1. benim için en güzel kısmı 45 dakikalık çalışmanın ardından girilen 15 dakikalık bilinçli uyku halidir.

    ben kim, sen kim, neredeyiz, yanımda uzanan annem mi, bugün günlerden ne, hangi senedeyiz...
  2. planlı-programlı şekilde icra edildiğinde belli bir zümreye ait olmayan, hatta vücut geliştirme ve benzeri aktivitelere hitap eden kesimden çok daha geniş bir kesime hitap edebilecek spor(!) dalı.
  3. yoga (sanskrit, hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. aynı zamanda hinduizm, budizm ve jainizm'de çeşitli meditatif uygulamalara da yoga adı verilmektedir. hinduizm'de, altı geleneksel felsefe okulundan (āstika) biri olarak kabul edilir.

    sanskrit dilinde yoga kelimesi pek çok anlama sahiptir; "kontrol etmek", "boyunduruk altına almak" veya "birleştirmek" anlamına gelen sanskrit "yuj" kelimesinden türemiştir. "kavuşma", "bir araya gelme", "birlik", "karşılaşma" ve "yöntem" olarak çevrilebilir.

    yoga, evrenin olumsuzluklarından etkilenmeden yaşayarak, her an aklın sakinliği ve huzuru içinde olabilmektir. yoga bir din değildir veya bir dogma anlamına gelmez.

    yoga bilminin kurucusu olan patanjali aydınlanma için 8 basamaklı bir yol önermiştir:

    yama (beş "geri çekilme"): zarar vermeme, doğruluk, çalmama, tensel zevkleri kontrol etme, istifçilik yapmama
    niyama (beş "gözlem"): arı olma, halinden memnun olma, ateşli istek, okuma, hatırlama
    asana: kelime anlamı "oturma yeri", patanjali'nin yoga sutra'larında meditasyonda kullanılan oturma duruşunu ifade etmektedir.
    pranayama ("nefesi askıya alma"): prāna, nefes, "āyāma", durdurmak demektir. ayrıca, yaşam gücünün kontrolü olarak da yorumlanabilir.
    pratyahara ("tecrit"): dış nesnelerden duyu organlarını geri çekmedir.
    dharana ("konsantrasyon"): dikkati tek bir nesne üzerine odaklamadır.
    dhyana ("meditasyon"): meditasyon nesnesinin doğası üzerine yoğun tefekkürdür.
    samādhi ("özgürleşme"): meditasyon nesnesi ile şuurun birleşmesidir.
  4. ilk fırsatta eğitimini alıp kendimi geliştirmek istediğim konu

    edit : hedeflerimi gerceklestirmek adına 09/08/2016 da olimpos'ta egitmenlik sertifikasını almaya giderek yeni bir ben'e ilk adım . (bkz: dönüşüm muhteşem olacak)
  5. sanskrit, hindistan kökenli fiziksel ve zihinsel disiplinler için kullanılan bir kelime. sanskrit dilindeki kontrol etmek kelimesinden türemiştir.

    temelini oluşturan sekiz karakteristik basamak vardır:

