1. ölümüyle tanıdığım insan. abim fikret kızılok'un ölümünden sonra çıkan toplama cd'sini almıştı sağolsun. sene 2001.
  2. aşık veysel'in sohbetinden nemalanıp kötü müzik yapılamayacağının kanıtlarından.
    özgün, yaratıcı, karakterli bir insan ve müzik insanı. huzur verici bir sese sahip olması, tam da onun o güzel iç dünyasının dışa vurumu gibidir. serserişarkısında serseriliği anlatış biçimi bile ne çapta naif bir insan olduğunu görmemize yeter de artar bile. ve yine bu noktada cümlemin başına dönüyoruz. veysel'in o zamanın ötesinde düşünce yapısı, güncel olayları değil çok daha geniş görüsünü çok iyi özümsemiş olması ona bu aşmış sükuneti kazandırmış gibi. tabi ki bunda bülent ortaçgil'in de payı vardır. her üçüne de sonsuz saygılar. her biri sonsuza dek yaşayacaklar.
    ufo
  3. şöhret ile ilgili olarak "dünya halklarının yüzde 80'i bilinçsiz, sadece üretim için yaşıyor, amerika da dahil. gerçek entelektüel yüzde 5'i bile bulmaz. demek ki cahil olan yüzde 80'le ilişki kurup meşhur oluyorsun. böyle meşhur olmak aslında utanılacak bir şey, ben utanırım. değerli olmak önemli. müziğim, sesim, şarkılarım tanınsın, ama ben tanınmayayım." diyerek beni kendine hayran bırakmış "sanatçı."
  4. şu aralar fikret kızılok'a taktım müzik listemin başlangıçındada sonundada o var :) geç tanıdım umarım herkes tanır..
  5. nedense onu dinledikçe aklıma aşk meşk değil de devrim yapmak gelir.
  6. fikret kızılok ile oğuz atay aynı meyhane masasında içer gibi gelir bana hep.