1. the superhero, superkahraman denince akla ilk gelen karakter...

    jerry segel ve joe shuster tarafindan yaratilan ve ilk defa 1938 yilinda dc comics tarafindan yayimlanan cizgiroman kahramani...

    sanki diger tum super kahramanlar pek mantikli ozelliklere sahipmis gibi, bu elemanin oyle tak diye havalanip ucabilmesi beni hep rahatsiz etmistir nedense... iron man'in roketli kostumu var ucuyor, thor desen cekicini vurup ucuyor, kiminin kanadi var ucuyor, be ey superman, sen neyle ucuyon? pelerinle mi? bilmedigimiz bi yerinde roket mi var?

    kursun islememesi sorun degil misal, derisi gerginlesip karsi koyuyor der inaniriz, gozunden laser cikarmasina da kulp takabiliriz, uzayli yaratik sonucta... ama nasil bi mantikla ucuyor la bu eleman?

    megersem ilk baslarda zaten ucmuyormus superman!! sadece epey saglam sicrayabilen bir karakter imis... bizim aya gittigimizde rahatca sicrayabilmemiz gibi, kripton'un cok agir yercekimine oranla epey agirliksiz olan dunya'ya geldiginde superman de deli gibi sicrayabiliyormus, oyle ucma filan yokmus...

    o zamanki animasyoncularin yav kardesim, sicrama animasyonu cok zor bi olay, gelin siz bunu ucurun diye israrlari uzerine ucma yetenegi verilmis kendisine...
  2. bir superman çizgidizisinde, superman'in karşısındaki iki savaşçı güçleriyle övünmektedir. yanlış hatırlamıyorsam ellerindeki güzel kolyeyi lois lane'e hediye eder ve onun gibi bir güzelliğin superman gibi güçsüz biriyle nasıl beraber olduğunu sorarlar. tam o sırada kolyenin koruyucu tanrısı ortaya çıkar. savaşçılar korkarak saklanır. aslında kolyeyi çalmışlardır ve lanetten haberdarlardır ve bu laneti çözmesi için superman'i zor durumda bırakmayı planlamışlardır.
    koruyucu tanrı, bir soru soracağını ve lois'in hayatının buna bağlı olduğunu söyler;

    - karşı konulamaz güç, yerinden oynatılamaz ile karşılaşırsa ne olur?

    bu soru daha önce bir çok kitap ve konuşmada sorulmuş ve cevabın değil sorunun merkeze alındığı bir mantık savaşı üzerinde durulmuştur. ne var ki, senaryo gereği, superman bir cevap vermek zorundadır. biraz düşündükten sonra, uykuda olan sevgilisine bakıp şöyle der:
    - teslim olurlar.

    ve lois uyanır.
  3. bir keresinde (superman vs the elite) süper güçlü bir ingiliz kahraman grubuyla tanışır. iyi adamlardır fakat zamanla "kötüler öldürmezsen kötülüğüne devam eder" şeklinde bir mottoyla öldürmeye başlarlar, superman ise onlara engel olmaya çalışacaktır.

    halk, supes'un yaptığı tonla iyiliği, "ama her seferinde geri geliyorlar!" diyerek boş vermiştir ve elite'i destekler. superman ise onları korurken neden kimseyi öldürmediğine dair güçlü bir ders verir.

    superman bir tanrıcıktır. şu an henry cavill tarafından canlandırıldığı filmlerde de bu fikre çok vurgu yapılır. o, bu kimliği ağırbaşlılıkla taşımaktadır çoğu kurgusunda. bazense amansız bir diktatör kesiliverir. insanlar onu çok düz bir karakter olduğu için sevmezler fakat geçen yıllarda "kriptonit taşı ile zayıf düşürülme" kurguları haricinde, daha detaylı şeyler yazıldıkça, o kadar güçlü birinin bile sorunları olabileceğini görmek mümkün olur. (en basitinden, dövüşürken rakibini öldürmemek adına tüm gücünü kullanamadığından çok dayak yediği olabiliyor.)

    ek olarak, batman ile birbirlerine çok büyük saygı duyarlar. justice league çizgi dizisinde, batman'e "eğer bir gün hata yaparsam" şeklinde kriptonit taşı vererek, sözsüz bir şekilde "dost olmadıysak da en çok sana güveniyorum" demiştir.