    1) yama: zarar vermeme, doğruluk, çalmama, tensel zevkleri kontrol etme, istifçilik yapmama
    2) niyama: saf olma, halinden memnun olma, ateşli istek, okuma, hatırlama
    3) asana: oturma duruşu
    4) pranayama: nefes durdurmak
    5) pratyahara: dış nesnelerden duyu organlarını geri çekme.
    6) dharana: konsantrasyon
    7) dhyana: meditasyon
    8) samadhi: özgürleşme
  6. yoga ve ben
    yıllardır içime sığmayan tarifi zor bir huzur var içimde. zaman zaman hayat akısında bu deneyimden uzaklaştığım anlarda olsa genel olarak bu huzurun muazzam hazında yaşıyorum. işte ben yogayı hayatıma almaya karar verdikten sonra huzur katsayım arttı.
    kendimi bildim bileli demeyeceğim çünkü kendini bilmenin ne kadar zor bir deneyim olduğunun farkındalığındayım. insanoğlunun kendini tam anlamıyla hiçbir zaman bilemeyeceği görüşündeyim, ancak bilmeye başlayabilir. anılarımı hatırladığım zamanlardan beri desem sanırım yerinde bir ifade olur; içimde hep bir boşluk, çocukluk yıllarımda çok başarılı olsam da bir amaçsızlık, neden başarılı olduğunu ya da olmak istediğini bilmemek, buluğ çağlarımda başarılarımdan da uzaklaşarak daha çok kendini bilmezlik, sistemin içinde kaybolmuşluk… ben yogayı öğrenmeye karar verene kadar sürdü.
    yoga nedir, ilk ne zaman duydum, nasıl tanıştım diye size söyleyemiyorum çünkü hatırlamıyorum sanki o hep içimde vardı, benim sporcu kişiliğimden asanaları, gün geçtikçe değişen ve gelişen yeme alışkanlıklarım, çevremde gözlem yapmam, insan analizleriyle ilgilenmem, disiplinli ve olumlu düşünen kişiliğim, yoga felsefesini, içimde, hayatımda zaten yaşıyordum bir yoga felsefesi olduğunu bile bilmeden…
    küçük bir şehir olan hatay’da yaşadığım için tabii ki kursunu bulmak çok zordu fakat birkaç sene önce buldum ve gittim ancak yoganın bu olmadığını biliyordum sanki ben bunu zaten çok iyi biliyormuşum da bana dersi veren eğitmenin sadece doksan dakikayı doldurmak için dersi verdiğini düşündüm. başka bir yer olduğunu öğrendim ve o kursunda sadece derin düşünme üzerine yoğunlaştığını fark edip, yoganın tüm hayat üzerinde etkisi olduğunu hissederek bunu bu kadar minimalize etmelerini kaldıramadım ve aradığımı hatay’da bulamayacağımı anladım.
    kendi çabalarımla ve araştırmalarımla internetten yaptığım yogayı daha çok öğrenmeye çalıştım. bazı çevrimiçi kurslara da başvurarak asanalarımı geliştirdim. sanskrit dilinde yoga kelimesinin birleştirmek, bir araya gelme, birlik, yöntem anlamlarında kullanıldığını öğrendiğimde ve biraz daha felsefenin içine girdiğimde, hayatımın zaten gün geçtikçe farkında olmadan bu doğrultuda kaydığını anladım. önceleri sadece hayal ediyordum profesyonelleştirmeyi ama albert einstein’inda söylediği gibi değil midir hayat ; ’hayal gücü her şey demektir, hayal gücü bilgiden bile daha önemlidir.’ hayalimi gerçekleştirmeye adım atmak için karar verdiğim 2016 yılının ağustos ayında kendime göre bir eğitim buldum ve peşinden gitmek için tekdüze olan şirket hayatıma son vererek ve tabii ki ailemin desteğiyle türkiye’nin ilk ve tek kapsamlı yoga eğitmeni olan alper bayraktar ile uzun bir kamp sonucu büyük farkındalık ve aydınlanma ile bu yolun benim yolum olduğunu daha çok anladım. kamp bitiminde her şeyin yeni başladığının muhteşem dürtüsüyle ve dinginliğiyle döndüm.

