1. servis kullanıyorsanız kullandığınız servisin önden ikinci sırasında oturan kısa saçlı şişman teyzeye dikkat edin. paralayabilir.
  2. istifa edin!

    hayat haftada 6 gün, 09:00 / 17:00 arasında para kazanmak için harcayacağınız kadar ucuz olmamalı.
  3. her zaman doğru bildiğinizi söylemeyin.
  4. başlamayın.
  5. adil ve kibar olmaya çalışmayın. siz zararlı çıkarsınız.
  6. iş tanımınız net olsun. her işi yaparımcı olmayın. iyi veya kötü niyetli de olmayın. övgüyü hazmetmeyi,yergiyi göğüsleyebilmeyi bilin ve kimseyle dost olmayı ummayın. karı gibi ^:deyim olarak^ dedikodu değil, toplantılarda doğruyu,yanlışı paylaşın.
  7. başarısız geçmişe sahip personel, en sadık personel adayıdır. okulunu 10 yılda bitirmiş, kötü bir üniversiteden mezun, uzun süredir işsiz, borçları var, hayata küsmüş, psikolojisi bozuk..vs

    sen bu insana iş verdiğin zaman ve aynı zamanda değer ve ünvan da verirsen, işte bir personel elde etmiş olursun. işini kaybetmeyeceğinden emin olduğu andan itibaren ve geçmiş yıllarındaki kayıplarının sadece burada telafi olduğunu bildiği günden sonra şirket için adeta savaşacaktır. şahsen böylesine verimliliği etiketleri omuzlarından aşağı dökülen elemanlarda görmedim. bir gün pazar günü işyerine geldim. normalde pazar günü hiç kimse çalışmaz. içeride gözleri kan çanağına dönmüş iki adam gördüm. ne oldu ne yapıyorsunuz? işleri yetiştirmeye çalışıyoruz dediler. bugün pazar gidin desem de gitmediler. işte bunlar gerçek ve yaşanmış hikayeler. kaybetmiş insanlar bazen en ideal insanlardır. onlara ihtiyaçları olan, yıllardır elde edemeyecekleri için üzüldükleri, ruhlarını kararttıkları şeyi ver. onlar sana verdiğinden çok daha fazlasını verecekler. bu insanlar para kazandırdı bana. bunların çelik gibi işlerinin arkasında duruşlarından kazandım. onlara verdiğim değeri fazlasıyla geri verdiler.

    kısaca başarısız insanı severim. bunlar da birer hayat tecrübesidir. kimin sana yararı olacağını bilemezsin. ama zamanla öğrenirsin. çok şatafatlı adamlar bana iş mi yok deyip istifayı en basit olayda basarken, bu adamlar hiç kimse kendilerine söylemediği halde evlerine iş götürüyor, pazarları gelip çalışıyor, 24 saat iş düşünüyor. kazandırıyorlar yani. tavsiye felan vermiyorum, bunu okuyan hem ünvan sahibi hem beyaz ve mavi yaka çalışanlar eminim ne demek istediğimi anlamışlardır. işte bulunur, işçide bulunur. ama önemli olan çalışacak kişi değil, o işi çok iyi yapacak insanda lazım değil. tek lazım olan fark katacak kişidir. sen o işe yeni bir boyut yeni bir fark katarsan işte o zaman bir numaralı adamsındır. o yüzden o işi yapmak için çalışmayın, o işe fark katmak, fark yaratmak için yaşayın. farklı olun, farklı olan ilgi çeker ve daima göze önünde olan odur.
  8. kendinizden emin olun. size verilen görev hakkında deneyiminiz / bilginiz yoksa da, ''ben bilmiyorum, nasıl yapacağım'' moduna girmeyin. deneyimli kişilerden yardım isteyin. öğrenmeye istekli olun ve ondan öğrendiklerinize siz de bir şeyler katın. en önemlisi de, size verilen bir işin içeriğini sorun, nedenini, mantığını çözün. ezbere gitmeyin. bu sizin sorgulayan, öğrenmeye açık ve sorumluluk sahibi bir kişi olduğunuzu yöneticilere kanıtlamanın ilk adımdır. bir de iş arkadaşlarınızla her zaman mesafeli olun ve üstleri eleştirmeyin. her zaman aranızda köstebekler olacaktır.
  9. çok güzel tavsiyeler verilen başlıktır. kendimce en önemlisi iş arkadaşlarınızla çok samimi olmayın, fazla güvenmeyin, asla ama asla sır vermeyin! iş hayatında insan ilişkileri yok, insan borsası var. mesai arkadaşlarınızın saatler içinde ne kadar değersizleştiğine şaşırırsınız.

