• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.11)
little miss sunshine - jonathan dayton, valerie faris
hoover ailesinin her bireyi denemekten yılmayan sıcak insanlardır. bir volswagen minübüse doluşup ailelerinin en küçük bireyinin hayalini gerçekleştirmek için california’ya doğru yola çıkarlar. bu üç günlük traji komik yolculuk sürprizlerle ve aile fertlerin hayal bile edemeyeceği bir sonla tamamlanacaktır. küçük gün ışığım bilinen kalıpları kıran bir amerikan yol komedisi.


  1. hayata tutunmak konulu çok güzel bir film. bunun için ölüp ölüp dirilmeye gerek yok, küçük bir kız çocuğunun mutluluğu da yeterli.
  2. dünyanın en güzel repliklerinden birine sahip, küçük gün ışığı tadında şahane bir film.

    !---- spoiler ----!
    "eğer uçmak istiyorsam bir yolunu bulurum. sevdiğin şeyi yap, gerisini siktir et."
    !---- spoiler ----!
  3. kesinlikle samimi ve eğlenceli bir film.
  4. filmdeki her karakterin loser olması bile filmin samimiyetine samimiyet katmış,bitmesini istemediğim filmlerdendi.
    amok
  5. en güzel sahne,
    !---- spoiler ----!

    ailenin konuşmama yemini etmiş delikanlısının renk körü olduğunu öğrendiği ve "fcuuuk!" diye bağırdığı

    !---- spoiler ----!
    sahnedir...
    güzeldi...
  6. bu paul dano tam aşık olacağım karakterleri canlandırıyor hep. film bitti ben yine dedim obaaaaa.
    yaptı yine yapacağını paul. ah dwayne aaaah
    ayrıca little miss sunshine filmi film sahneleri koleksiyonuma (bildiğiniz print screen usulü) 7 adet sahne ile giriş yapmıştır. gelecek günlerde kendilerini akış içerisinde masaüstü arkaplanım olarak görmeyi umut ediyorum. öpüyorum dwayne. çok da canını sıkma sen.
  7. anlatısı 'istediğin herhangi bir şeyi, dilediğin herhangi bir zamanda gerçekleştirebilirsin' büyüsü üzerinden süregiden güzel film.

    tabii bu anlamda başına gelebilecek türlü dertler, ölümler, engeller biçare şekilde serilmiş önünüze. ve bunlar tatlı bir akşamüstü esintisi gibi filme yedirilen 'büyülü gerçekçilik' üslubu ile pare pare sinmiş her köşeye. herhangi bir zamanda karakterlerin dünyasını başına yıkıp, birkaç saat sonra aynı karaktere 'rahatlamışlık' hissini verebilmesi de bu yüzden, şahsımca.