-
youreads puanı (8.38)
-
özellikle selda bağcan'ın o güzelim sesinden dinlemeyi sevdiğim türküdür.
hasrettir... ayrılıktır... gurbettir... anadolu'dur... sensin... benim bu türkü...
bizim bildiğimiz 2 veya 3 dörtlüğü de dahil,100 üzeri dörtlükten oluştuğu bilinmektedir.
bizim aşina olduğumuz kısmları şöyledir;
"Gesi bağları'n da dolanıyorum yitirdim yarimi
Aman aranıyorum, yitirdim yarimi aman aranıyorum
Bir tek selamına güveniyorum gel otur yanıma
Hallarımı söyleyeyim derdimden anlamaz ben o yari neyleyim
Gesi Bağları’n dan Gelsin Geçilsin, Kurulsun Masalar Rakı Konyak İçilsin
Herkes Sevdiğini Alsın Seçilsin
Atma Anam Atma Şu Dağların Ardına
Kimseler Yanmasın Anam Yansın Derdime
Gesi bağları'n da üç top gülüm var, hey Allah'tan korkmaz
Sana bana ölüm var... hey Allah'tan korkmaz sana bana ölüm var
Ölüm varsa bu dünyada zulüm var, Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime"
kayseri yöresine ait olduğu düşüncesi yaygınsa da, türkünün aslında bir orta anadolu türküsü olduğu da söylenmekte. çıkış noktası kayseri olmakla beraber türküye eklenen dörtlükler orta anadolu ağzı taşımaktadır. bu bakımdan düşünüldüğünde bu güzelim türküyü neden bu kadar benimsediğimiz, neden sevdiğimi de anlam bulmuş olur.
kaynak düzeltmesi : şuradan bakabilirsiniz
çok gün yüzüne çıkmamış kalan dörtlükler şöyledir;
Gesi Bağları’ndan gelsin geçilsin
Kurulsun masalar rakı konyak içilsin
Herkes sevdiğini alsın seçilsin
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben oyari neyleyim
Gesi Bağları’nda dolanıyorum
Yitirdim yarimi (anam) aranıyorum
Bir çift selamına güveniyorum
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansım derdime
Gesi bağlarında bülbüller öter
Ateşim yanmadan (anam) tütünüm tüter
Bana bir hal olmuş ölümden beter
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Gesi Bağları’nda üç ırgat işler
Sıladan geliyor (anam) şu uçan kuşlar
Anneler doğurur ele bağışlar
Örtün pencereleri (anam) esmesin yeller
Dertli olduğumu (anam) bilmesin eller
Gesi Bağları’nın gülleri mavi
Ayrıldım yarimden (anam) gülemem gayri
Yardan ayrılanın böyle olur hali
Yas tutsun ellerim (anam) kına yakmayım
Kör olsun gözlerim (anam) sürme çekmeyim
Gesi Bağları’nda tokaştım taşa
Kardeş ekmeğini (anam) hakarlar başa
Girip çalıştığım emeğim boşa
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Gesi’ye giderken yolum ayrıldı
Bindim arabaya (anam) başım çevrildi
Siyah saçım sağ yanıma devrildi
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Tıkır tıkır merdivenden inmedim
Güle güle anam yar koynuna girmedim
Cahil idim kıymetini bilmedim
Atma anam atma , beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime.
Kuruldu kazanım harenim yoktur
Söküldü sim saçım anam örenim yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Örtün pencereler anam esmesin yeller
Dertli olduğumu anam bilmesin eller.
Bana gül diyorlar neme güleyim
Ayrılık üzerimdeki, kime neyleyim
Bir mektup gönder gönlüm eyleyim
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada, anamın kuzusu.
Bulamadım kır atımın gemini
Süremedim anam gençliğimin demini
Ben sürmedim eller sürsün demini
Neyleyim dünyada anam yar olmayınca
Domurcuk gül iken anam koklamayıca.
Çattım ocağıma hürmetim yoktur
Döktüm zülfü saçı anam örenim yoktur
Anamdan babamdan gelenim yoktur
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu.
Enginli yüksekli kayalarımız
Gam ile yoğrulu anam mayalarımız
Doğurmaz olsaydı analarımız
Neyleyim neyleyim hep alınım yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu.
