-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (6.50)
ey sen, dünyada mevcut her şeyi yarattığı söylenen: hakkında en ufak bir fikrim olmayan sen; ancak lafta tanıdığım ve her gün yanılan insanların bana söyledikleri kadar bildiğim sen; tanrı denen acaip ve hayal mahsulü varlık, kesinlikle, gerçekten ve herkesin önünde ilan ediyorum ki sana en ufak bir inancım yok. ve bunun da nedeni gayet mükemmel: dünyadaki hiçbir şeyin akla yatkınlığına kanıt olmadığı saçma bir varoluşa beni ikna edecek hiçbir şey bulamıyorum. ey yanlışın ve fanatizmin kör ettiği zayıf ve saçma faniler, tepesi tıraşlı rahiplerin batıl inancının sizi gömdüğü tehlikeli yanılsamalardan vazgeçin! onların size bir tanrı sunmalarındaki müthiş çıkarı ve bu tür yalanların sizin mallarınız ve ruhlarınız üzerinde onlara sağladığı itibarı düşünün! yüreğinizde bir ibadet ihtiyacı duyuyorsanız, tutkularınızın somut nesnelerine yönelin: gerçek bir şey sizi en azından bu doğal saygı içinde tatmin edecektir. ama tanrıya yönelik iki, üç saatlik sofuluğun ardından ne hissediyorsunuz? sizin duyularınıza hiçbir şey sağlamayan soğuk bir hiçlik, tiksinti verici bir boşluk. düşlere ve gölgelere tapmış olsaydınız da duyularınız aynı durumda olurdu! indirin batıl inanç ağacına son darbeyi; dalları budamakla yetinmeyin: etkileri bu kadar bulaşıcı olan bir bitkiyi tamamen kökünden söküp atın! tanrıları devirerek, aşıralım gök gürültülerini onların ve yıkalım bu ışıltılı şimşekle ürkütücü bir dünyada hoşumuza gitmeyen her şeyi! (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
sade'dan beklenemeyecek kadar akıllı uslu yazılmış, sağlam temellere dayanan; sade'ın tanrı fikrinin insanın kendi kendine yarattığı bir fenomen olmasını az çok bilimsel veriler ışığında değerlendirdiği propaganda kitabı. zaten propaganda sade'ın , her zaman, en iyi yaptığı şey olmuştur.
kitabın içinde, ne sade'ın diğer eserlerinde olduğu gibi sadizmin babasını görüyorsunuz karşınızda, ne de en ufak bir cinsel çağrışım. tamamen tanrıya karşı yazılmış sinirli bir manifesto bu. sinirli zira yazarken kendi kendinden dahi tahrik olup sinirlenen bir adam var. bazen tanrı gerçekten varmış da o'nun ezeli bir düşmanıymış gibi karşısında bağırıp çağırıyor, bazen, belki de, sırf tanrıyı sinirlendirmek için isa'ya meryem'in piçi diyecek kadar ileri gidiyor.
neticede, büyük olasılıkla daha önce düşünmediğiniz yahut en azından aklınızdan geçirmediğiniz hiçbir şeyi söylemiyor. ve en iyi tarafı da okurken mideniz bulanmıyor. -
kendi biliyorsunuz affedersiniz sadist. tanrının da insanlara acı çektirmek istediğini savunur. "ben kulumun beni zannettiği gibiyim." ayeti geldi aklıma.
!---- spoiler ----!
pandomimanın kostümleri farklı olsa da, soytarı hep aynı soytarıdır; farklı yapmacık tavırlarla ona hizmet ediliyor olsa da ibadet hep aynıdır. bu ortak tavır, bütün insanların eşit aptallığından ve zaaflarının evrenselliğinden başka neyi kanıtlamaktadır?
onun yasalarına uyarak onun hoşuna gideceğime hiçbir şey beni ikna edemez, çünkü, eğer o iyi değilse, beni aldatabilir ve yalnızca ondan kaynaklanan benim aklım beni ikna etmeyecektir, çünkü bu durumda aklımı bana iyice hataya düşmem için vermiş olur.
!---- spoiler ----!
edit : hadis değil ayet. -
tanrının insanlara acı çektirmek için dünyayı yarattığını savunmayan, eğer ki kutsal kitaplarda anlatılanlar doğruysa ve tanrı varsa, yine kutsal kitaplarda anlatılanlarca görüldüğü üzre tanrının tek amacının insanlara acı çektirmek olabileceğini, bunun da mantıksızlığı hasebiyle tanrının olmadığı fikrini savunan adam.
schopenhauer de benzeri bir görüşe sahiptir, 19 yaşındayken defterinin kenarına aldığı şu nottan anlamaktayız bunu; "bu dünyayı tanrı yarattı öyle mi? hayır, şeytan yaratmış olmalı"
ayrıca bu kitap bildiğim kadarı ile marquis tarafından yazılmayıp, marquisnin kitaplarından derlenmiş bir yapıttır. -
kitapta zaten tanrıya karşı bir söylevdir. sık sık tanrıya seslenir. bu söylevin "eğer varsa" ihtimali ile söylenmesi tanrı varsa hakkında öyle düşüneceği hatta şuan tanrı varsa bile öyle düşündüğü anlamına gelir. kitapta da tanrının insanlara acı çektirmek istediğini söylediği bir gerçektir. fransız devriminde tüm din adamlarını öldürün diyen, tanrı olmadığını söylediği, sağır sultan tarafından bile duyulan bir adamı dini bütün bir mümin olarak gösterdiğim ima ediliyorsa ortada bir yanlış anlaşılma veya zorlama vardır. -
okuyanları arasında, her tanrıya inananı "dini bütün bir mümin" görenlerin olduğunu da öğrendiğimiz eser. deizm diye bir şey vardı en son?
öte yandan, tanrının varlığını kabul edip, onun kötü bir canlı olduğuna inananlar da vardı bir ara? inancın ismini hatırlamıyorum, aradıysam da bulamadım, bilen varsa haber etsin düzelteyim hemen ama vardı o adamlar.