mükemmel bir kitap.

bunu sırf dahice hazırlandığı, öykülerin birbiri ardına ustaca dizildiği yahut sabahtan akşama kadar eğlendirdiği için yazmıyorum. sırf anarşi için yazıyorum.

internette okuduğum hiçbir yorumda bu kitap yeterince övülmemiş. herkes bir şey beklemiş bu kitaptan. birisi demiş ki, benzetmeler çok abartıydı...

her neyse. bu mükemmel kitap, ilgilenen için bulunmaz bir nimet gibidir. ya da allen dilinde yazarsak, bu kitap, akılları yalnızca şeytanca işlere çalışan ruh hastalarına iyi gelecek küçük bir öğleden sonra, ya da sabaha karşı sürprizidir. dahası değil. kitabın ağdalı diline, gelip geçici kurgusuna takılacaksak... oo...

yalın olarak anlatırsam, 20-30 kadar öykü var kitabın içinde. belki daha fazladır da aklımda kalan bu kadardır. bilemiyorum. öykülerin bazılarını tanıtacak olursam, 6 yaşına basan oğulları en seçkin anaokuluna seçilemedi diye rüşvet teklif etmek isteyen ve bunun için sattıkları evleri de oğullarının kaz kafalığına (!) karşın işe yaramayan; evsiz, beş parasız, arsız kalan bir ailenin öyküsü, en başta aklıma gelen mükemmel bir taşlama. bunun dışında bir şeyler alabilmek için organlarını satmaya çalışan delilerden tutun da; sevdiği yazarlarla buluşup kavga eden, cıngar çıkaran tüm edebi akıl kaçkınlarına kadar hayal gücünüzü fişek gibi delip geçen bir kitap.

okuyun. bir kitabın kurgusunu, dilini de sorgulamayıverin. her şey bağnaz kalıplarınıza uymak zorunda değil.