Urganım atmadık dallar mı kaldı
Başıma gelmedik anam haller mi kaldı
Beni söymedik diller mi kaldı
Ne deyip ağlayım, anam alın yazgısı
Kader böyle imiş anam onmaz bazısı.
Şu görünen bahçe m’ola bağ m’ola
Şu dağın ardında yarim var m’ola
Oturup da beni yad eder m’ola
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime.
Sac üstünde fısır fısır bazlama
Küçük iken ciğerlerim gözleme
Ben diyorum gelir diye gözleme
Örtün pencereler, anam esmesin yeller
Dertli olduğumu anam bilmesin eller.
Gesi bağları'n da şıvga dalım yok
Derdimi söylesem anam dinler yarim yok
Herkes güler oynar sorgu sual yok
Ben gülsem oynasam anam yasak diyorlar
Yarını elinden anam alsak diyorlar.
Gesi’ye giderken yolum ayrıldı
Bindim arabaya başım çevrildi
Selvi saçım sol yanıma devrildi
Ölüm olmasın da anam ayrılık olsun
Bize sebep olan anam içten vurulsun
Mezarımı geniş açın dar olsun
Etrafı mor sümbüllü bağ olsun
Ben ölüyom ahbaplarım sağ olsun
El kadar alınımda türlü yazım var
Evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var
Ateş alıp ısınmadım korunda
Güle güle anam yar gezmedim kolunda
Methim gezer elalemin dilinde
Atma anam atma, beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Bülbül gelmiş gül dalına konuyor
Hangi dala yuva yapsa kuruyor
Herkesin yari yanında duruyor
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Bülbülüm uçtu da kafesi durur
Ne güzel ellerin (anam) babası durur
Babasız yuvada evlat mı büyür
Örtün pencereleri (anam) esmesin yeller
Dertli olduğumu (anam) bilmesin eller
Yazmam gül yaprağı düremem gayri
Yalnızım evlere (anam) giremem gayri
Bana bir hal oldu diyemem gayri
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Gesi bağlarında kılarım namaz
Kılarım kılarım halka yaramaz
Haktan geldi bize bir ulu niyaz
Örtün pencereleri değmesin yeller
Bugün efkarlıyım gelmesin eller
Gesi Bağları’nın gülü olayım
Arayı arayı yari bulayım
Gül bülbülden başkasına sorayım
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmeyen ben o yari neyleyim
Gesi Bağları’nda kamber tay olur
Anam andıkça aklım zay olur
Ayrılık dediğin birkaç ay olur
Örtün pencereleri esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Şu dereden akan bulanık seller
Derdim içimdeki ne bilsin eller
Oturup ağlasam divane derler
Ne deyim ne ağlayım hep alnımın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Sandıktan basmamı giyesim geldi
Ciğerim anamı göresim geldi
Varıp iki elini öpesim geldi
Örtün pencereleri esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Tandıra et vurdum yiyesim geldi
Ciğerim anamı göresim geldi
Açıp mezarına giresim geldi
Ne deyim ağlayım hep alnımın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Gesi Bağları’nda bir top gülüm var
Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var
Ölüm varsa bu dünyada zulüm var
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Gesi Bağları’nda geçilmez yastan
Dört yanım ıslandı yağmurdan yaştan
Sağ yanım ağrıdı soluma yaslan
Hep yalan mı oldu o geçen günler
Bahçede ötmez oldu bülbüller
Gesi Bağları’nda açılmış güller
Derdimi söylesem deli olmuş derler
Seni sevdiğimi bilmesin eller
Gel otur yanıma boyu posu güzelim
Gülemem ağlarım ah çekerim gezerim
Gesi bağları'n da kaynar karınca
İçim kan ağlar anam yaşıtım görünce
Ben bu dertten iflah olmam ölünce
Hep yalanmı oldu anam o geçen günler
Bahçedeki ötmez oldu anam bülbüller.
Gesi bağları'n da yiğitler gezer
Eller ne bilsin anam yüreğimi ezer
Yarim gitti hasreti beni üzer
Ben gülsem oynasam anam yasak diyorlar
Varını elinden anam alsak diyorlar.
Gesi bağları'nın köpeği olsam
Koklayı koklayı anam anamı bulsam
Bulduğum yerde öpsem koklasam
Atma garip anam yazılara yabanlara
Keşke verseydin köyümüzdeki çobana.
