1. clostridium tetani adlı bakterinin salgıladığı ekzotoksin neden olur bu hastalığa.etkisini santral sinir sistemi üzerinde gösterir.kişi gelen küçük uyarılara bile kasılmalarla yanıt verir.bu toksine karşı çok az antikor oluşur ve bunun neticesinde de kişide bağışıklık oluşmaz.bu nedenle 10 yılda bir aşı yaptırmak gereklidir.
  2. clostridium tetani adlı bir bakterinin oluşturduğu, çizgili kasları şiddetli bir şekilde ve istemsizce kasan (bkz: konvülsiyon) , ateşli ve ölümcül bir hastalıktır.

    normalde kendi hâlinde asalak olarak bağırsaklarımızda yaşayan bu bakteri, kana karışıp dolaşım sistemi aracılığıyla vücuda (ve sinir sistemine) yayılırsa, 2-12 gün süren kuluçka dönemi sonunda çenede başlayan ağrıların ardından geri kalan kaslarda sertleşme, kasılma-gevşeme nöbetleri ve ateş gibi beliritlen gösterir.

    hastanın gırtlak ya da solunum kaslarının kramp biçiminde kasılıp gevşeyememesi nedeniyle boğulma ya da solunum durması, başlıca ölüm nedenidir.

    çoğu yerde aşısının koruyuculuğunun 10 yıl olduğu yazmasına rağmen bugün gittiğim hastanede, koruma süresinin 5 yıl olduğunu söylenmiştir.
  3. nedeni, clostridium tetani anaerobdur, yani yaşaması için oksijensiz ortam gerekir. bu nedenle delici yaralanmalar ve derin kesiklerde tetanos enfeksiyonu tehlike oluşturur.

    aşısı, hepatit vs. aşısı gibi değildir. yani bu ne demek, önceden aşılanmış olsanız çok güzel ama olmamışsanız da yine de bir şansınız var. kirli, paslı bir metalle bir yeriniz kesilirse hemen hastaneye gidin.

    ola ki gitmediniz. sonu kötüdür. çizgili kaslarda sertleşme ve spazmlar sonucu acılar içinde bir son bekler sizi. bunun nedeni bakterinin ürettiği bilinen en öldürücü zehirlerden biri olan tetanospazmin adlı toksindir.

    tetanos aşısı 5 yıl mı korur, 10 yıl mı korur meselesine gelince; tetanos aşısı tam olan kişilere, yarası kirli ise(toprakla bulaşmış paslı metal veya çivi ile yaralanmış) son tetanos aşısından sonra en az 5 yıl geçmiş ise; yarası temiz ise, en az 10 yıl geçmiş ise tetanos aşısı yapılır.

    kirli yaralarda ayrıca tetanos immün globulini yapılması yararlı olur. yaralanma durumunda yaranın su ve sabun ile yıkanması da yararlıdır.
  4. geciriyor olabilirim ama olmayabilirim de.

    geciriyorsam gecti bolu pazarı gibi görünüyor özellikle bu işten anlayan arkadaşlar varsa yardımlarına yok demem.

    bu entriyi tamamen 1) manevi boşaltım ve 2) göt korkusuyla yazıyorum. yazmasyadım olmszdı. ama iki kutsal bilgiyi vereyim
    *aşı olun!
    *immunoglobin aşı değildir (yanlış biliyor da olabilirim gerci kafam cok bulanık) göte gelmeyin.
    diğer ama yazının tamamını okuyunuz ne entryi yarıda bırakıp (+) veya (-) diye netten tehsis koymasınlar, deli damgası yemek de istemiyorum. şimdi doğası gereği cok da 'normal" olmayan bu enriyi yazmasam, burayi işgal etmesem icim rahat etmeyecekti.

    şöyle ki bu tetanoz denen boku 1-2 gün önce -ne ironiktir ki sırf hijyen için-
    yaptığım bi salaklıktan dolayı kendime bulaştırdığımdan şüpheleniyorum.

    bugün doktora gittim, durumu anlattım yüzü asıldı. ama sonra "1 gün önce bulaştırdım (öyle dedim gerci şimdi düşününce 2 gün de olabilir cünkü hatırlamıyorum zira suciceği uykusuz bıraktı kac gündür simdi bunun psikolojik baskısı dün uyutmadı) " deyince doktor şüpheci baktı ve bunun kitap 3 gündür dedi. tetanos aşısı yapıp yolladı. (immüglobin degil ben immuglobin istemistim) tek aşı geçmişim mayıs 2016daki demirle yaralamaya bağlı tetanoz im (korkarım ki immuglobindir o da zannedersem, aşı icinde olmayabilir) bu farkı daha bu bi iki günde farkettim, farkı bilseydim bikac ay önce yapardım aşıyı şimdi fal bakmazdım burda.

    sucicegi gecirdiğim bu süreçte kirli makasla dudak altındaki ucuklu sakalı kesmek hataydı. kan yoksa bisey olmaz dedim, ama öyle bisey yokmuş.

    bence şimdilik raftayım ama ak göt kara göt yakında cıkar neyseki.

    meraklısına semptomlarım
    *bir tür "kas spazmı" ama öyle kitlene yok istemsizce hafifce ıssırıyorum. ve cenede arasıra gelen hafif titreme. (hadi o cene titremesi bende hep olan biseydi zaten simdi 2-3 gunluk uykusuzluğa dopamin eksikligine ver ama diğeri ne ola ki.
    *ara sıra yaranın olduğu yanağin üst kısmında tik başladı, o da yabancımız değildi ama bu da mı tesadüf
    *sol kolda tik (konvülsyon başladı ki o da yabancısı değildi ama niye sol kol.
    *sol bacakta hareketlilik (hep olağan biseydi ki sol ayak hep sağdan hareketlidir bende ama yine bugünleri buldu)
    *boyun sertligi var mi var, hep vardı. (27 yaşımdayım parkinson teshisim yok ama nenem parkinsonikti 15-16 yaşımdan beri belli kasılmalarım ise hep vardı, teshis yok.olursa 47 yaşına inşallah yani hastalik hastasi demeyin diye. gerci keşke en azından şu entryde haklı olsanız) ama uyumayım yatakta telefona gömülüp oturmaktan olabilir belki.

    korkuyorum elbette ama tetanoz olma ihtimalimle de artık yüzleştim. olabilecek tüm kötü sonucları gözden gecirdim, anneme dil döktüm. bakalım halimiz ne olacak.

    şimdi biraz uyuyacağım. umarım kötü uyanmam, umarım uyanırım. eğer mesajlar yazarsanız da yanıtlamıyorsam ille nalları diktiğim anlamına gelmez. böyle kategori istemiyorum. belki hic bisey olmamıştır bana önümüzdeki ay ama belki sadece cevap yazmak istemiyorum. veya yazacak durumda değilim. belki artık beyin olarak biseyler yazacak bisey kalmamıştır, veya kitliyimdir tedavi görüyorumdur. burada yazarken kimligimi gizlemeye de hic çalışmıyorum. mail adresim moderlerin elinde var. cesitli sebeplerden son entrim veya uzun zaman girmeyecegim bir entriyse bu arayan bir sekilde bulur zaten. olur da tetanoz olur ölürsem faceim ağlama duvarına da dönmesin, resimlere yorum yapılmasın. amk ne günlere geldik ya. tetanozla sakat kalırsam da aynı kişi olacağım az cok.

    edit