1. talihsizliktir.

    bin yıllardır cevabı aranan üzerine o biçim tartışmaların döndüğü, sokrates ten platona'a sartre den schopenhauer'e bilumum zavallı adamcağızın kafa patlattığı insanın midesini bulandıracak düzeyde karmaşık bir durum.
    var olmak. sadece sözcüğü açıklamak dahi güç. varsın ve orada öylece duruyorsun. şu masada var o bardakta ve sandalye de. öylece varlar. niye ? neden varlar ? çünkü neden, çünkü öyle.
    bazı günler " bir pazartesi sabahının dağınıklığı ile uyanıyorum" içim öylesine sıkılıyor, öylesine sıkılıyor ki... uyumak eylemi başlı başına can sıkıcıyken, bir boşlukta uyanmak daha da korkunç oluyor. çoğu zaman uyumak istemiyorum. çıkıp sokaklarda varlığımı aramak, bir cevap bulana kadar kaybolmak istiyorum. ama bir kaç saat sonra kendimi odamda camdan dışarıyı seyrederken buluyorum. bir sonuca varılamayan eylemlerde insan hayal kırıklığına sevk olur.
    çoğu kez hayal kırıklığı ile baş başa kalıyorum. ve sonsuz döngü kendini tekrar ediyor.
  2. var olmanın farkındalığı varoluş sancısını beraberinde getirir. bu farkındalık insanın içinde evren büyüklüğünde bir delik açar ve bu delik gün geçtikçe büyür. var olmanın faydasını ve zararlarını görmeye başlarız ama bir anlamı ve bir amacı yoktur. bu sebeple kendimizle beraber bir anlam ve bir amaç yaratmaya uğraşırız.

    "benim asıl meziyetim, belirgin bir hedefim olmadan, iç konuşma olmadan, ayınkine benzer bir varoluş içinde, saatlerce sessiz kalmaktır. bir kafenin terasına, yatağıma, bir parka ya da bir otobüse oturarak, dünyanın enigmasını, muammasını ve sonsuz çeşitlemelerini dinliyorum. sessizlik derliyorum." enigma - antoni casas ros
    jole