Gesi bağları'n da bülbüller öter
Anamın ekmeği burnuma tüter
El kadar verseler o bana yeter
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var.
Gesi Bağları’nda bir oylum kaya
Düşmüşüm sevdana ne diyon bana
Bir yüzük yaptırdım yadigar sana
Takın parmağına dar mı geliyor
Gurbete gitmesi zor mu geliyor
Gesi Bağları'n da yolun sağında
Güller çiçek mi açar yavru bağrında
Yavrusu koynunda elin yanında
Yas tutsun ellerim kına yakmayım
Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim
Gesi Bağları'n da attım urganı
Üstüme örttüler gurbet yorganı
Benim anam çifte kessin kurbanı
Ne deyip ağlayım hep alnımın yazgısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Gesi Bağları'n da dikili taşlar
Benden selam söylen hey uçan kuşlar
Memlekette kaldı yaren yoldaşlar
Örtün pencereleri esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Her boyadan bir boyalı taşım var
Yaşım küçük ne belalı başım var
Feleğinen döğüşecek işim var
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var
Anam kirmenini alsın eline
Tarasın yününü taksın beline
Gelsin baksın yavrusunun haline
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar
Varını elinden alsak diyorlar
Başına bürünmüş el kadar astar
Asker babasını yavrular ister
Benim yarim diye yolunu gözler
Neyleyim dünyada yar olmayınca
Domurcuk gül iken koklanmayınca
Gesi bağları'n da ötüşen kuşlar
Hayıra çıkmadı gördüğüm düşler
Yıldan yıla meyva veren ağaçlar
Devşirdim çiçeği dalda ne kaldı
Gidiyom gurbete burda nem kaldı
Gesi bağları'n da salkım söğütler
Anam yok ki versin bana öğütler
Gün görüp gidiyor benden kötüler
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu
Ocağımı çattım herenim yoktur
Söküldü sim saçım örenim yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Gel otur yanıma başımın tacı
Ayrılık ekmeği zehirden acı
Gesi bağları'n da açıldı güller
Sevdiği yanımda sefada eller
hep bize tokandı yaramaz diller
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar
Varını elinden alsak diyorlar
Arı olsam her çiçeğe konarım
Yar yitirdim yana yana ararım
Var mı benim şu Gesi’ye zararım
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Gesi dedikleri bir çatal dere
Ahbaplar içinde yüreğim yara
Çok emekler verdim vefasız yere
Örtün pencereler esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Yine kalaylandı sofanın taşı
Silerim silerim gitmez gözümün yaşı
Benim çektiklerim bir soysuz yası
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmez imiş
Anam beni ne hal ile doğurdu
El kapısı hamur etti yoğurdu
Gücüm yeter yetmez işler buyurdu
Gurbet elde neler geldi başıma
Anam yok ki şu derdime katıla
Anam mendilimi düremiyorum
Yalnızım evlere giremiyorum
Anasız babasız duramıyorum
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
gümemiş bu dünyada anamın kuzusu
Anam yok ki ağıdımı dinlesin
Babam yok ki şikayetim dinlesin
Şu cahil gönlümü kimler eylesin
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bir başımdı,şimdi körpe kuzum var
Gesi bağları'n da gülüm duruyor
Hangi dala yuva yapsam kuruyor
Bülbül bile kadersizi biliyor
Ne deyip ağlayım hep alnımın yazısı
Onmaz imiş güzellerin bazısı
Yazmam gül yaprağı düremiyorum
Yalnızım evlere giremiyorum
Söktüm sim saçımı öremiyorum
Devşirdim çiçeği benim dalda ne kaldı
Gidiyom gurbete benim burda nem kaldı
Bellettim bağımı yemedim üzüm
Kaynattım pekmezi gelirim güzün
Garibe vermezler bir salkım üzüm
Neydeyim ağlayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Bu yıl çiçek çoktur dallar götürmez
Dağlar diken olmuş kervan oturmaz
Benim bağrım yaz olmuş sitem götürmez
Eğil dağlar eğil yari göresim geldi
Siyah zülfünü yüzüne süresim geldi
