1. devlet tiyatrolarının yeni oyunu. dün cevahir avm salonunda izlediğim oyun. sahnedeki dekor ve dekorun kullanımı çok güzel olmuş. oyun 90' lı yıllardaki yugoslavya'nın çöküşünün yaşandığı, sınırların yeniden çizildiği ve yeni ülkelerin doğduğu balkan avrupasında bulunan bir sınır tren istasyonunda geçiyor.

    oyun içerik olarak bir devlet tiyatrosunda şu an izlenebilecek en aykırı oyun bence. oyun içinde bol alkollü, erotik, lezbiyen ilişki sahnelerinin olması yasak ve sansür çağı zamanı için cesur bir hareket tabi yönetmenin oto sansürü de var devlet tiyatrosu için ben daha fazlasını bekleyemem bu kadarı da kâfi.
    oyun bir toplumun çürüyüşünü anlatıyor, savaştan kaçan mülteci insanların işsizliğin, yoksulluğun, cahilliğin kol gezdiği bir kasabada başlarına gelenleri anlatıyor. oyun başında ve sonunda bu topraklarında avrupa toprağı olduğunun ve yakın zamanda medeniyetin, insan haklarının geliştiği bu kıtanın arka sokağında yaşanan katliamların ve dramların vahim tablosunu çiziyor.

    oyuncu seçimleri güzel olmuş ancak iki kilit karakter var oyunda bunlar nadya ve adel bu karakterler iki ayrı cepheyi temsil ediyor biri mülteci sürekli yollarda yurt arayışında bir kadın, diğeri yurdundan hiç çıkmamış hep ufkun ötesini merak eden hayaller kuran bir kadın. nadya rolünü oynayan gülşah fırıncıoğlu elinden gelenin en iyisini yapmış ve role yakışmış ama adel rolündeki eylem yıldız o role yakışmamış kendisi iyi oyuncu ancak adel rolü bence daha alımlı bir kadın olmalıydı.

    güzel oyun gidin izleyin.
  2. devlet tiyatrosunda sezonun beğendiğim oyunlarından biriydi. görece ağır ilerleyen ilk perdenin ardından temponun epeyce yükseldiği ikinci perde seyirciyi uyandırmayı da, yakaladığı ilgiyi sürdürmeyi de başardı fikrindeyim.

    karakter yaratımını özellikle beğendim. temellendirmeleri yapılmış, gerçekçiydi her biri. ayrıca karakterlerin de, fikirlerinde karşıtıyla, kör göze parmak yapılmadan, oyunda yer bulması oyunun derdini anlatmasına büyük katkı sağlıyordu.

    oyuncuları da genel olarak başarılı buldum fakat eylem yıldız da, gülşah fırıncıoğlu da bu karakterler için doğru isimler değilmiş gibi bir hisle izledim. eylem yıldız o ufuklara, sınırların ötesine adeta sevdalı, coşkun ve taşkın karakteri tam anlamıyla yaşatamazken, gülşah fırıncıoğlu'nun da hayata karşı kızgın bir karakteri, olur olmaz anlarda abartılı tepkilerle yansıtmasından pek hoşlanmadım. ara ara "snne be slk!!1!!" tadındaydı sanki.

    mülteciliği, savaşı, çöküşü, şiddeti, toplumsal yozlaşmayı sınırlara takılmadan anlatan; bir yönüyle umudu içinde barındıran, bir yönüyle karamsar, iddialı, izlemeye değer, başarılı bir oyun. tavsiye ederim.