1. mantıklı bir açıklamasını aradığım sorunsal.

    sen bu ülkede yaşamıyorsun, bu ülkenin cefasını çekmiyorsun, bu ülkenin siyasetçileri tarafından yönetilmiyorsun, bu ülkede eğitim almıyorsun, bu ülkeden maaş almıyorsun vs.

    bayramdan bayrama veya yaz tatillerinde, hepi topu 1 haftalığına geldiğin bi ülkenin yönetimi hakkında, sırf türksün diye nasıl söz sahibi olabiliyorsun? yanlış anlama, lafım sana değil, sana bu hakkı verenlere.

    parti bağımsız olarak konuşuyorum, yurtdışı oyları bir saçmalıktır.
  2. bir gün türkiyeye dönerler düşüncesi hakimse de mantıklı değildir.

    önerim son 5 sene ya da 3 sene gibi bir süre belirlenip bu süre içinde türkiyede 3 ay ya da 6 ay gibi bir süreden fazla ikamet etmeyen kişilerin oy kullanmamasıdır. hatta almanya gibi çifte vatandaşlık bile kabul etmeyen ülkeler dururken bizim bu kadar vatandaş dilencisi olmamıza bile gerek yok diye düşünüyorum. konunun kime oy verdikleriyle hiçbir ilgisi yok. ortadoğuda ve orta asyadaki türkler de muhalefete oy veriyorlar fikrimi değiştirmiyor bu.
  3. ömrümün çoğunu geçirdiğim ülkede doğması muhtemel evlatlarımın geleceğini etkileyecek bir kararda, halen gss prim borcu kol gibi işleyen vatandaşlık hakkımımın bana verdiği yetkiye dayanarak -borçtan dolayı da eser miktarda totom sızlayarak- oy vermek istememde nasıl bir sakınca olabilir ki ?
  4. genel olarak konuda yazılanların hepsini doğru bulmakta ve yurt dışında yaşıyanların ikametgâh durumlarını bilmediğim halde şu çözüm önerisini bana verilmeyen yetkiye dayanarak sizlerle paylaşıyorum.

    seçme hakkını t.c. sınırları içindeki ikametgâh durumuna bağlayarak aşılabilecek durum. hangi seçim olursa olsun o seçimden önceki seçimle aradaki fark kadar(örn 5 yıl) ikametgâh devamlı olarak t.c sınırları içinde ise oy atma hakkı elde edilir.

    böylelikle ama benim çocuğum türkiyede büyüyecek diyen gurbetçi kardeşimiz en geç 13-18 yaşı arasında çocuğunu buraya taşır bir sorun kalmaz. daha da geç getircem ben çocuğumu diyen kardeşim zaten o çoçuk eşek kadar adam oldu kendi gelir.

    20 yıldır almanya'da oturup sadece tatilde antalya'ya gelen gurbetçi kardeşimizin ülkede olanlardan ne kadar etkileniyorsa bir rus turistte o kadar etkilenmektedir. tabi bu durumda ya rus kızımızada gss borcu takıcaz yada almaya'daki kardeşimizin gss borcunu silicez. o tarz pürüzleri düzeltmek lazım.
  5. aslında oy kullanmak isteyen gurbetçilerin ikametgahını türkiyeye getimeleri için bir kampanya başlatılmalı. #seviyorsan gel yaşa, sonra oyunu kullan. #eygurbetçikardeşimgelileridemokrasiyegel
  6. çünkü bir insanın ülkesiyle (ya da herhangi bir ülkeyle) tek bağlantısı orada yaşıyor olması değildir. hala orada olanlara seviniyor/üzülüyor olabilir.o ülkeyle arasında bir bağlılık-yaşanmışlık ilişkisi mevcut olabilir.
    vatandaşlık bağı dediğimiz şey de budur.
    bir insan kendisini doğduğunda türk ya da türkiyeli kimliğinin içinde buluyorsa bu onun vatandaşlık bağına sahip olması için yeterlidir.
    hatta sen burada kalkıp ülkene laf edebiliyorsundur ama o orada herkes 'sizinkilere ne oluyor ya' dediğinde açıklarken sinirlerini bozuyor olabilir.
  7. yurtdisinda yasayan bir turk vatandasi olarak elimde bulunmasindan gurur duydugum bir haktir. yerel secimler disinda tum referandum ve secimlerde oy kullanabiliyorum ve bu benim vatandaslik hakkim. hala turk vatandasi isem ve devletim bana oy olanagi sunabiliyorsa hala demokrasi var demektir. baska ulkenin vatandasligina gecmedigim surece bu hakkimin olmasi gerekir. yukaridaki oneriyi sunan arkadas yurtdisi oylarinin malum partinin tekelinde veya onlarin uydurmasi olarak goruyor olabilir ama bu is oyle degil. zaten yurtdisi oylarinda sandiga gitme buyuk zulum yuzde 10 bir katilim oluyor ulkesine gore. ben sirf demokratik hakkimi kullanmak icin en yakin konsoloslugun oldugu eyalete gidip oy kullanmak icin 100-200 dolari gozden cikariyorum. gecen sene esim ile gidip oy kullanmak icin yogun zamanimda fedakarlik edip masraf yaptim. hala pasaportunu tasiyorsam benim gelecegim ile ilgili karar aliyorlarsa ben de oyumu kullanirim kullanmam gerek.

