1. (bkz: çay şakirdin mazotudur) diye bi laf vardı. ders çalışan, dinlenen, sohbet eden, tv seyreden, kitap okuyan, onu yapan bunu yapan herkes çay içiyor. ülkemizde çayın mühim bi yeri var hatta dünyada en çok çay tüketen ülkeymişiz. analizi bile var kişi başı 7.5 kg çay tüketiyormuşuz.

    http://bantmag.com/news/dunyanin-en-cok-cay-icilen-ulkeleri-siralandi/

    hatta yerine göre su içmiyoruz çay içiyoruz. üstüne şarkılar yazıyoruz, duygusallık bile yüklüyoruz. çay tam kültürümüze göre bir içecek. neyse bi çay koyayım ben ^:swh^
    abi
  2. vücudu ayakta tutan bitki.
    gundi
  3. olmasa olmaz
  4. azizim iyi çay demlemenin püf noktalarını aşağıda izhar ediyorum;

    -çay porselen demlikte(ısı demliğe eşit dağılır) kısık ateşte demlenir,
    -musluk suyu kullanılmaz,
    -filiz çayı kullanılır,
    -su demliğin alt kısmında uzun uzun kaynatılırken üst kısma koyulan kuru çayın hafifçe kavrulması sağlanır,
    -demliğin ağzı hava almayacak şekilde kapatılır, aroması korunur,
    -servis etmek için çayın çökmesi beklenir,
    -kesinlikle ama kesinlikle demliğin üst kısmı herhangi bir temizleyici maddeyle yıkanmaz.

    değinmeden geçemeyeceğim bir husus da şudur ki; servis edilirken bardağa, önce suyu sonra çayı koyan zihniyet, etma eylama boğaltma habu uşağı! sen bütün enerjini o renge, kokuya, o kutsal hazneye harca sonra çaya poşet çay muamelesi yap! yok öyle bir şey kuvvetler ayrılığına ters.
  5. en son 9.mart.2007'de içtiğim bağımlılık oluşturmuş içecek.
  6. her sabahın en güzel anıdır çay bardağını eline aldığın an. çıkarsın balkona, manzaraya karşı birde sigara. daha iyisi var mı?
  7. en büyük ekürisi şüphesiz sigaradır. tüm mal varlığımı alabilirsiniz^:zaten pek bir şeye sahip değilim^^:ehehe^ ama çay ve sigaramı asla.
    mnb
  8. çok içilince kalsiyumların çişle vücuttan atılmasına neden olur maalesef.

    demlenmişindense o çiğ çiğ kokan taze halini daha çok severim ben. çaydanlıktan ilk çayı evde misafir varsa da kendi bardağıma doldururum bu yüzden. zaten muhtemelen 5-10 dk içinde koyduğumdan başkası da onu içmez. suyunuysa ilk başkasının bardağına kakalarım ki kireci bana gelmesin.^:swh^ tabi bazen içime sinmiyor suyunu ilk boşa döküyorum.

    çayın tadını alabilmek için şekersiz halini daha çok severim. ortaokuldan beri hemen hemen. aslında küp şekerlerin hayvan kemiği kullanılarak beyazlatılıp yapışırıldığını söylemişti bana ilkokulda kantindeki abi, ondan beri içmiyorum şekerli. o zamandan vejetaryen olacağım belliymiş lan.

    babamdan öğrendiğim, çaydanlığın üstüne biraz su konulur, o kaynatılır, böylece üst ısınır ki çay çabuk çöksün, demini salsın. sonra çayı arzuya göre yıkayıp üste koyuyoruz. alttaki su kaynayana kadar o da haşlanıyor. kaynadıktan sonra da demlenmesi için su ekliyoruz. herkes farklı farklı demliyor gözlemlediğim kadarıyla.

    tabi aslında siyah çay üzerinden yorum yapıyoruz, elalemin kültürlerinde zibilyon tane çay çeşidi var.

    bi de bunu sütlü içiyorlar. acaba nasıl içebiliyorlar anlamış değilim.