• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.29)
beyaz zenciler - ingvar ambjörnsen
beyaz zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... beyaz zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler: onları en iyi polisler tanır!.. beyaz zenciler, mahkûm edildiğimiz rezil, yoz televizyon dizilerine benzeyen hayatlardan; eğitim, kariyer, başarı ve benzeri cüce düşüncelerden nefret ederler... beyaz zenciler sevgi edebiyatı yapmazlar, severler: bütün enerjilerini kendilerini garantiye almak için harcayanların hiçbir zaman anlayamayacağı kadar çok severler... beyaz zenciler gerçekten "düzen karşıtı"dırlar, tüm ideallere ve ideolojilere karşı ihanet içindedirler. onlar toplum dışına atılmamışlardır, orada, "imkânsızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat" yaşamayı seçmişlerdir... (idefix)


  1. okuduktan sonra bir hafta kendime gelemediğim, çok farklı, çok uç, ziyadesiyle düzen karşıtı hayatların resmen içine girmenize ve onlarla bir yaşıyor gibi bir deneyim kazanmanıza neden olan, insanın uyuşturucu madde sözcük dağarcığını arttıran ayrıntı yayınevi'nin yeraltı edebiyatı dizisinden ve direkt norveççe'den türkçe'ye banu gürsaler syvertsen'in çevirdiği, "yerleşik bir toplumdışı" olan ıngvar ambjörnsen'in 1986'da yazdığı beyin yakan kitap.

    ıngvar amca yazma nedenini şöyle açıklamış bir yerlerde:

    "beni beyaz zenciler ve son tilki avı’nı yazmaya iten 70’li yıllarda yayımlanan kitaplar oldu. bu kitaplar blöf doluydu. uyuşturucu cehennemlerini anlatan uyduruk anı defterleri, filan. her şeyin bombok çevreler olarak anlatıldığı bu kitaplar beni çok öfkelendiriyordu. insan her yerde insandır. insan bilmediği şeyleri yazmaya çalışmamalı. ben bunları hem bildiğim, hem de takıntım olduğu için yazdım."
  2. yeraltı edebiyatı'nın nadide eserlerinden biridir. insanın okuduğu döneme göre kitabın etkisi değişebilir. ben okuduğum zamanlar bu hayata değil ama yazarın, charly'nin ve rita'nın arkadaşlığına epey özendiğimi hatırlıyorum.
    kitaptan iki cümle aklımda net kalmış.
    !---- spoiler ----!

    charly'e kıtabı basıldıktan sonra sorarlar nasıl bir duygu diye. "pek önemli değil" der "düşlerimiz daha büyüktü."
    bir de yazarın en samimi duygularla yazdığı "götünüzü yazacağım sizin!"

    !---- spoiler ----!
  3. yeraltı edebiyatına giriş yapmak için okunabilecek en güzel kitaplardan.

    çok güzel bir üçlü var kitapta, beni kıskandıran. charly, rita, erling üçlüsü. şair, yazar, ressam üçlüsü. zamanın kendilerini ayırmasına asla izin vermeyen üçlü. bebeklikleri. çocuklukları, ergenlikleri beraber geçmiş bir üçlü. yetişkinliklerinde yine bir araya gelebilen üçlü. küçüklüğümden beri sahip olmak istediğim bir üçlü. beyaz zenci olmayı başarabilmiş bir üçlü. sevgi edebiyatı yapmayıp gerçekten sevebilen bir üçlü.
    esas mesele bu üçlü değildi belkide, ama en çok payı burdan çıkardım kendime.

    kitabı okurken düzenli büyüdüğüm çevreme lanet ettim. başarılı olduğuma da. charly kadar özgüvenli olmayışıma da, rita kadar yetenkeli olmayışıma da, erling kadar isyan edememiş olmama da. merdiveni yukarıya çıkmak değil de aşağıya inmek istediğimi farkettim. alkol ve sigara bile kullanmamama rağmen, uyuşturucuyu denemek istediğimi farkettim. -gerçi burada walter bishop'un etkisini de gözardı edemem ^:swh^-

    hayatımı kökten değiştirmek istedim.
    evet, arkadaşımın da dediği gibi, türkiye'de olmasam bir beyaz zenci de ben olabilirdim.
  4. norveç hipilerini anlatan kitap (ambjörsen okusa vururdu bana). bendeki etkisi pekçoklarının tersine oldu. kısa bir "berduş mu takılsam" buhranının ardından tersine yol almak istediğime karar verdim. göründüğü kadar özgür değil, fazla dar bir hayar salında toplumun bu derece dışında kalmak. gidebildiğin, konuşabildiğin, kabuş edildiğin yerler, alanlar çok kısıtlı.

    daha zengin bir dünya lazım bana.