    sonra kaçınmanız gereken bazı insanlar vardır, sevgili sinire gerek yok yazmış zaten patron müdür vs diye uzun uzun. bunlardan hariç en tehlikeli tip sizi her yakaladığında birilerini eleştiren, onların dedikodusunu yapan tiptir. sizden ayrıldıktan sonra ilk durakta sizin dedikodunuzu yapar. terslik yapmayın, "hadi yaa, harbi mii" şeklinde tepkiler verin yeterli.

    bir de son olarak olaylara karışmayın, işinize bakın. tabii böyle yaparak sinir bozucu durumlardan kurtulmak kesin olarak mümkün değil.
  10. satış ve pazarlama üzerine verilmesi gereken bir kaç tavsiye şu şekilde olmalıdır;

    -yöneticilerin koyduğu ulaşılamaz hedeflerden ziyade kendinize makul ve mantıklı hedefler belirleyin. bu mantıkla bir ivme yakalarsanız uzun vadede daha başarılı işler çıkarabilirsiniz.

    -yine hedef odaklı olarak dikey büyümeyi amaçlamayın. içinde bulunduğunuz döneme ait satış hedefini belli müşterilere yüksek cirolu satışlar yaparak gerçekleştirerek yapmak yerine yatay büyümeyi hedefleyin. aynı cirodaki satışı tek müşteri yerine 5 müşteriye yayarak yaparsanız hem penetrasyon hedefinizi, hem de fatura başarınızı daha yukarıya taşıyabilirsiniz.

    -etkileşim içerisinde olduğunuz müşterilerinize sırf satış gerçekleştirebilmek adına asla tutamayacağınız sözler vermeyin. sektörün en önemli kurallarından biri satışı yapan kişiye güven duyulmasıdır.

    -eğer müşterilerinize periyodik ziyaretler yapmanızı gerektiren bir işte çalışıyorsanız, ya da çalışacaksanız, ziyaretlerinizi sürekli olarak aynı saatte yapın. örneğin her hafta cuma günü gitmeniz gereken müşteriye, her hafta cuma günü aynı saatlerde gitmeye çalışın. bu müşterinin gözünde sizin kesinliğinizi arttıracaktır.

    -telefon veya mail yolu ile satış gerçekleştirmeye çalışmayın. satış işinde yüzyüze diyalog kadar önemli olan başka hiçbir şey yoktur.

    -tüm müşterilerinizin iletişim bilgilerini arşivleyin. bu sizin müşteri gözündeki tutarlılığınızı arttıracaktır.

    -çalıştığınız şirketteki hiç kimsenin pozisyonunu hedeflemeyin. size yeni pozisyonlar yaratılmasını sağlamaya çalışın.

    -diğer satış-pazarlama elemanları ile bir yarış içerisinde olmayın. bölgesel dinamikler önemlidir. istanbul'da gerçekleştirilen rakamlarla ankara'da gerçekleştirilen rakamlar farklılık gösterecektir. dolayısı ile bu yarış ya sizi yanıltıcı bir başarıya, ya da gereksiz bir başarısızlığa sürükler.

    -daha önceki dönemlere ait satış gerçekleştirmelerine mutlaka ulaşın. bu yapabileceğiniz gerçek rakamlardır. hedef olarak üzerine belli bir % dilimi koyarak başlayabilirsiniz.

    bunlar dışında kişisel olarak verilebilecek tavsiyeler şöyle olabilir;

    -profesyonel olun ve iş arkadaşlarınızla yatmayın.

    -hiçbir tartışmada ses tonunuzu yükseltmeyin.

    -kimsenin karşısında konuşma şeklinizi değiştirmeyin ve ses tonunuzu düşürmeyin.

    -şirketteki yalakaları tespit edin ve kullanın.

    -taleplerinizi direk en üst makama iletmek yerine sizden sorumlu yöneticiye iletin.

    -yazışmalarda imlaya ve profesyonel üsluba dikkat edin.

    -...