• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.33)
mimoza sürgünü - nazan bekiroğlu
bir mimoza ağacının altında insanın içine ve dışına doğru bir yolculuk bu. kördüğümleri çözmekte üstüne olmayan ama basit bir fiyongun ucunu çekemeyen, yüce dağları aşıp da tatlı bir yamaç yolunda sendeleyen bir kalbin gücünün ve kırılganlığının iç dökümü. aşkın ve metafiziğin, yıllarca biriktirilen hatıraların, yaratılmış her şeyle kurulan incelikli ilişkilerin izleriyle dilin büyüsünün iç içe geçtiği denemeler mimoza sürgünü'nde.

''tamam, estetize ediyorum, idealleştiriyorum biliyorum. düpedüz yazıyorum. romantik olduğum da bir yafta gibi boynuma asılı. ama ben gördüğümü söylüyorum. neticede şu yazdıklarımda ben hem mecazlı hem de gerçekçiyim. yani düpedüz kinayeliyim. eğer öyle değilse ya ben hayal görmüşümdür ya bana hülya anlatmışlardı.''


  1. şahane betimlemeler ve yerinde tespitlerle bezeli eser.aşk kavramının farklı iki açısını anlattığı bölümle başlayıp rus edebiyatına çıktığı yolculukla bitirmiştir bu güzide kitabı.
  2. yalnızca bir kitabını biraz okudum. elif şafak'ın akıl hocası gibi; sığ ve yetersiz geldi bana. bazı cümlelerin birebir benzerlerine elif şafak'ta da rastlandığı ve hint mitolojisi ve mesnevi'den bariz aşırmaklar olduğunu düşündüğüm için okunası yerli yazarlar arasında benim şahsımda yer bulamayacaktır.

    piyasaya sürüldüğü zamana da dikkatli bakmak gerekir. ödül aldığı kurumun yazarları da incelenince kimliği hakkında biraz daha fikir sahibi olunabilir.
  3. geçmişimle şimdim arasındaki farkı bana hatırlatmış kitap. daha az önce nazan hanımla aramızda olan mektuplaşmayı hatırlayıp birkaç mektubumu ve cevabını okudum. bu başlığı görmek de garip hislere sürükledi beni. ne ara tüm edebi yanımı geri plana attım ben? zaman gazetesinin pazar ekinde yazardı eskiden, belki hala yazıyordur. gazetenin fikir yapısıyla benim zihniyetim tamamen çelişmesine rağmen her pazar gazeteyi alır okurdum nazan hanımı.

    son 3 kitabını okumadım. önceki kitaplarını ise defalarca okumuşluğum var. dilini çok beğenirim, net ve yerinde bulurum üslubunu. özel yaşamını da bildiğimden tecrübesi bol, faydalanılsa derya gibi bir kimsedir. ne kimseye karşı önyargısını gördüm ne küçümsemesini. zihniyet olarak ise kendini tanımladığı tek konu "müslüman bir kadın" olduğudur. kendisinden daha fazlasını duymadım ne yazışırken ne de ziyaretimde. bunlar benim bildiklerim tabiki daha fazlası varsa da ben şahit olmadım. bilgimin sınırlı olduğunun farkındayım.

    elif şafak ile bağlantı kurulmuş lakin son 3 yılda ne oldu ne bitti bilmemekle birlikte öncesinde birbirleriyle hiçbir bağları olmadığını hatta bir dönem aynı gazetede yazmış oldukları için birbirleriyle ilişkileri olduğunu zanneden kimselere hayretle yaklaştığını biliyorum. bundan dolayı bir "akıl hocalığı" müessesesine sahip olduğunu hiç zannetmiyorum. ayrıca her iki yazarı da okuyan ve elif şafak'ın üstü kapalı anlatımından hazetmeyen, nazan hanıma ise bir zamanlar hayranlık beslemiş biri olarak üslup kıyasında çok bulunulabilecek bir veri göremiyorum. ama tekrar eklemeliyim ki 3 yıl öncesine göre sınırlı bilgim çerçevesinde bu yorumlarım, şimdi nedir ne değildir bilmiyorum.

    ayrıca nazan hanımın benim için okunası kitapları için:
    1) doktora tezi olan şair nigar hanım
    2) ilk kitabı olan nun masalları