1. sokağı kapatıp davul zurna çalmak suretiyle yüksek dozda hoşgörü rüzgarı estiren faaliyet. gelin ve damata "bakın bütün bunları kolayca yapabiliyoruz, kimse de ses etmiyor, korkacak bir şey yok" mesajı vermektir. o yüzden salonda evlenenlerin 2-3 sene sonra çocuğu olurken sokakta evlenenlerin 9-10 ay sonra oluyor.
    abi
  2. mahalle düğünü ile evlenenlerin çocuğu olmaz inşallah. bu devirde kulağımızın dibinde bangır bangır çirkin şarkılar çalarak insanları niye rahatsız edersin ki. hayır bide orglar genelde saat 12 de toparlanıp gidiyor sonra bide "dümbekçi" diye bir kadın gelip saat 3 kadar da kafamızı o sikiyor.
  3. mahalle düğünlerinin olmazsa olmazı evlere şenlik şarkısı "anasını ormana ormana/ kızını da yorgana yorgana" benim favorim.

    hayatı tespih yapmışım sallıyormuşum" ve "yandan halimem yandan/seviyom seni candan/seviyosan candan/boşan gel kocandan" ise ankara'nın bağları"na tercih edilir.

    ankara'nın bağları da bizim gangnam style. aldı yürüdü, yürümez olaydı. kambersiz düğün olmaz gibi onsuz düğün olmuyor. düğünde içinde "ben sevdim eller aldı" cümlesi olan şarkı çalınması da bir garip değil mi?
  4. genellikle finallerime denk gelen düğün türü. başka zaman olsa güzel ama, ertesi günün sınavına çalışırken davul sesi uzaktan da olsa hiç hoş gelmiyor. :)
  5. an itibariyle bu soğukta nasıl yapıldığını anlamadığım kafa ütüleyen organizasyon.

    bununla ilgili bir makale okumuştum. köyden şehre göçüp şehir hayatına uyum sağlayamayan, köydeki adetlerini şehirde de sürdürmek isteyen ancak bunun için gerekli mekâna sahip olmayan bireylerin gerçekleştirdiğinden bahsediyordu özetle.

    kültür adı altında saygısızlık yapmaktan başka bir şey değil. mahalleler eskisi gibi herkesin birbirini tanıdığı herkesin komşu olduğu yerler değil. üst sokakta cenaze varken alt sokakta düğün olabiliyor. ortak bir kültürden bahsetmek zaten mümkün değil. düğün yapan cenazeden dolayı saygısız olmuyor tabi ama verilen rahatsızlık tahammül sınırlarını aşıyor.

    toptan bitmesi ümidiyle.
  6. dünyanın en gereksiz olaylarından biri olan düğünün, süper mega ultra gereksiz versiyonu.
  7. hayaller kır düğünü, hayatlar mahalle düğünü ..

    akşam hava kararmadan başlar, davulu zurnası, sokağı gasp etmeleri, gece yarısına kadar sürmesi, sonrasında içen akrabaların kendini kaybedip yaptığı magandalıklar ve taşkınlıklar uzar gider..
    wtf
  8. geçen gün bunun mahalle kınası versiyonuna katıldım. daracık yerde orta yaş teyzelerin sinema izler gibi ortada anlamsız hareketler yapan müstakbel gelin adaylarını kestiği, belli bir güruhun sadece video çekmek icin orada bulunduğu esra erol programının minimal bir versiyonuydu. bilgisayardan acilan hayatimda sadece yanimdan gecen led işikli toros ya da kartallarda duydugum oyun havalari ise beni ara ara napiyorum ben burda, yaşamak bu degil, ulan boyle evleneceksek hic evlenmeyelim, lily ile marshallın dugunu ne guzeldi bu ne boyle gibi dusuncelerden dusuncelere savurdu. en sonda verilen torku meyveli kek ve karisik meyve suyu ise artik astral olarak lily ile marshallin dugunundeymis gibi hissetmeme bile izin vermedi. neyse ki ortamda bikac tane konfeti buldum onlari patlatirken de şarap açiyormuşum da sonra etraftakilerin uzerine sicratiyormusum sonra onlar da vouvouuvvo diyip kahkaha atiyormus gibi hissetmeye calistim. zalımsın mahalle düğünü.