1. değeri öldükten sonra anlaşılan kişilerin başında gelmektedir.

    diğerleri için:

    (bkz: ahmet kaya)
    (bkz: hrant dink)
  2. lakabı çirkin kraldır
  3. Canlı hedef filminde ki bu sahne, beni çok etkilemiştir.


    !---- spoiler ----!

    Sürekli müstehcen hikâyeler anlatmaya çalışır aspirin osman.

    -sana bir hikaye anlatiyim mi canim abim?
    -müstehcen mi?
    -müstehcen
    -anlatma
    -yahu ben bu hikayeyi kime anlatacam canım abim!

    Filmin son çatışması sırasında Aspirin vurulur, hikayesini anlatamadan ölür. Bu sahne benim için filmde ki en duygusal ikinci sahnedir.

    -şimdi aspirini ben yuttum korsan abicim..
    -sana bi hikâye anlatayım mı?
    +anlat
    -bi gün çok güzel bi kadın varmış, çok güzel.. (Ölür)
    (*:ağlamamak için zor tutuyorum kendimi)

    !---- spoiler ----!

    Aspirin osman karakterine can veren kişi (bkz: danyal topatan)
  4. kimlikteki adı: yılmaz pütün.
  5. 100 küsür film çekmesine karşı devlet çoğuna el koymuş ve şu anda arşivlerde yok olmak üzere olan bir çok filmi bulunmaktadır
  6. "madem su başlarını devler tutmuş,öyleyse devlerle savaşacağız"

    bu topraklardan geçen en büyük yönetmen, oyuncu ve senaristtir. filmleri gerçekçilik üzerine kurulmuştur. çoğu senaryosunu cezaevlerinde yazmıştır. sinema dışında iyi bir öykücüdür. bir çok dergide öyküleri yayınlanmıştır. hatta bir dergiye yazdığı öyküde komünizm propagandası yaptığı iddiası ile 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. ne yazık ki mide kanserine yenik düşmüş ve hayatını kaybetmiştir. yaşasa idi kim bilir daha ne filmler çekecek dünyaya adını ezberletecekti.
  7. biraz daha uğraşsalar nazım hikmet diyecekler. adana/yumurtalık savcısı sefa mutluyu kim öldürdü? katilden kahraman olmaz.
  8. ayhan işık bir “kral” ise yılmaz güney de onun karşıtı olarak, “çirkin kral”dır.
  9. soba pencere camı ve iki ekmek istiyoruz adlı kitabında sınıfların ahlaki değerlerinde yaşanan çöküşü sebepleri ve sonuçlarıyla ele alırken, cezaevlerinde yaşanan olayları da gün ışığına çıkarmıştır. yoksul mahalle çocuklarının yaşam mücadelesinin anlatıldığı öykülerin içinde türkiye manzarası var. bugün yazılan, erkek çocukların iç dünyalarının anlatıldığı arabesk eserlerle yan yana koymak bile yılmaz güney'e büyük saygısızlık olur.
  10. kendisi hakkında şöyle bir hikaye var ne kadar doğrudur bilemiyorum.

    "bir gün sordular nerelisin diye.

    - babam sivereklidir dedim.
    siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
    - nerdedir bu siverek? dediler.
    - siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
    düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
    - biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

    siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'de bir şehirdi.

    bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."