(bkz: murder on the orient express - agatha christie) kitabının ilk film uyarlaması, 1974 yapımı. hem artıları hem de eksileri olan bir film. gösterildiği sıra ile ilerleyip önce eksileri sonra artıları yazayım ben de.

ilk sahnelerdeki istanbul tasviri gerçekçilikten çok ama çok uzak, tam bir oryantalist bakışın ürünü, kitaptaki gibi bir anlatım da değil. palmiyeler arasında fesli çalgıcılar, trene binmeye çalışan yolculardan para dilenen, seyyar satıcılık yapan son derece karikatürize tiplemeler, arap görünümlü hamallar ve koyun sürüleri arasında ilerleyen son derece steril avrupalılar. türk yemeklerine burun kıvıran, kahvesini beğenmeyip saksıya döken poirot...hadi ordan!

bu can sıkıcı açılıştan sonra ise dar bir mekanda, bol diyaloğa dayalı olması nedeniyle bence sinemaya uyarlanması oldukça zor olan bir eserin iyi bir uyarlamasını izliyoruz. bunu da sanırım ancak sidney lumet gibi bir yönetmen başarabilirdi, ki öyle de olmuş.

filmin yeni bir çekimi (bkz: murder on the orient express - kenneth branagh) yakında vizyona girecek. kenneth branagh yönetmen olarak sidney lumet'in başarısını yakalayabilecek mi göreceğiz. poirot olarak ise albert finney bu uyarlamada oldukça başarılı, onun üzerine çıkabileceği şüpheli.

ps: filmde nubar terziyan da var :)