1. hem de böyle bol ağlamalı, peçeteli, depresyonlu şekilinden olan ilginç gerçek.
  2. insan doğası acılardan beslenmeyi sever. kadını erkeği yoktur.
    kahlo
  3. konu hakkında aklıma gelen ilk ve tek örnek müzeyyen senar'dır.

    öte yandan kişiler arasında kadınların aşk acısını kolayca atlatabilmesi şeklinde bir dedikodu da vardır. kadınıyla alakalı gibi sanki.
  4. düzenli ilişki yaşanırken bile istenen şeydir, yemin ediyorum sırf acı çekmek için kavga çıkardığım oldu
  5. maalesef. bir kere alışınca bırakmak zor oluyor
  6. kadınını erkeğini bilmiyorum ama insanlar başına gelen şeyleri fazla dramatize etmeyi seviyorlar. ben de ara sıra yapıyorum. bir acı çekiliyorsa bari üstün bir acı olsun bizimkisi. en azından bizim gözümüzde.
  7. divan şairleri,şiirlerini sevgiliye değil sevgiliye giden yolda çektikleri cefaya yazarlarmış. ne kadar acı çekersen o kadar yücedir aşk.
  8. insan yapabileceğini yapıp geriye çekildiği an sonuçtan bağımsız bir zafer elde eder. olay bazen aşık olunanla alakasızdır bu yüzden. kadında da adamda da kendini aşık pozunda görmek, yeterli fedakarlık yaptığının tatminini hissetmek motive eder bunca çile için.

    boş iş.
  9. nerde o kadın? daha çok acıyı atlatmaları ile bilinirler, acı eşikleri yüksektir hem fiziken hem kalben (müzisyen olan).
  10. kadınlar ayrılık sonrasında eskiyi çok çabuk unuturlar. burada kastedilen şey ayrılık sonrası çekilen acı değildir . ayrılıktan ziyade daha ilişkinin başlarında yaşadıkları platonik aşk veya kötü davranan sevgilinin acısını çekmekten keyif alırlar.


    böyle bir kadınla beraberseniz derhal ayrılın. beraberken seni onu kendinden uzaklaştırma çabalarında veya onun istediği düzeyde sevmeyişinden yakınan ve acı çeken kadına sonsuz sevgi çeşmelerini açtığın anda büyü bitecek, kadına has duygusal yapı acı çekecektir. acıdan yoksun, salt sevgi barındıran, konforlu rutin bir ilişki zamanla kadına negatif bir acı verecektir. ilki pozitifti evet, keyifliydi. ama rutinde duygular uyuşuklaşır ve ihtiyaç duyduğu sansasyonel dozu alamayınca isyan eder. işbu safhada kadın yeni arayışlara girer ya da sizden sıkıldığını dile getirir. bunu ilerleyen süreçte size olan tavrından anlarsınız zaten.

    kadın için aşk elinde değilken kıymetlidir. o saygı duyduğu, sevdiği, yüce gördüğü erkek ona sevgi ile yaklaşınca gözünde küçülür, değerini kaybeder. hülasa beybisi kadın denen yaratık sevgiyi hak etmez. kelimenin en dar anlamıyla seks objesi muamelesi görmeyi hak eder. diğer zamanlarda ise mide bulandıran, içgüdüsel arzularının esiri olan bir varlık olduğunu bilerek bir sülüğe bakar gibi bakınız onlara. fazlasını hak etmez, edemez.