• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.67)
patch adams - tom shadyac
yaşanmış bir hayat hikayesinden alınmıştır. intihar eğilimli biri olarak girdiği akıl hastanesinde gördüklerinden sonra hunter 'patch' adams (robin williams), çıktıktan sonra tıp fakültesine öğrenci olarak girer. okulda başarılı bir öğrenci olmasına karşın, ideallerinden dolayı hocalarından tepki görür. amacı 'hayata renk katarak' mizah yoluyla tedaviye katkıda bulunmaktır. daha sonra yoksul hastalar için kendi parası ve bağışlarla özel bir klinik açmaya kadar girişimlerini sürdüren adams, film sürecinde sevgilisi carin fisher'in (monica potter) öldürülmesiyle ve lisanssız klinik açmakla darbeler yese de, tedavi hizmetlerinde yaptıklarıyla ünü ülke çapına yayılır ve bir anlamda amacına ulaşır.


  1. (bkz: başlık boş kalmış)

    patch adams'ın gerçek hikayesi anlatılıyor. insanları "tıbbi ciddiyet"ten uzak, mutlulukla tedavi etmenin idealini kuran ve bunu gerçekleştiren bir doktorun hikayesi.

    bu konuda bu kadar idealist olunabilir ama bu kadar da ileri gidilemez görüşündeydim. klinikte staj dahil çalıştığım sürede bu filmin bana etkisi büyük oldu, bu kadar ileri gitmem imkansız tabi ki ancak temelde hastalara davranışımı en azından güleryüzlü olma dozumu arttırdı.
    özellikle sağlık profesyonellerinin bir göz atması gerek. belki biraz gülümseriz...

    şimdilerde okuduğum bir kitabı da var hikayenin; (bkz: patch adams - patch adams & maureen mylander)
  2. robin williams a yakışan bir rol ve güzel bir film.imdb üzerinde aldığı puanı az buluyorum.
    lera
  3. harika bir film. konusu da, öğretisi de, kendisi de, oyunculukları da... robin williams'ın en iyilerinden... geçen aya kadar izlemediğim için üzüldüğüm ender filmlerden... mühendislik öğrencisi için 3 idiots ne ise, tıp öğrencisi için de bu film odur bence... 8.5/10

    https://goo.gl/LVgGbb

    "seni seviyorum,
    sadece yakut ya da gül gibi olduğun için değil
    ya da ateşin yaraladığı karanfil gibi değil.
    seni seviyorum,
    sevilmesi gereken gizli şeyler gibi,
    gölgeler ve ruh arasında gizli...

    seni seviyorum,
    nasıl ya da ne zaman
    ya da nereden olduğunu bilmeden
    seni seviyorum, dosdoğru...

    seni seviyorum,
    nasıl ya da ne zaman
    ya da nereden olduğunu bilmeden.
    seni seviyorum,
    dürüstçe, kibirli ve karmakarışık olmadan.
    seni seviyorum,
    çünkü bundan başka yol olmadığını biliyorum.
    çok yakın,
    göğsümdeki elin, benim elim.
    çok yakın,
    gözlerini kapattığında uyuyakalıyorum..."
  4. film aslında çok sevilen klasik filmler gibi başladı. keyifle izledim, ta ki bedava hastane fikri çıkana kadar. o noktadan sonra kahramanın hikayesi sarpa sardı zaten. aslında eleştiri filme değil de filmdeki karaktere. ne güzel heveslisin, başarılısın, tarzın var son ayrkırılığı yapmasa dünya daha güzel bir yer olacaktı.

    robin williams'a cuk oturan bir rol olmuş. hastalarla duygusal bağ kurmanın tartışılması çok net yapılamamış sanırım. sadece bir gelenek midir bu? ya da sadece güvenlik amacıyla mı yapılmaktadır tam anlamadım.
    abi
  5. gerçek bir hikaye olmasaydı hastaneden çıkış kısmı eksik kalmış derdim. muhtemelen asıl üzerinde durulmak istenen konu farklı olduğu için çabuk geçildi belki kitapta daha farklı anlatılmıştır ama intihar eğilimli biri olarak kliniğe yatıp bir anda hayat dolu olarak çıkış aldı. bir anda aydınlanmış gibi değil de bipolarmış gibi hissettim ben.