-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (7.00)
kurt vonnegut'un ikinci dünya savaşı sırasındaki deneyimlerinin benzersiz bir dökümü mezbaha no. 5. dresden bombardımanını yaşayan üniü yazar, savaşın anlamsızlığını birçok yazınsal türün iç içe geçtiği bu kıyametsi anlatıda öykülüyor. kitabın başkişisi billy pilgrim'in boşlukta süzülen yaşamı, savaşın anlamsızlığının ve ölçüsüzlüğünün metaforik bir anlatımı. billy'nin zamanda yolculuğuyla katmanlar arasındaki geçişleri iyiden iyiye belirsiz kılan vonnegut, insan eliyle yaratılmış bu benzersiz felaketi insan uygarlığının tüm kazanımlarıyla boy ölçüştürdüğü alegorik bir karşı söylence yaratıyor. vonnegut'un aşağı yukarı tüm yapıtlarında kurmaca bir kişinin benliği altına gizlediği kendi varlığı mezbaha no. 5'te de o gizemli kişilik göçünün tüm parıltısını yayıyor. (idefix)
-
kurt vonnegut, yarattığı billy pilgrim karakteri ile yaşadığı 2 dünya savaşı deneyimini, yaşadığı evreni, insanları anlattığı kara mizah romanı. savaşı yaşamış biri olarak savaşın anlamsızlığını, hayatlarımıza, politikalara yaptığı eleştiriler düşündürürken bir yandan hafif absürdlüğü ile eğlendirmeyi başardığı, yalın bir dille, bir çok yazınsal türü ustaca kullanarak anlattığı hikayesi, benim açımdan tekrar tekrar okunacaklar listesine giriş yaptı. -
bahtsız billy pilgrim dresden'den kafasını sıyırarak dönmüş, bir askeri hastanede gri hücreleri arasındaki temassızlığın tamir edilmesi için yatarken, sevgili karısı valencia merble bir çanta dolusu abur cuburla odaya daldıktan sonra, hüznünden olsa gerek, çantadan bir tanesini çekip yemeye başlar. büyük bir iştahla götürdüğü bir "üç silahşörler" çikolatasıdır. billy, yaptığı zaman yolculuklarıyla gittiği alman cephesinde, kendisi gibi yolunu kaybetmiş bir tank eri olan roland weary'ye ve iki izci askerine rastlar. weary, birkaç kere hayatını kurtarsa da - haklı olarak - billy pilgrim'i sümsüğün teki olmakla itham etmekte ve diğer iki izci askeriyle oluşturduğu üç kişilik mükemmel topluluğua "üç silahşörler" demektedir.
hayatının ilerleyen yıllarında, tüm gereksiz kaprislerden, hırslardan münezzeh, gayet munis bir hayat süren billy pilgrim, porno neşriyat satan bir kitabevinde erotik film/dergi endüstrisinin o günlerdeki genç yıldızı montana wildhack'ın sözde bir hayvanat bahçesinde çekilmiş fotoğraflarının bulunduğu "gece yarısı yavruları" adlı dergiye rastlar. bir süre önce sırra kadem basan montana'nın okyanusun dibinde bir beton yığını olarak hayatına devam ettiği tahmin edilmektedir. billy ise parlak kâğıda basılı bu iç gıcıklayıcı dergiyi incelerken, montana'nın şirin gezegen tralfamador'da, bu gezegenin meraklı sâkinlerine dünyalıların çocuk yapma ritüellerini gösterme konusunda kendisine yardım ettiğini düşünmekte ve keyifle gülümsemektedir.
gibi gibi.