1. yanılmıyorsam en çok üretimi brezilya'da yapılıyordu.
  2. ilk seferde ağzının yüzünün şeklini değiştirebilen ama zamanla alışkanlığa dönen içeceklerin başında gelir
  3. çoğu zaman keyif unsuru olsa da nadiren bir ihtiyaca da dönüşebilmektedir.
    abi
  4. tabi kahve bu sertlikleri içerdiği elementler olarak değerleri var tek bir çeşit değil. her insanın bünyesi de bir olmadığında kimisine etki etmeye kimisi uykudan alıkoyabilir. kendimden örnek verecek olursam türk kahvesi sadece zevk için içtiğim bir içecekken, sumatra gerçekten sabah uyanmamda olsun gece uyumamam gerektiğinde olsun işini layığıyla yapıyor.
  5. kahve bana hiçbir zaman zevk vermemiştir. oysa neredeyse hergün içiyorum. bütün olay alışkanlık haline getirmekte.
  6. kahve üzerine bir kitap yazabilirim.

    kahvenin habeşistanlı bir çobanın keçileri sayesinde bulunduğu rivayet edilir. çoban, keçilerinin bir bitkinin meyveleri yedikten sonra daha canlı olduğunu fark ediyor. önce fındık gibi ağzına atarken sonra kavurmayı ve kaynatmayı öğreniyor, kaderin cilvesine bakın ki biz kahveyi hala bu şekilde tüketiyoruz. (bkz: türk kahvesi)

    kahve çekirdeği amfetamin grubunda yani uyarıcı ve bağımlılık yapıcı özelliği var. esrar, eroinde amfetamin grubunda. eskiden kahve çok değerli krallar, sultanlar birbirine hediye gönderiyor. hatta dünyanın ilk kahvehanesi istanbul da açılıyor.avrupaya da bizden gittiği söylenir. avrupa çok sonra tanıştığı kahveye çabuk ısınıyor. fakat bu kahveyi kavurup kaynatıp içmek pek akıllarına yatmıyor zira telve dediğimiz olay direk mideye gidiyor.

    gavur herzamanki gibi aklını kullanıp daha mantıklı bir pişirme yöntemi geliştiriyor. bellli bir sıcaklıktaki suyu belli bir basınç ile çekilmiş kahveye uyguladığında kahveyi tam olarak pişirip telvesini ayıra biliyor. (bkz: espresso makinesi)

    biz de türk kahvesi rakı gibidir,basit.rakıyı evin garajında yapabilirsin teknoloji istemez, kahveyi kaynatmakta. her işte olduğu gibi kafa yormayı çok sevmiyoruz.çoban nasıl yaptı ise öyle pişirmeye devam etmişiz yüzyıllardır, birde isim vermişiz türk kahvesi diye,aktardan yada marketten aldığınız o 200 gr çekilmiş kahve var ya,işte o kahve en boktan kahve çekirdekleri ile yapılıyor.

    -2 ana grubu vardır, arabica ve rubisto
    -7 gr çekilmiş kahveden 1 shot espresso çıkar
    -latte, mocha vb. kahve türlerinde 1 shot espresso vardır ve espressoyu yumuşatmak için süt, sos vb. doneler kullanılarak berkecanlara, berilsulara yitilir.
    -en fazla ithalatı yapılan hammadde lerdendir.
    -bitki ekvator çizgisini sever.
    -espresso bilinenin aksine amerikada değil italya da at koşturur.
    -illy, lavazza bu işi iyi yapar.
    -biraz pahalıdır ama espresso makinası cimbalidir.
    -bir adet kahve çekirdeğinde 5000 farklı kimyasal bulunabilir.

    edit : kahveye ve kahve çeşitlerine ulaşmakta zorluk çeken bir fincan kahveye starfuckta 10 tl vermek istemeyen arkadaşlarımıza ;

    -lavazza crema aroma çekirdek kahvenin kilosu 60 tl civarında.1 kilo kahveden 144 fincan espresso çıkıyor (7gr = 1 fincan)
    -piyasada çekirdekleri öğütebileceğiniz manuel kahve öğütücüler var fiyatları çok makul.
    -buhar çubuğuna sahip ev/ofis tipi espresso makinalarının fiyatları 200/300 tl'den başlıyor.görece uygun sayılır.
    -espressoyu tek başına sevmiyorsanız pınar marka tam yağlı süt (2-3 tl/lt) buhar çubuğunda güzel süt kreması haline gelir.üstüne yine market işi çikolata / karamel sosu dökerek espressoyu iyice bebek kıvamına getirebilirsiniz.
    -ben bu kadar uğraşmam derseniz kapsüllü espresso makinaları çıktı.kapsülün içinde hazır çekilmiş kahve var. makinaya takıyorsun hop espresso hazır.

    birde çok rica ediyorum marketten 25 kuruşa aldığınız 3ü birada ile taze çekilmiş çekirdekten yapılan espresso'yu aynı kefeye koymayın.hayattan zevk alın,bir fincan kahve için 15 dakikanızı ayırın be kardeşim,hayattan zevk alın.
  7. bir bağımlılık yarattığını düşünüyorum. bir haftadır evde kahve yok, her sabah kalkınca aklıma geliyor bugün iyice bastırdı, hatta şimdi almaya gidiyorum.
    abi
  8. spordan önce içildiğinde yağ yakımını desteklediğini ve spordan sonra içildiğinde enerji verdiğini okumuştum. ama sade ve şekersiz olanı.
  9. kahve makinesini geçtim, french presslerin ortalama 7 tl'ye satıldığı, filtre kahvenin de 4-5 tl/100 gr gibi fiyatlardan başladığı bir dönemde hala daha 3'ü 1 arada gibi kahve türevleri satın alanları görüyorum markette, içim cız ediyor. bir de demiyorlar mı ay bunlarsız başlayamıyorum güne diye. gel de laf anlat.
  10. caaaaanım kafein.
    hakiki kahveden bahsediyorum; kahve kokusu verilmiş krema karışımlarından değil;
    100ml 'sinde 45-50mg kafein var. bu da sabah uyanmanız için yeterli.

    efendim asıl söylemek istediğim; kahve yağ yakımını evet arttırır. ama sade olanı, yani şekeri süt tozunu (ki süt tozu aslen sütün yağıdır) veya kremayı boca ettiğinizde aksine bel çevresinde yağlanmaya sebep olacaksınız.
    kahve selülit yapar mı? bu şekilde tüketirseniz kaçınılmaz sondur.
    ancak sade kahve aksine selülit giderilmesine yardımcı olur.

    spor için şöyle bir şey var; önce içilmesi yağ yakımını evet arttırabilir ancak kafeinin kaslarda kramplara neden olabileceği unutulmamalıdır. (sporcuların çok yaptığı hatalardan biridir. ancak ısrarla diyetisyen ve fizyoterapisti dinlemek yerine "personel trainer"larını dinlerler)

    ya bir de çok öznel bir şey söylemeden geçemeyeceğim; starbucksta falan hani kahve isimlerini çok havalı söylerken, üzerine bir de şusu şöyle ama busu böyle derken, light süt istedikten hemen sonra "kreması bol olsun" diyenler çok tatlı oluyor. yanağına öpücük konduruveresim geliyor.