1. bilinçdışı, sigmund freud'un psikanaliz kuramında geliştirilmiş bir kavramdır. buna göre; bilinç yapısı ikili bir nitelik taşır, yani görülen bilinç durumlarının gerisinde çok daha derinde ve görünmez bir bölgede işleyen başka bir yapı daha söz konusudur. bu bölgenin adı bilinç dışıdır ve bilinç durumunu etkileyen asıl şey bu yapıdır. freud'un bilinçdışı ile ilgili imgelemeyi güçlendiren bir yorumu vardır. freud bilinci okyanustaki buz dağına benzetir. suyun altında kalan kısım bilinçdışı, su üzerinde kalan kısım bilinçtir. bu yoruma göre bilinçdışıyla ilgili araştırma ve sentezlerde bulunmuştur. bilinçdışının rüyalarla açığa çıkacağını savunmuş ve hastalarıyla bunu örneklendirmiştir.

    bilinçdışı zihin hiçbir zaman hiçbir şeyi unutmaz.
  2. bu konuda yazmak dün sabah aklımdaydı lakin arada kaynayıvermiş. bugüne kısmetmiş.

    bilinçaltı yada bilinçdışı olarak bilinen bilincin olmaması durumudur. peki bilinç nedir? basitçe özetlersek kişinin etrafında olan her şeyi algılaması durumudur. bilinçdışının bilincin olmadığı durum diye özetlenmiştik. bunu biraz açarsak kişinin etrafında olan olayları algılayamaması diyebiliriz.

    şimdi gelelim bilinçdışına. bilinçaltı sadece uyku sırasında devreye girmez. aslında gün içinde yaptığımız işlerin %95 gibi büyük bir oranı bilinçdışı sayesinde yapılır. yani gün içinde çok kısa sürelerde bilinçli oluruz. isterseniz birkaç örnek verelim. araba kullanırken mesela. ilk kullanmayı öğrendiğinizde her şeyi bilinç yapar. gaza bastığınızın veya vites değiştirdiğinizin farkındasınızdır. ama zamanla bunu bilinç bilinçdışına devreder. yani ne zaman vites artırdığınızın gaza ne kadar sert bastığınızın farkında değilsinizdir. çoğu durumda işleri bilinçdışı bilinçten daha iyi yapar. enstrüman kullananlar için örnek verelim. piyano, gitar, bağlama fark etmez. bunları çaldığınızda bilinçdışı devrededir. ne yaptığınızın farkında değilsinizdir. bazen ne yapıyorum şuan hangi notadayım diye düşündüğünüz de tüm işleri mahvedersiniz. eliniz ayağınıza dolaşır. daha basit bir örnek verelim. yürümek, çoğu kişinin günlük yaptığı şey. peki bunun ne kadarının bilincindeyiz. neredeyse bilincinde bile değiliz. bir yere giderken genelde bir şeyler düşünürüz. bir bakmışız gideceğimiz yere çok yaklaşmışız. nasıl geldik, nerden geldik genelde hatırlamayız.

    gelelim bu bilinçaltın da neler var? he rşey vardır burada. günlük hayatta karşılaştığımız, çocuklukta hatırlamadığımız anılar, bisiklet nasıl sürülür. hepsi bilinçaltındadır. peki bu bilinçaltı nerededir? hiçbir yerde. yada biz öyle sanıyoruz. çünkü modern bilim, tıp daha bilinçaltının yerini bulamadı veya tam olarak ne işe yaradığını.

    beynin sıralarından belki de en büyüğü bilinçaltıdır kısacası. sadece rüyamızda unicornları görmemizi sağlamaz. insanı hayata bağlar.

    bilinçdışı mı bu kadar esrarengiz yapan şey ise gözlemlenememesi. psikanaliz yapılarak biraz bilgi sahibi olunabilir lakin tam olarak anlaşılamaz. son olarak bilinçaltı fikrini ortaya atan kişi 19. yüzyıl da yaşamış freud dur. tabiki her şey gibi zamanında bunada karşı çıkmışlar lakin zamanla freud un haklı olduğu ortaya çıkmış.