın ‘toplumcu’ şiirleri olduğunu öne süren anlayıştır. arkadaş’ın kendini anlattığı şiirler onun varoluş düzleminden konuştuğu şiirlerdir. ‘toplumcu’ şiirlerindeyse, bir zihin ve bilinç düzleminden konuşmaktadır.” ismet tokgöz, açıklamasını bu şekilde yapmış olsa da, arkadaş zekai’nin şiirlerini tasnif etmiş olsalar da, dönemle, zamanla, belli kategorilerde sınırlandırılmaya ait olduğunu düşünmüyorum arkadaş’ın şiirlerini. kıpkısacık bir ömrün sarnıcında birikmişliğin şiiridir. yoksulluğunu, acısını, sevdasını, hastalığını, yalnızlığını, hüznünü, mücadelesini, yeryüzünün hallerini şiire dökmüş “çoklar sokağında bir yalnız”dır arkadaşım zekai.

    yoruldum
    değiştirmekten kanını yüreğimin
    ne zaman bitecek
    bu hüzün

    devrimci mücadelenin içinde bir yalnızdı arkadaş zekai. 1971 yılında siyasal bilgiler fakültesi yurdu’na polisler tarafından yapılan baskında zayıf ve çelimsiz olmasına karşın direnir. başına aldığı darbeler, hayatında ve kişiliğinde kanayan, derin bir yarık oluşturur. yaşadığı baskını, “adak” şiirinde görebiliriz. ve 5 mayıs 1973’te yürüdüğü sokakta ansızın düşer. düşüşünün ardında kırk dört yıl geçti. geçer…

    şairin hayatındaki kırılma anlarını anlamamızı sağlayan, şiirlerindeki vurgusu üzerinden anlaşılmasını sağlayan bir harita serdi önümüze ismet tokgöz. küçük bir harita. haritada arkadaş zekai’nin ismet tokgöz’e gönderdiği elyazması mektupları da var. “eskidendi: elyazması nameler alırdın ve ne çok da yazardın” diyen arkadaş zekai’nin mektupları “elyazması nameler” başlığında aslısıyla yer alır. kitabın sonunda ise “yayıma hazırlayanın notları” isimli kenan yücel’in yazısı var. yazısında eserin ortaya çıkış anını ve heyecanını paylaşır. üstelik kısa süren bu düşün devamını geleceğini müjdeleyen güzel bir haber de fısıldar. “arkadaş z. özger’e armağan” kitabı yakında…