Yüceden kaldırın gelin ölüsü
Elmalar donatın söğüt dolusu
Bana derler kadersizin birisi
Dertli diye çağırsınlar adımı
Yazmamınan bağlasınlar başımı
Yazmam gül yaprağı karanfil irenk
Aksine vuruyor devran-ı felek
Gesi bağları'n da Leyla diyerek
Ah neyleyim şu alnımın yazısı
Onmaz imiş güzellerin bazısı
Bana gül diyorlar neme güleyim
Ayrılık serime düştü neyleyim
Anamdan doğalı ben de böyleyim
Gel otur yanıma boyu posu güzelim
Gülemem ağlarım ah çekerim gezerim
Çırpını çırpını yuvadan uçtum
Ağlayı ağlayı bu hale düştüm
Getirin anamı babamdan geçtim
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş dünyada, anamın kuzusu
Çıra yanmayınca ceviz mi kavlar
Ciğer yanmayınca gözler mi ağlar
Oturum ağlasam divane derler
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Gesi bağlarının yılanı olsam
Dolanı dolanı yanına varsam
Uyusam uyansam derdime yansam
Hep yalan oldu o geçen günler
Bahçede ötmez oldu bülbüller
Gesi bağlarını gördün mü bilmem
Toprağına bağdaş kurdun mu bilmem
Gizli sırlarıma erdin mi bilmem
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmeyen ben o yari neyleyim
Gesi bağlarından geçemiyorum
Az doldur kadehi içemiyorum
Anamdan babamdan geçemiyorum
Ölüm olmasın da ayrılık olsun
Bize sebep olan içten vurulsun
Gesi’ye giderken yolun sağında
Güller açmış nazlı yarin bağında
Yeni değmiş on üç on dört çağında
Gel otur yanıma boyu posu güzelim
Dost düşman yanında güler oynar gezerim
Gesi’ye giderken yolum ayrıldı
Bindim arabaya başım çevrildi
Siyah saçım sağ yanıma devrildi
Eğil dağlar eğil yari göresim geldi
Siyah zülfünü yüzüme süresim geldi
Eşik arasında fenerim yitti
Feleğin ettiği gücüme gitti
Bana ettiğini kimlere etti
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
Ellerin mektubu gelir okunur
Benim yüreğime hançer sokulur
Bugün posta günü canım sıkılır
Atma garip anam yazılara yabana
Keşke verseydin köyümüzdeki çobana
Evereğin bayırına düzüne
Döndüm baktım karlar yağmış izime
Uyma dedim uydun eller sözüne
Sağ olanlar bir gün olur kavuşur
Küs olanlar bir gün gelir barışır
Gesi’nin etrafı tozlu yol m’ola
Salını salını gelen yar m’ola
Urgan atsam ölsem ölüm zor m’ola
Şimdi ben anladım onmadığımı
Daha çilelerimin dolmadığını
Gesi’nin evleri kemer kemerdir
Derdim içimde küme kümedir
Ağlamak dururken gülmek nemedir
Örtün pencereleri esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Söktüm sim saçımı örenim yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Ağlasam sızlasam görenim yoktur
Doğurmaz olsaydın anam başım belalı
Bir murat almadım anamdan doğalı
Salkım söğüt gibi dallarım yerde
Gözlerim gözlerim gözlerim yolda
Götürün anama evleri nerde
Gurbet elde neler geldiş başıma
Anam yok ki şu derdime katlana
Şu dağlara çıksam yolu arasam
Mendilim elimde döne döne ağlasam
Anam yok ki ben derdimi söylesem
Ne deyim ağlayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Tel tel olur Kayseri’nin ovası
Yüzüne bakmadım karın doyası
Taze olur evlilerin boyası
Ne deyip ağlayım alın yazısı
Gülüp oynamıyor gelinlerin bazısı
Yüce dağ başına gelmesin eller
Bu gün efkarlıyım açmasın güller
Diz dize gelip de döktüğüm diller
Ne deyip ağlayım bu böyle olmaz
Kulların başına gelmedik kalmaz
Gesi bağlarından indi bir firek
Bu mektubu yazan dertli bir yürek
Gönderin anamı o bana gerek
Yaz yaz mektubu postaya bırak
Varamam yanına yollar pek ırak
Gesi’ye gidenin bağrı taş gerek
Atı saltanatlı bir kardeş gerek
Ağlamak dururken gülmek ne gerek
Yas tutsun ellerim kına yakmayım
Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim
Sofraya oturdum gelin kız gibi
Gözüme bakarlar imkansız gibi
Ortadaki yemek acı tuz gibi
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Güğümlere su doldurdum ılımış