    şunu biliyorum, ben yogayı seçmedim, sevdiğim için başlamadım ben zaten onun bedenleşmiş hali ve felsefesiyim yıllarca içimden çıkmayı beklemiş ilk fırsatta patlamış bir ışık gibi.
    artık çabasında olduğum durum, her canlıda var olan ahamkarı en aza indirgemek ve tüm dinlerin başı olarak gördüğüm bu hayat felsefesi yogayı sadece ders zamanlarımda değil hayatın her anında her geçen gün hakkını vererek uygulayabilmek. bir yogini olamam belki ama yogini olma yolunda her gün ilerleyeceğim. ya da hayal etmek güç değil miydi? o zaman mesajım hayallerinin peşinden giden herkese ve dünyaya yayılsın, umarım bir gün yogini olabilirim.
    evrenin bana hediyesi yoga ile namaste
  7. yoga ve din’im
    ülkemizde yoga felsefesini hayat biçimine dönüştüren çoğu kişiye sorulan bazı kaçınılmaz sorular vardır. neden yoga yapıyorsun? yoga bir din midir? su son zamanların modası yoga duruşları yapacağına namaz kılsan daha iyi olmaz mı?
    yoganın tarihçesini incelediğimizde, köklerinin insanlık tarihi kadar eski olduğu ifade edilmektedir. hindistan’da ortaya çıkmış olduğu kabul edilse de tarih boyunca farklı kıtalarda yapılan kazılar sonucunda bazı kalıntılar üzerinde yoga asanalarının (duruşlarının) resmedilmiş olduğuna ulaşılmıştır. bilinen ilk yoga yazılı kaynak ise m.ö 1500 – 1800 yıllarında veda’larda bulunmaktadır. islam tarihi ise m.s 7. yüzyılda arap yarımadası’nda peygamberi muhammed aracılığıyla ortaya çıkmış ve yayılmaya başlamıştır. kutsal kitabı ise kuran-ı kerim’dir. yoga’nın islam tarihinden çok uzun yüzyıllar önce ortaya çıktığı ve bir peygamberi ile kutsal kitabı olmadığından zaten bir din olmadığını ve tarihçesine baktığımızda son zamanların modası değil islam tarihinden zaten çok önce ortaya çıktığını görüyoruz. ancak aralarındaki benzerlikleri fark ettiğimden beri garip bir aydınlık hissederim içimde.
    çocukluğumdan beri sorgulamayı seven yapım sayesinde dini hep sorgular, tarihte din için yapılan savaşları, kaybedilen canları, dinin bizi farklılaştırmasını yanlış bulur ve olmaması gerektiğini savunurdum. her dinde farklı olan çeşitli ibadetlerin gereksiz, gerçek ibadetinin temiz kalpte, iyi niyette yeterli olduğunu düşünürdüm. büyüklerimin namaz sırasında yaptıkları bu hareketlere anlam veremez o zamanki bilinç seviyemle günde beş kere buna vakit harcayacaklarına zamanlarını kendilerine veya insanlığa faydalı işler yaparak daha verimli geçirebilecekleri kanaatindeydim üniversitemin ilk yılına kadar. yurtta kaldığım günlerden birinde oda arkadaşım yanımızda namaz kılarsa bizim rahatsız olup olmayacağımızı sormuştu. tabii ki olmayacağımızı söyledikten sonra o güne kadar hiç namaz kılmamış biri olarak onu izlemeye daldım. yaptığı duruşların bedenine faydalarını, o anki ruh halinin tamamen detokslandığını, içine dolan huzuru, yüzündeki tebessümü ve mutluluğu,kısacası anın içinde olduğunu , gerçekten anı yaşadığını fark ettim.tabiki her insanın namaz kılarken buna ulaşamadığını biliyorum , buna gerçekten ulaşanlar; dini ezbere ve dayatmalarla öğrenenler değil ibadeti, tamamen yaratanla kendi arasında yapan sorgulayanlarve arkadaşımında bu karakterde olduğuna yürekten inanıyor ve bu sayede o yıllarda beni aydınlattığı için kendisine minnet duyuyorum.
    yaratana her zaman inançlı biri olarak belki de o gün benim din ampulümün de yandığı, aydınlanma günümdü, bildiğim, inandığım fikirlerimin bir yerlerinde bir hata olduğunu fark edip, anlayamadığım doğruları bulmak için daha derinlere inmeye karar verdim. içinde olduğum düşünceleri objektifleştirerek ilk zamanlardan günümüze insanların saptırmadığı, kendi lehlerine çevirmedikleri doğru kaynaklar bulup okuyarak yıllardır yorumlamaya ve analiz etmeye çalışıyorum. asıl önemli olan dünyanın en dogusundan batısına , kuzey kutbundan güney kutbuna hangi dine inandığın değil, sorman gereken doğru soruları bulmaya çalışman değil mi zaten. gerçek insan olabilmiş insanlar dinleri doğru yola ulaşman için çıkarmamış mı zaten, seni varoluşuna götürmeye , toprağın , şeklin, tapınağın ne önemi var ? ve nasıl artık günümüzde ilerleyen bilimin gerçek saf, yalın dinle bağlantılı olduğu çoğu bilim adamları tarafından kabul ediliyorsa , yoga ve islamda en az o kadar birbiriyle bağlantılı . islam dini aslında bilimle çelişmez , bilimden üremiştir. bir kere gerçekten birilerinin yorumladığı ya da çevirdiği değil düşünüp doğru kaynaklar bulup araştırırsak içinde geometrisinden , matematiğine , kimyasından astrofiziğine bütün bilgiyi içinde barındırdığını anlayıp çok güzel bir keşfe başlayıp varoluşumuza ulaşmaya doğru adım atmış olacağız. ne kadar dönersek dönelim birçok dinin kökeninin yoga biliminden faydalandığının farkına varacaz. evet, yoga bir bilim, bir felsefe, en güzel ilham , en büyük teknoloji, benim dedelerime , atalarıma bile ışık olmuş bir öğreti ama uyanmayı seçenler için , yoksa sen hala denemedin mi ?
  8. günaydınnn
    bak bakalım bugün neler sana huzur vermediği , bırakmak istediğin halde bırakamıyorsun ?
    bırakmak her zaman güçsüzlük değil , herkesin cesaret edemediği büyüklüktür bazen .
    sadece önemli olan neye sonuna kadar tutunmanız ve neyi bırakmanız gerektiğini doğru tespit edebilmektir.
    bunun için en etkili yöntemdir yoga.
    ben bırakmayı yoga ile öğrendim
    yoga ilk bedende başlar tüm kaslar, tüm gerilim ve tüm bedeni özgür bırakırsın kendini keşfederken. sonra zaten zihin ve ruh bedene katılır , bunun ne zaman olacagına sen karar veremezsin hazır oldugunda gelecektır .
    kendine zaman ayır yogaya başla
    namaste
  9. neden yoga ?
    kendine kavuşmak için ?
    o'na kavuşmak için?
    güzel taytlar giymek için?
    instagramda güzel pozlar vermek için?
    çözemediğin problemleri çözmek için?
    dayanıklılık, güç, sabır için?
    dışarda bulamadığın gerçek huzur için?
    sevgi, şefkat, hoşgörü için?
    sağlık için?
    spor olsun diye?
    çok moda oldu diye?
    genç kalmak için?
    daha iyi bir cinsel hayat için?
    esneklik için?
    affedemediğin eski sevgilini affetmek ya da esneyen,güçlenen bedeninle ve yogik sevgilinle ona hava atmak için?
    kişisel gelişim için ?
    daha geniş bakıs açısı , farkındalık için?
    bütünleşmek , bir olabilmek için?

    sen ne için yoga yapıyorsun?
    ya da doğru soru şu olsun
    yoga yapıyor musun yoksa yoga oluyor musun?

    canım senem kalender hocamdan ilham alınarak yazıldı.