1. falçata.

    heceleme beni artık allah’ım
    bırak okunaksız kalayım
    kaderimin hepsi pek iyi olmasın varsın
    bak, ömrüm eriyor işte
    çocukluk fotoğrafımdaki kardan adam gibi yanı başımda
    bak, ilkokul talebesi kalbimden
    yine karne parası istiyorlar
    bir gecekonduda oturuyor kalbim oysa
    yağmur yağdıkça
    bir gecekondunun damı gibi içine doğru ağlıyor

    saçlarımda dolunay taneleri eriyor
    saçlarımda bir kızılderili reisi
    oturmuş barış çubuğu tüttürüyor
    ismi: mehtapta öpüşen iki sevgili
    kalbim küs oysa, kalbim yalnız bir kovboy
    nedense şimdi evinden çok uzakta

    saçlarım düşler görüyor
    rengarenk uçan balonlar havalanıyor her telinden
    saçlarımda kiraz bahçeleri
    salıncak kuruyor dallarına çocuklar
    hep ben düşüyorum, hep ben,
    ben:
    ismim kara bereli iki çocuktan biri
    ben çocuklardan biri,
    fazla yaramaz.
    ne zaman ağlasa
    iskambil kupası damlıyor gözlerinden
    rest diyor hep, rest. ne demekse?
    ben çocuklardan biri,
    fazla yaşamaz
    ne bir sarmanı var okşayacak
    ne zamanı.
    zamanı sarışın bir kedi olarak yarat baştan allah’ım
    bırak okşayayım.
    esirge ve bağışla beni gerçekten
    bırak düşlerimde kaybolayım.

    bir boş beşik hikayesinin olmayan çocuğuyum.
    kanadı kırılan kartal da benim beddua etsem.
    bir ağıt olarak yak beni allah’ım
    parmaklarına kına olayım hayatın.
    affet bu siyah ve transparan duayı.
    ben zaten gecenin arka cebinde falçatayım.