• youreads puanı (10.00)


  1. nazan öncel parçası. dokuz yaşında bir kız çocuğu iken, üvey babası tarafından uğradığı tacizi anlatıyor. sözler derin, sözler can yakıcı. hayat, çok zalimsin...

    söylenmese de olurdu
    ama şimdi söylemek
    söylemek istiyorum
    belki kalbin kırılır
    gözyaşına boğulursun
    gözyaşını sakla
    ben ölürsem ağla
    bunu senle hiç
    hiç konuşmadık biz
    tek tanığım sen
    tek çarem sendin
    beni anlamak istemez miydin
    bu acıyı ben tam yüz sene taşıdım
    içimdeki bu acıyla hamal gibi yaşadım
    şimdi bana sarıl
    sadece sarıl
    ve lütfen artık beni dinle
    lanet olası bir gündü
    kapı açıldı ve o geldi
    yüzünde pis bir ifade vardı
    koynunda yılan beslediğin o yatakta
    kardeşime süt veriyordum o anda
    doğru odaya daldı
    ve buyurgan bir sesle
    beni yanına çağırdı
    kolumdan çekip
    kucağına aldı
    "otur" dedi kısaca
    evet bu öyle sıradan bir gün değildi
    gözyaşlarını sakla
    ben ölürsem ağla
    sonra "bu yana bakma başını çevir" derken
    elleri bacaklarımda
    geziniyordu anne
    "babacığım yapma" dedim
    bir hayvan gibi soluyordu
    iki bacağının arasında
    beni mengeneye almıştı
    sonra nasıl olduysa
    kurtulmayı başardım
    bir odaya kaçtım
    ve o anda sadece haykırıyordum
    "defol defol git burdan"
    o kapıyı yumrukluyor
    ben ağlıyorum kardeşim ağlıyordu
    her şey bir kabustu
    her şey bir kabus
    kalbim kırık öleceğim
    bilmem ne halt edeceğim
    benim kalbim yaralı
    bu cehennem azabı
    senin kızın hayatla
    işte böyle tanıştı
    "baba ne demek anne"
    bu kelime bana inan çok yabancı
    çok üzgünüm çok
    çok ne kadar az bir laf
    hiçbirşeyi anlatmaya yetmiyor
    gözyaşlarını sakla
    ben ölürsem ağla
    artık için rahat olsun
    sen bir meleksin anne
    yediğimiz her lokmayı
    kuruş kuruş ödedik
    nasıl ödenirmiş öğrendik
    demirden leblebi
    ne yenir nu yutulur
    bazı şeyler belki
    belki unutulur
    unutmak var ya
    demirden leblebi
    demirden leblebi
    demirden
    kalbim kırık öleceğim
    bilmem ne halt edeceğim
    elimden alınan hayatım
    çalınan masumiyetim
    sıkılıyorsa biri kalkıp bir şey söylesin
    dokuz yaşında bir çocuk
    hayatı böyle tanıdı
    annesinin sütü
    babasının çükü
    bu çocuk senin kızındı anne
  2. tam nazan dinlemelik hava dedim, gitme kal bu şehirde demek istiyordum sadece, sonra karşıma demirden leblebi geldi.

    "kalbim kırık öleceğim, bilmem ne halt edeceğim."

    bir tabu, bir devrim.

    9 yaşında babasının tacizine uğramış canım nazan, canım kırıldı. bu topraklar nazanlarla dolu, baba-abi-kardeş-kuzen'i bilmeyen nazanlarla dolu. demiş ya nazan: "baba ne demek anne? bu kelime bana inan çok yabancı." bir kez daha içime aktım. senin sözlerine sığınıyorum yine.

    ah nazan.

    "çok üzgünüm çok.
    çok ne kadar az bir laf,
    hiçbir şeyi anlatmaya yetmiyor!"