1. oy reis, koca reis, alnımızın akıyla döndük seferden.
    savuşturup onca belâ, onca fırtınayı, sonunda murada erdin.
    işte liman, bak, çanlar çalıyor, bayram ediyor ahali,
    gördüler pupa yelken geliyor, gözüpek, gözü yeşil yelkenli.
    neyleyim, neyleyim ki ama...
    bu kan damlalarını nideyim?
    gayri uzanmış güverteye reis,
    soğumuş ellerini mi öpeyim?

    oy reis, koca reis, kalk da şu çanları dinle bari!
    baksana, senin bayrağın çekilen, senin şarkın söyledikleri!
    senin için bu çiçekler, senin için toplaştılar sahillerde,
    seni çağırıyorlar, bak, senin adın geziyor dillerde!
    gel, reis ağacığım benim,
    kolumun üstüne yatırayım seni.
    çoktan öldüğünü unuttum ama,
    bu kan damlalarını nideyim?


    reis cevap vermiyor sözüme, dudakları söylemez olmuş,
    ağam kolumu duymuyor bile, ne yüreği ne kalbi kalmış.
    sağ salim demir attı gemi, bitti artık sona erdi sefer,
    savuşturup onca belâyı, kazanılan bir güzelim zafer.
    bayram etsin sahil, çalsın davullar!
    yalnız bırakın beni gideyim!...
    reisin yattığı güvertenin üstünde
    böyle dolaşmayıp da nideyim?
  2. can yücel’in korkunç çevirilerinden biri. çevirdiği metinleri adapte etmeye çalışmasını hiçbir zaman onaylamıyorum. walt whitman’ı da katletmiş. muhteşem gatsby’de de allah allah diye şaşıran insanlar vardı. okumayı baltalıyor yaptığı şey.
    sezgi