hasan hüseyin korkmazgil

Kimdir?

1927'de sivas'ın gürün ilçesinde doğmuştur. hasan hüseyin, adana erkek lisesi'ni 1948'de, ankara gazi eğitim enstitüsü'nü 1950'de bitirdi. öğretmenliği göksun'da başladı. siyasi eylemleri gerekçesiyle öğretmenlikten atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. 1955-1960 yılları arasında gürün ve sivas'ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı.

1960'da istanbul'a, sonra ankara'ya yerleşti. akis dergisinde çalıştı. bir süre de forum dergisinin sanat sayfalarını yönetti (1968-1970).kızılırmak kitabı nedeniyle hakkında 142. maddeden dava açıldı, yargılandı, aklandı.

lise yıllarında şiir yazmaya başlayan hasan hüseyin'in ilk şiiri 1959'da dost dergisinde çıktı. bu yıllarda mizahi hikâyeleri de yayımlandı. kavel (1963) adlı kitabı ile 1964 yeditepe şiir armağanı'nı, kızılkuğu (1971) ile trt'nin 1970 sanat başarı ödülü'nü, filizkıran fırtınası (1981) ile 1981 ömer faruk toprak şiir ödülü'nü ve nevzat üstün şiir ödülü'nü aldı.

şair 1983'te beyin kanaması geçirdikten sonra bir yıl bitkisel hayatta yaşadı. 26 şubat 1984'te evinde yaşama gözlerini yumdu.

ayrıca hasan hüseyin korkmazgil'in eşi azime korkmazgil'den "bir oğlum olacak adı temmuz" şiirinde adı geçen temmuz korkmazgil (1965) isimli bir oğlu vardır.



  1. acılarına tutunarak yaşamış, yazmış, söyletmiş, ağlatmış; adı kadar güzel bir yaşam sürecekken yargılanarak, yadırganarak, yasaklanarak yaşamış, toplumcu-gerçekçi şairimiz.
    anlaşılmamış belki de anlaşılmak istenmemiş ama yine de anlamak istemeyenler için de yazmış; işçinin, emekçinin, halkının gür sesi olmuştur.

    "ben hep onlar için söyledim şiirlerimi
    onlar için yazdım bütün yazdıklarımı
    ne çektimse bunca yıl, onlar uğruna
    istedim ki duyar gibi yağmuru duysunlar yüreklerinde
    istedim ki tokat gibi insin suratlarına
    istedim ki desinler
    işte bizim de şairimiz
    işte bizim de sesimiz
    işte bizim de kurtuluşumuz
    demediler bir tek gün
    demediler bir tek gün
    ağaçlar anladı beni
    kayalar sular yollar
    ama onlar anlamadı
    ama onlar iğilmedi şiirlerime
    ne güzel
    ne güzel
    ..."

    aynı zamanda birçok şiiri türkülere nağme olmuştur. ahmet kaya - amenna
    ahmet kaya - güzel günler
    ahmet kaya - halay havası
    ahmet kaya - acılara tutunmak
    ahmet kaya - haramiler
    ahmet kaya - kadınlar
    ahmet kaya - şiddet
    ahmet kaya - ortadoğu
    grup yorum - berivan
    grup yorum - munzur dağı ( kerbelâ uzak değil )
    grup yorum - haziranda ölmek zor
    grup baran - temmuz

    dillere pelesenk olmuş çok fazla dizesi de vardır.

    "...gitme sonbahar oluyorum, sonrası hiç..."

    "acı çekmek özgürlükse
    özgürdük ikimiz de
    ...
    yalanmış hepsi yalan
    sevmek diye bir şey vardı
    sevmek diye bir şey yokmuş
    ..."

    bunlardan bazılarıdır. iyi ki vardır.
    jole
  2. bıçak kemikte adlı şiirini okudum bugün bir arkadaşım yollamış uzun zaman olmuş okumayalı harbiden artık bıçak kemikte! kemiğin kırılmasına ramak kalmış canımız yanıyor, ağlıyoruz hatta bazen ölüyoruz. duygularımıza tercüman olmuş şair her daim okunası...

    eti geçti
    duydun mu
    bıçak kemikte
    duymadınsa duy artık
    behey allahın kulu
    bıçak kemikte
    duy da silkin n'olursun
    bu ne biçim uyku bu
    bıçak kemikte

    verilmemiş alınmış hep
    yük vurulmuş dağlar gibi - insanlık bu mu
    çalıyor sömürünün imdat çanları
    kımılda da kurtar şu onurunu
    bıçak kemikte!
  3. çok başka bir şairdir. ama maalesef hakettiği değeri göremiyor. “akarsuya bırakılan mektup” ve “haziranda ölmek zor” şiirleri beni derinden etkileyen şiirlerdendir ki bence türkçemizin en güzel 20 şiiri içerisindedir.
  4. "hor baktık mı karıncaya
    kırdık mı kanadını serçenin
    vurduk mu karacanın yavrulusunu
    ya nasıl kıyarız insana"

    diyerek "devrim kanla olur"cuları elestirmiştir