• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
müsait bir yerde inebilir miyim - karin karakaşlı
ayrılık... insanı en derinden vuran... yalnızlık hayata egemen olan... hayatı yabancılarda arayan, kendini bırakan bir kadın... işte bu hikâye onun... sıcak bir yüreğin soğumasının hikâyesi bu... hızla sona doğru koşmasının... karin karakaşlı "müsait bir yerde inebilir miyim?" adlı bu ilk romanında öykücülüğün getirdiği alışkanlıkları bırakmıyor ve onu birbirinden kopuk metinler olarak okunabilecek bir tarzda kurguluyor.
ilk ve en uzun bölümde sevgilisinden yeni ayrılmış, duyarlı bir kadının hikâyesi anlatılıyor. kimi zaman kendi sesi devreye giriyor, kimi zaman hikâye anlatıcının dilinden hayat buluyor, kimi zaman da ünlü şairlerin şiirleri alıyor kalemi ele. duygulara yönelik, duygularla beslenen, yoğun bir hüznün kendini gösterdiği bir metin bu. ardından kadının hayatına giren ya da hayatından teğet geçenlerin rol aldığı öyküler geliyor. romanı okurken ayrılığın hüznü kadar, günümüzün kargaşası, bireyleri yalnızlığa sürükleyen yapısı ve hayatın tamamına egemen olan duyarsızlıklar da bir kez daha gözümüze çarpıyor. "müsait bir yerde inebilir miyim?" duygu yüklü ve iddialı bir ilk roman.


  1. "teslim etmek kendini sese, çığlığa, nefese... yaşama bir ilk çığlıkla başlıyoruz, günü geldiğinde de son bir nefesle, bir iç çekişle, yine sesle terk ediyoruz dünyayı. ömür niyetine akan tüm o zaman boyunca da her şeyin en dolusunu sesle yaşıyoruz, sözle değil. istırabın en dip noktasında, sevincin tüy hafifliğindeki doruğunda, heyecanın uçuşunda, umutsuzluğun kuytusunda, duyguların o en yalın, en çıplak, en coşkun dünyasında söze yer yok. sözün aciz kaldığı noktalarda ses tercüman oluyor o saflığa, katışıksızlığa. o yüzden zaten derdimi sözün sesi şiirler ile şarkılar anlatıyor ne zamandır. gerisinden umudu kestim. yalnızca bir sesten, sessizlikten, bir gıdım nefesten ibaretim."