    edit: konu ile ilgili okudugum diger yorumlarda yasamadigin bir yerin yonetiminde niye soz sahibi oluyorsun seklinde elestiriler var. arkadaslar kendinize gelin yurtdisinda yasiyorsaniz ve turk vatandasi iseniz o ulkenin yasalari sizin icin hala gecerlidir. yasamadigin yerin zaten yerel yonetiminin secimine karismiyorsun. yerel secimlerde yurtdisindan oy olmaz ama genel secim senin hala vatandasi oldugun ulkenin yonetimini ilgilendiriyordur ve seninde vatandas olarak soz hakkin oy hakkin vardir. ben baska bir ulkede hayatimi yitirirsem bana ulkem sahip cikacak, herhangi bir sorun yasarsam vizemin gecerli oldugu surece yada sonrasinda konsolosluk bana hizmet verecek. ben vatandasligimi kaybetmedigim surece oy hakkim olur, olmak zorunda. ulkeme rahat giris cikis yapmak bile sadece yazin gelsem bile bunlarda vatandasligimin bir getirisidir. sadece yazin gelip gitmem beni baglar, ulkede 1 gun bile kalsam oy hakkim olacak. yurtdisinda turkum diyorsam secilen kisi benim de temsilcim oluyor. her ne kadar gurur duymasam da yonetimin yaptigi her icraatin sonuclarini yurticindeki vatandas kadar yurtdisindaki vatandasa da yansiyor.

    cifte vatandaslar icin bir diyecegim yok o konuda bilgim de yok oy haklari var mi her iki ulkede de bilmiyorum. bence birinden birini secmeliler.

    dagdaki coban ile benim oyum bir mi muhabbeti gibi birsey bu olay. turkiye'de yasayanla yasamayan vatandasin oyu bir mi? her vatandasin oy hakki olmali ve esittir. konu kapanmistir benim gozumde.
  8. ülkelerin insanlara yaşadığı, barındığı, emek ve hizmet verdiği ülkenin vatandaşı olabilmek konusunda çıkarttıkları sorunlardan ötürü ortaya çıkan bir soru tipidir.

    sadece biz değil avrupa da dahil olmak üzere dünya ülkelerinin çoğu hızla muhafazakarlaşırken, milliyetçileşirken; sınırlar ve aidiyet saplantısı ile aynı zamanda emek sömürüsü beraberinde ötekileştirme, düşman ilan etme ve azınlıklaştırma gibi sorunları iyiden iyiye daha da ön plan çıkarttı. tabii buna ayrıcadini faktörleri eklemekte de fayda var.

    kaldı ki; avrupa ve amerika vatandaşlık vermek için özellikle son on yılda zaten göçmenlere kan kustururken artık işler iyiden iyiye çığrından çıkmış durumda. sorun sınırlar çizmekte, topraklara bir bayrak dikerek bir diğerini düşman ilan etmekte, sorun politikada, siyasette ve siyasetçilerde... yani özetle aslında hepimizde.

    hiç kimse kimseye "burada yaşamıyorlar benim geleceğimi belirleyecek bir seçimde oy kullanamazlar" diyemez. bu eşitliğe, demokrasiye, insan haklarına aykırı bir tutum ve davranıştır. bunu düşünmek bile abes olur hatta.

    asıl sorun avrupa ve diğer ülkelerin kendisine hizmet veren,vergi ödeyen, ülkesinde barınan, yaşayan, okuyan göçmen insanlara "senin bu ülkenin geleceği ve yönetimi ile ilgili bir irade kullanmana izin vermiyoruz, çünkü sen bizden değilsin" anlamına gelen yaklaşımında. eğer ki çalışıp emek verdiğin ülkede bu kadar dışlanmasa, yönetimde söz sahibi olsa, daha hızla vatandaşlık alabilse ( yada bu hususta bazı özel düzenlemeler yapılsa) bunlar hiçbir zaman gündeme gelmeyecektir.
  9. türkiyeyle tek ilişkisi yazın bir ay kiralık mercedesiyle kapıkuleden girip, memleketine gitmek ve dönerken de şöyle bir akdenize uğramak olanların burda 12 ay yaşamak zorunda olanlar adına da söz hakkı olması ne kadar doğru.
    sen orda euro cinsinden kazan sonra burda x4 olarak tl'ye çevir. lokum, cezerye, leblebi, ve bilimum s.kik dinlenme tesisi hediyelerine göre ülkenin yaşanabilir, herşeyin ucuz olduğuna karar verip oy kullan.

    yiyosa gel bir yıl yaşa da öyle oy ver.
    wtf
  10. yıllardır benim de aklımda olan soru. yurtdışında yaşayan yazarların yazdıklarını da okudum ama hala tatmin olmuş değilim. mesela ben ikametim a şehrinde ama seçim günü b şehrinde olacağım oyumu orada kullanayım diyemiyorum. ikametini oraya aldır o zaman diyorlar. ben bunu yapamazken başka bir ülkede yaşayan maaşını oradan alan, oraya vergi ödeyen, oradaki kurallara uyması gereken o ülke tarafından eğitilen, yargılanan, korunan, tedavi edilen adam neden benim yöneticime karışıyor.

    daha basit bir örnek vermek gerekirse şu an bir apartmanda kiracıyım apartmana yönetici seçiyoruz oy veriyorum tamam. seneye yan binaya taşınıyorum ama yönetici seçecekleri zaman gidip oy veriyorum neden?

    bunun milliyetçilikle, ötekileştirmekle bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum. hatta milliyetçilikle zıt tamamen. etnik kökenden vatandaşlıktan bağımsız olarak ikametle bağdaştırarak oy kullanmamız lazım.