1. bir çok bilim ve sanat adamı çıkarmış ülkedir.

    galileo galilei, luigi galvani, gian carlo wick, umberto cisotti gibi bir çok fizikçiye, leonardo fibonacci vincenzo viviani, bonaventura cavalieri gibi bir çok matematikçiye, francesco di giorgio martini, italo svevo, giulio angioni, ii. pius michelangelo, leonardo da vinci, donatello, botticelli, fra angelico, tintoretto gibi bir çok sanatçıya ev sahipliği yapmıştır.

    konum olarak yunanistanın da batısında olup, haritadaki çizme şekliyle dikkat çeker.

    avrupa tarihini etkileyen rönesansın başladığı topraklar da buradadır. floransa, venedik gibi zengin şehirlerde başlayıp daha sonra buradan ingiltere, almanya, portekiz gibi ülkelere yayılmıştır. rönesansın burada başlamasını akdenize olan kıyısı sayesinde ticaretten kazandığı paralara ve sahip olduğu iklim sebebiyle yetiştirdikler ürünlerdeki bolluğa bağlamak yanlış olmaz sanırım.

    ülkedeki genel dini inanış hıristiyanlıktır. bunda içinde bulunan ve katolik kilisesinin başı olan vatikanın ülkedeki nüfuzu etkilidir. ancak yine de italya laik bir devlet yapılanmasına sahiptir ve içinde ortadoks ve yahudileri de bolca bulundurmaktadır.
  2. 11 yaşında gidip görme şansına nail olduğum fakat ağzım açık havalara bakarak gezdiğim için pek de hatırlamadığım, bir gün gidip her köşesini uzun uzun gezme hayalimin olduğu güzel akdeniz ülkesi. fotoğraflardan aşık olduğum, özellikle görmek istediğim bazı köylerini/şehirlerini paylaşmak isterim, belki birileri daha "gidip görülesi yerler" listesine ekleme yapar;

    - portofino 2
    - sicilya özerk bölgesi 2
    - positano 2
    - moena köyü
    - alberobello 2
    - procida 2
    - foppolo
    - riomaggiore 2
  3. bölgeden bölgeye çok değişkenlik gösteren avrupanın akdenize kıyısı olan ülkelerinden biri. güney kıyılarına gidildikçe insanlar arkadaş canlısı olurken, milano gibi kuzey şehirlerinde ibre tam tersi yöndedir. bir de napoli var ki o bambaşka bir konu.
  4. eskiden(16-17-18-19.yüzyıllar) ingilizler bu ülkede ahlaksızlık ve pislikten başka bir şey bulunmadığını düşünürlermiş. hatta şöyle de bir atasözleri var: ''an englishman italianate, is a devil incarnate''( italyanlaşmış bir ingiliz,şeytanın ete kemiğe bürünmüş halidir.)
    özelikle romantizm döneminden sonra(19.yy), ingiliz yazar ve şairler sıkça italya 'ya gitmişler ve orada yaşamışlardır. çünkü ingilizlerin ahlaksızlık dediği o ortam esasen bugünün özgür ve liberal dünyasına benziyordu ve romantizm esasen düzene bir isyan olduğundan, ingiliz şairler orada aradıklarını buldular.
    örneğin romantik şairler john keats ve percy bysshe shelley roma'da piazza de espagna yakınlarında bir evde yaşadılar ve hatta orada öldüler. mezarları da roma non-catholic mezarlığındadır. yine piazza de espagna'da keats-shelley müzesi de vardır, yaşadıkları evde ziyarete açıktır. giderseniz roma'ya o aşıklar çeşmesi'ne para atıp ,ispanyol merdivenleri' nde oturduktan sonra, bu arkadaşların müzesini de gezebilirsiniz.
  5. onu bunu bosver ispanyol merdivenlerinin karsısında yesil eczane tabelası gordugun sokaga gir, pompi'den bi cilekli tiramisu al, mutlu ol, kasık paketin icinde, italyancasını dusunmekle ugrasma