Benim kader ilk akşamdan uyumuş
Ne yapayım dostlar yazım bu imiş
Örtün pencereleri esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Gesi bağları'nı belleyen olsa
Şu cahil gönlümü eğleyen olsa
Beni de anama yollayan olsa
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Gesi bağları'n da kaynar kum idim
Ben eller içinde yanan mum idim
Ibdı Allah, sonra senden umudum
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Merdivenden tıkır tıkır inerken
Yazması boynuma dolanır severken
Uyumuşum ak gerdandan emerken
Örtün pencereler değmesin yeller
Bu gün efkarlıyım gelmesin eller
Gesi bağları'n da has nane biter
Bana bir hal oldu ölümden beter
Sevdiğim ettiğin canıma yeter
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına, yollar çok ırak
Gül koymuşlar menekşenin adını
Almadım dünyadan ben muradımı
Ben ölürsem dertli koyun adımı
Atma garip anam yazılara yabana
Keşke verseydin beni köyümüzdeki çobana
Bu nasıl tecelli bu nasıl kader
Derdim içimdedir ne bilsin eller
Oturup ağlasam deli mi derler
Neyleyim, neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu
Gesi bağları'n da gül ile çayır
Ana ben ölüyom başını çevir
Kaynanam imansız, güveyin gavur
Ne diyeyim ağlayayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Elimi atmadık dallar mı kaldı
Başıma gelmedik haller mi kaldı
Beni söylemedik diller mi kaldı
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bir başımdı şimdi körpe kuzum var
Gesi bağları'n da gül ile susam
Tecellisi olmaz yerine küsen
Candan kimsem yok derdimi desem
El kadar alnımda türlü yazım var
Evvel yalnızdım şimdi kuzum var
Anam yok ki diye diye ağlasın
Babam yok ki kuşağımı bağlasın
Karseş yok ki salacamda baş tutsun
Atma garip anam yazılara yabana
Keşke verseydin köyümüzdeki çobana
Bülbüle su verdim altın tasınan
Yolunu beklerim bir hevesinen
Günlerim geçiyor ah u zarınan
Örtün pencereler esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller
Gesi bağları'nda gül ile nergis
Sabahlar olmuyor sevdiğim sensiz
cennetin köşkünde duramam sensiz
Ölüm olmasın da ayrılık olsun
Bize sebep olan Allah’tan bulsun
Gesi bağları'nda bir tarla nohut
Anam ben ölüyom bir yasin okut
Küçük kardeşimi yarime büyüt
Örtün pencereler esmesin yeller
dertli olduğumu bilmesin eller
Dağdan yuvarlandı kayalarımız
Gam ile yoğruldu mayalarımız
N’ola taş doğuraydı analarımız
Ne deyim ağlayım hep alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı
Kuruldu kanadım kefenim yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Gurbette anamın haberi yoktur
Beklerim yolunu gelene kadar
Çekerim derdini ölene kadar
Kütür kütür kırdın felek dalımı
Kimselere diyemiyom halimi
Ben sana ne yaptım Allah’ın zalimi
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu
Gesi bağlarında dolanıyorum
Yitirdim yarimi aranıyorum
Bir çift selamına güveniyorum
Eğil dağlar eğil gülleriniz açtı mı
benim sevdiceğim burdan geçti mi
Yağmur yağar ince elek tülbentten
Kurtar Allah beni gayri gurbetten
Ölmeyince kurtuluş yok bu dertten
Yol ver dağlar ben gideyim sılama
Sılam zümrüt yeşili buna nasıl dayana
Gesi bağları'n da bir top gül idim
Yağmur yağdı güneş vurdu eridim
Evel yarin sevdiceği ben idim
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim -
böyle can yakan bir türkü daha var midir bilemiyorum.
efkarlanacak bir durum da yok oysa ama icimden bir cız sesi gelip karışıyor sözlerinin arasına, "bir tek selamına güveniyorum gel otur yanıma hallarımı söyleyeyim derdimden anlamaz ben o yari neyleyim"
normal bir şarkı dinler gibi dinlenilmiyor bir daha zor dinlerim sanıyorum. kotu bir aliskanligimdan vazgeçer gibi vazgeçiyorum.