atomic blonde - david leitch

charlize theron'un başrolünde olduğu film.

sevgili charlize sen us de yaşıyorsun, dünyanın en ünlü aktristlerinden, holywood film endüstrisinin göz bebeklerinden biri ve dünyanın en güzel kadınlarından birisin ve ben benim. henüz tanışmıyoruz ama elbet bu sorunu aşacağız ve el ele büyüteceğiz sevgiyi ama bu film ne şimdi. ben seni aileme nasıl kabul ettireceğim? ben seni onlarla tanıştırınca 2 google aramasıyla bu sahneleri görecekler ve dudakları düz bir çizgi haline gelecek. evet, daha önce başka filmlerinde de bu kadar cüretkar olmasa da cesur olduğun sahnelerin var. ama onları bir şekilde açıklarım ben aileme. devil's advocate için yaşı çok küçük, bir gençlik hatası derim. monster için mesajı olan bir film, üstelik o kadar ağır bir makyaj var ki o olduğu bile belli olmuyor derim. ama bu ne? bunu nasıl izah edeceğim. hem daha önce hiç bu kadar cüretkar olmamıştın, hem de film kurtaramaz bizi.

goy goy bir yana^:swh^, evet goy goy bir yana^:swh^nasıl güneşe bir santim daha yakın olsak hepimizin yanarak öleceği yaradan'ın varlığının en büyük kanıtlarından biriyse, charlize theron'un varlığı daha doğrusu bu güzellik de bir diğer kanıtlarından biri çünkü bu güzellik anadan o gelmiş, babadan bu gelmiş falan öyle rast gele dizilen genlerle açıklanamaz yani charlize yine su gibi, üstelik bu filmde güzelliğini bizden hiç sakınmamış ama hayatımda izlediğim en kötü filmlerden biri.

filme çok salladım, karmayı dengelemek adına iki kelam edeyim ve doğru da; film "homo homini lupus" mesajını vermek konusunda başarılı.

ekleme: nesini değerlendireceğim? film, the girl with the dragon tattoo'yla , kötü efektli james bond çakması 2. ve hatta 3. sınıf filmler arası bir yerlerde. charlize aksiyon sahnelerinde dublör kullanmış ve bu çok belli oluyor. sia'nın maddie zigler'inin ki gibi bir peruk takmışlar dublorün kafasina olmuş bitmiş.

oyuncuya övmeyen ciddi bir eleştiri gelse de izlesek. goygoyunuzdan bıktım

charlize theron’un ağır ağır poz kesişini, yakın çekip defalarca sigarayı dumanlayışını ve aşırı kuuul tavılarını seyretmek isteyenler için kaçırılmaz nimet. charlize theron’un güzelliğine söyleyecek sözümüz yok tabii, güzel hala çok güzel. Ama film için aynı şeyi söylemek güç.

şekil şartlarını sağlamaya, göze güzel gözükmeye öyle çok odaklanılmış ki hikaye yazmayı unutmuşlar sanırım. havalı dövüş sahneleri de çekilmiş beni pek etkilemedi, yavan buldum. hikaye ile bütünleşmemiş öyle havada sallanan sahneler. Özetle erkek gözüyle, erkekler izlesin diye çekilmiş gibi gözüken, ışıltılı yavan bir film diyebilirim. trailer