1. okday korunan'ın yazıp yönettiği, tek perdelik devlet tiyatrosu oyunu.

    hepimiz bir çöplükte, pisliğe bulanmış halde bir yaşamı sürdürüyoruz gibi mesajlar aldığım oyunu seyrederken; detaylara, tasvirlere pek önem veren klasik bir öykü okuyormuşum hissine kapıldım.

    oyunu genel olarak keyifli ama yer yer tekrara düşüp sıkmaya başlayan, geçişlerde biraz kopuk ve ortaya attığı iddiasını desteklerken delilleri yetersiz ve tesirsiz kalmış buldum.

    her tiyatro oyununda saçma sapan bir dumana boğulmaktan da pek sıkıldım, ne anlama geldiğini; neyi desteklediğini, pekiştirdiğini bir türlü anlamadığım o duman bu oyunda da mevcut.

    oyunu mecidiyeköy stüdyo sahne'de izledim, salon konforsuz, sandalyeler -evet sandalyeler- rahatsız ve salonun ses yalıtımı çok yetersiz. yandaki sinemanın tüm gürültüsü bizim salonda idi.