• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.80)
the green mile - frank darabont
bir hapishanede gardiyanlık yapan paul edgecomb'un görevi, hücrelerinden alınan idam mahkumlarını, elektrikli sandalyenin bulunduğu ölüm odasına kadar olan bir millik yeşil yoldan götürmektir. edgecomb yıllar boyunca bu yoldan sayısız idam mahkumu nakleder. ama hiçbirisi onu john coffey kadar etkilemez. oldukça iri yarı biri olan coffey, iki küçük kızı öldürmek suçundan idama mahkum olmuştur. ürkütücü görünümünün aksine oldukça duygulu ve karmaşık bir iç dünyası olan coffey, bazı doğa üstü güçlere sahiptir. edgecomb onunla yakınlaştıkça artık hiç beklenmedik yerlerde mucizelerin olabileceğine inanmaya başlayacaktır.
esaretin bedeli filmini de yönetmiş olan frank darabont, bu filminde de benzer bir atmosferi seyirciye başarıyla aktarıyor. oscar ödüllü tom hanks'in yanında, michael clarke duncan ve james cromwell gibi oyuncular başrolde yer alıyor.


  1. yönetmenliğini the shawshank redemption'dan^:the shawshank redemption - frank darabont^ tanıdığımız frank darabont'un yaptığı film. aynı shawshank gibi bu da stephen king'in kitabından uyarlanmıştı. belki de sinema tarihinin en verimli yıllarından biri olan 1999'da çekilen filmin başrolünde tom hanks ve michael clarke duncan vardı.

    filmin etkileyiciliğinde büyük etkisi olan müziklerini de thomas newman bestelemişti. shawshank'ın müziklerini de onun bestelediğini söylememe gerek yok herhalde artık.
  2. bir erkeği ağlatacak film varsa o film bu filmdir.
  3. her defasında ağlatmayı başaran,insanı oldukça üzen,michael clarke duncan'ın oyunculukta sınırları zorladığı,imdbde 17. sıradaki başarılı drama.
    !---- spoiler ----!

    "karanlıktan korkuyorum patron,lütfen ışığı kapama."

    !---- spoiler ----!
  4. üstte arkadaşlar yazmış gerçekten bir erkeği ağlatan filmdir.kocaman bir beden için bile fazla ağır acılardı bunlar .
    insanların kötülükleri ,ön yargılar , yalnızlık ,biten yaşamlar ve sonu ölüm olan bir gösteri .her şeyin bir bedeli var gerçekten eğer bir mucize yaratıyorsan daha büyük acılar seni bekliyor.bir gün yorulduğunda elektrik sandalyesi seni bekliyor...
  5. yeniden izlememle birlikte tekrar düşüncelere yormuş film.. kurgu senaryo-orijinal kitap-yönetmen-mekan vb. gibi ortak detaylara boğulmak istemiyorum.. söyleyebileceğim her izlendiğinde farklı şekilde düşünmeye sebebiyet veren film.. iyi ve kötü kavramlarını farklı farklı hayatlardan/gözlerden tekrar tekrar değerlendirmeye sebep olur.. “lütfen patron, yüzüme bu maskeyi geçirmesinler, beni karanlıkta bırakmayın, ben karanlıktan çok korkarım”.. gel de ağlama...